X

Epikuros’tan duygusal yemeye karşı bir reçete

Sokrates’in öğrencisi Aristippos hayatın amacının hazları olabildiğince arttırmak olduğunu savunuyordu. Acıdan kaçarak yaşamanın yolunu bulmak istiyordu. Epikurosçular ise Aristippos’un bu haz ahlakını geliştirdiler ve filozoflarla buluştukları bahçe kapısının üzerine şöyle yazdılar: “Yabancı, burada keyfin yerine gele­cek. Burada en büyük iyilik hazdır.”

Burada önemli bir nokta var. Epikuros bu yaklaşımda şunun altını çizdi: “Haz veren bir davranışın sonuçlarını her zaman olası yan etkilerle karşılaştırmak gerekir.”

Peki, Epikuros bugün yaşasaydı haz odaklı yemek yani duygusal yeme konusunda sizce ne düşünürdü?

Epikuros, duygusal beslenmeyi haz odaklı yemek olarak tanımlasaydı, muhtemelen ondan hoşlanmazdı. Çünkü Epikuros’a göre haz, kısa vadeli ve geçici bir şeydir. Oysa mutlu olmak için, uzun vadeli ve kalıcı hazlara odaklanmak gerekir.

Duygusal beslenme, genellikle kısa vadeli bir haz kaynağıdır. Örneğin, bir kişi stresli olduğunda, sevdiği bir besini tüketerek kendini rahatlatmaya çalışır. Bu davranış, kısa vadede bir haz sağlayabilir. Ancak, uzun vadede, kişinin kilo almasına, sağlık sorunlarına ve psikolojik sorunlara yol açabilir.

Epikuros, duygusal beslenmenin bu tür yan etkilerini göz önünde bulundururdu. Ona göre, bir davranışın haz vermesi, o davranışın doğru olduğu anlamına gelmez. Aksine, bir davranışın sonuçlarını her zaman olası yan etkilerle karşılaştırmak gerekir. Yani sadece yemeyi sevdiğin için, yalnızlık hissettiğin için, sinirlendiğinde, stresini bastırmak için yediğinde bu davranışın yan etkilerini de gözden geçirmelisin.

Bu nedenle, Epikuros, duygusal beslenmenin, uzun vadede mutluluğu engelleyebileceğini düşünürdü. Ona göre, mutlu olmak için, sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve stresle sağlıklı bir şekilde başa çıkmak gerekir.

Ha­yatın tadını çıkarmanın, zorluklarla baş etmenin tek yolu sana yemekmiş gibi geliyorsa öncelikle bunu fark ederek duygusal yeme yöneliminle çalışmaya başlayabilirsin. Artık çalışman gereken yerin neresi olduğunu biliyorsun.

Hayatında sana haz verecek bir eyleme ihtiyacın varsa; öncelikle yemek dışında sana keyif veren aktivitelerin listesini yapmakla işe başla.

Yeme ihtiyacı hissettiğin her anda bekle ve gör tekniğini uygulayabilirsin:

“Bekle ve gör” tekniği : Yemek yemeden önce alarmınızı kurun ve 5 dakika bekleyin. Kendinize neden yemek yemek istediğinizi sorun. Duygusal yemeye neden olan bir duygu hissediyorsanız, o duyguyla başa çıkmak yerine bedeninizde fiziksel nasıl hisler oluşuyor ve nerede oluşuyor ona dikkat edin ve tüm bunları yazılı yapın (sıkışma, batma, yanma, ağırlık).

Bu süre zarfında, duygularınızın nasıl değiştiğini gözlemleyin. Belki de yemek yemeye olan ihtiyacınız azalacaktır. Her zaman azalmayabilir, hala yemek istiyor olabilirsiniz. Bunun için endişelenmeyin. Daha önce hiç düşünmeden yaptığın bir eyleme durarak bir farkındalık kattın. Alışkanlık değiştirmek sabır ve inanç gerektiren bir süreçtir.

Yalnız değilsiniz. Yalnız baş etmek zorunda da değilsiniz; bir terapist, farkındalıkla beslenme uzmanından yardım alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Farkındalık eğitimi yeme bozukluğu tedavisinde etkili olabilir mi?

Ceylan Ulusoy: 1981 yılında Bursa'da doğdu. Meditasyonla ilk defa 17 yaşında tanıştı. Meditasyon eğitimleri 2004’te bir meditasyon merkezine adım atmasıyla devam etti. Üniversite eğitimi sırasında kendi pratiklerini geliştirdi. 2006'da Zeynep Aksoy’un yoga dersleri ile ilgilenmeye başladı. Uzun yıllar boyunca tüm pratiklerini kendi gelişimi ve dönüşümü için kullandı. Farklı yoga ve meditasyon hocaları ile çalıştı. 2012 yılında taşındığı İstanbul’da ileri seviye kundalini meditasyon eğitimi aldı. Sahaja Yoga'da gönüllü meditasyon öğretmeni olarak ders verdi. Pratikleri ve araştırmaları sırasında Dr. Fuat Beşkardeş ile Mindfulness terapi çalışmaya başladı. Ardından 8 haftalık MBSR eğitimi ve sonrasında David Cornwell ve Banu Çeçen’le Breathing Mind Mindfulness Koçluğu eğitimini tamamladı. 2019 yılında Amerikan Hastanesi bünyesinde Code Lotus Mindfulness merkezinde David Cornwell ve Banu Çeçen’e mindfulness programı içerisinde asistanlık görevi üstlendi. Aynı zamanda Judson Brewer’la sezgisel beslenme üzerine Mindfulness temelli alışkanlık değiştirme programında çalışmaktadır. İş hayatı ile eşzamanlı yürüttüğü öğrencilik ve eğitmenlik yolculuğunda 17 yıllık kurumsal hayatını 2020 Şubatında sonlandırıp, şu an tam zamanlı olarak logoterapi bakış açısıyla mindfulness eğitmenliği ve farkındalık temelli beslenme koçluğu yapmaktadır. Öğrenci olmak konusunda derinleşmektedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale