X

Erkekleri anlayabilmek için mutlaka izlenmesi gereken filmler

Erkekleri anlamak lafı bize biraz tuhaf gelmesine rağmen, bazı küçük önerilerle siz de erkekleri anlamaya başlayabilirsiniz. Dolayısıyla, bu yolda size ışık tutacağını düşündüğüm birkaç filmi sizlerle paylaşmak istiyorum. İşte erkekleri anlamak için izlemeniz gereken filmler:

1. Zafere Hücum (Rush), 2013

Rush, Ron Howard’ın yönettiği ve 1976 Formula 1 sürücülerinden James Hunt ve Niki Lauda arasındaki rekabeti anlatan, senaryosunu Peter Morgan’ın yazdığı 2013 ABD yapımı biyografik aksiyon filmi. Film; bir erkek için zaferin ne kadar önemli olduğunu ve istediği şeye ulaşmak için hiçbir engel tanımayacağını anlatıyor.

2. Gecenin İki Yüzü (We Own The Night), 2007

New Yorklu bir gece kulübü yöneticisi olan Joseph’in başı, kulübe musallat olan Rus mafyası ile derttedir. Erkek kardeşini ve babasını bu adamlardan koruyabilmek için hayatını feda etmeye bile hazırdır.

Film; bir erkeğin intikam duygusu varsa, onu hiçbir şeyin durduramayacağını anlatıyor.

3. 3:10 Treni (3:10 Yuma), 2007

3:10 Treni, 1957 yapımı aynı adlı filmin 2007 yılındaki yeniden uyarlaması. Filmin 1957 ‘de siyah beyaz olarak çevrilen ilk versiyonunu Delmer Daves yönetmiş, Russell Crowe’un oynadığı Ben Wade rolünü Glenn Ford, Christian Bale’in oynadığı Dan Evans rolünü de Van Heflin üstlenmiştir. 1957 yapımı ‘3:10 to Yuma’ Türkiye’de ‘Gönüllü Katil’ adıyla gösterilmiş, 2007 versiyonu ise ‘3:10 Treni’ adıyla sinemalarda yerini almıştır.

Bir erkeğin ailesinin gözünde kahraman olmak için riske atmayacağı bir şey yoktur, söz konusu kendi güvenliği bile olsa.

4. Zor Saatler (The Finest Hours), 2016

Disney tarafından çekilen film, tarihin en büyük tekne kurtarma operasyonunu anlatıyor.

Film; erkeklerin hayatlarının çoğu zaman tehlikeyle iç içe olduğunu ve risk almak gerektiğinde tereddütsüzce olaya atıldıklarını anlatıyor. Eğer onlar yapamazsa kim yapabilir ki?

5. Kanunsuzlar (Lawless), 2012  

Film, Bondurant kardeşlerin yaptığı kaçakçılıkları konu alıyor.

Güç ve para her erkekte farklı bir etki yaratır. Kimisinin kafasını karıştırırken, kimisinin de kardeşi uğruna kendini feda etmesine neden olur.

6. Köstebek (The Departed), 2006

Yönetmenlik koltuğunda Martin Scorsese’nin yer aldığı filmin senaristi William Monahan. Kurgusunu Thelma Schoonmaker’ın yaptığı filmin müzikleri Oscar’lı müzisyen Howard Shore’a ait.

Film, aslında çok güçlü görünen erkeklerin de yardıma ihtiyacı olabileceğini mükemmel bir şekilde bize anlatıyor.

İlgili yazı: Hayata bakış açınızı değiştiren filmler

7. İki Eli Kanda (Hell of Hight Water), 2016

Filmin konusu, bankaya borçlanan ve tek varlıkları olan aile çiftliğini ipotekten kurtarmaya çalışan iki erkek kardeşin hikâyesinden yola çıkıyor. 

Hayat; bazen en sert erkeğe bile kötü davranabilir. Ve her erkek kendini yasal yöntemlerle savunmak zorunda değildir, başka yollarda bulabilir.

8. Muhteşem Yedili (The Magnificent Seven), 2016

Muhteşem Yedili, Antoine Fuqua tarafından yönetilen ve senaryosu Nic Pizzolatto ile Richard Wenk tarafından yazılan 2016 Amerika yapımı Western – aksiyon filmi.

Güçsüz ve zor durumda olanlar aşağılanırken, gerçek erkekler bir kenarda durup izleyemez. Onlar haklı için her zaman savaşmaya hazırdırlar.

9. Büyük Felaket (Deepwater Horizon), 2016

Filmin öyküsü; açık deniz üzerinde faal durumda olan sondaj kulesinin petrol sızdırması ve Nisan 2010’da patlaması ile Amerikan tarihindeki en büyük petrol kaçağı haline gelmesi üzerine kurulu.

Film; erkeklerin sadece kendileri için değil, zor durumdaki meslektaşları için de gözlerini kırpmadan savaşabileceklerini göstermektedir.

10. Kadın Kokusu (Scent of a Woman), 1992

Kadın Kokusu, Al Pacino’nun ‘En iyi erkek oyuncu Oscarı’nı kazandığı 1992 yapımı bir film olarak karşımıza çıkıyor. Al Pacino, bu filmde emekli olmuş kör bir subayı kendi dünyasından izleyicilere sunmaktadır.

Erkekler de aynı kadınlar gibi, hayatları bazen ciddi bir çıkmazda olabilir. Bu noktada tek ihtiyaçları belki de biraz dostluk ve aşktır.

Ceren Polat: Uzman Çevirmen - Dijital Pazarlama Sorumlusu. Okan Üniversitesi Rusça Mütercim Tercümanlık ve eş zamanlı Uluslararası Ticaret eğitiminin ardından Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Çeşitli kurumlardan farklı alanlarda sertifikaları bulunan Polat, şu anda Moskova’da yaşamaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale