X

Enneagram üzerine çalışmalar 2: Sembolizme ön bakış

Kadim bilgilerden devam ediyoruz. Zamana bakarsak aslında ne duruyoruz, ne de devam ediyoruz, hep belli bir akış var. Daha da yukarı çıkarsak her şeyin ortasında zamansız bir alan var. Ancak şu anda o seviyeleri hissedemiyoruz diye aramızda bağ kurmak için günleri, haftaları, yılları kullanıyoruz, ki öyle bir şey yok.

Ne var?

Her şeyin birlikte döndüğü ve birbiriyle bağlı olduğu evrenler var. Şimdi biz bu akışları bölüp, parçalayıp “zamanlara” ayırıyoruz. Peki, bir işe yarıyor mu?

Kendini bilme üzerine bir gözlem; “Bir süre sonra dışarının ne kadar da sesli olduğunu gözlemliyorsun. Zihinsel sesleri, durmayan içsel konuşmaları, beş duyu ile aldığı uyaranlara verdiği tepkileri, belli kas gruplarındaki kişilik tiplerinin verdiği tepkileri, bedenin zihinle arasındaki farkı, hepsinden öte de gerçek duyguların çok az olduğu bir hareket bütünü olduklarını görüyorsun.

Bu konuda enneagramlar çalışır. Ne demek bu?

Matrix’teki anahtarcı gibi demek. Enneagramlar evrendeki bir prensibin diğerine göre nasıl hareket ettiğini anlamamıza yardım eder. Şimdi konu prensiplere geldi. Konu zaten orada, insanlık ailesi olarak oraya doğru gidiyoruz. Enneagramlar bizim kişilik geçişlerimizin, hangi duyguyu/fikri kaybettiğimizin, bunun yerine ne koyduğumuzun ve neyi aradığımızın şablonlarıdır bir yerde.

Ancak bu psikolojik seviyede bir halmiş gibi görünse de, asında konu insanın kozal bedeniyle, bu hayatına ait diğer dört bedeni arasındaki ilişkiyi anlamasına olanak verir. Anlamasına derken şöyle belirtelim; bir yönünü ve/veya bir açıdan anlamasına. Diğer birçok öğreti aynı yere farklı merdivenlerle çıkar. Birisinde erdem olarak pekiştirilen kavram, diğerinde bir kişilik tipinin ağırlıklı olarak deneyimlediği alan olabilir.

Enneagramları anlamak için ne yapmak gerekir?

Geldik reçete kısmına. Herkese uyan bir reçetemiz yok maalesef. Belli başlı prensipler var. Bu belli başlı prensipleri hayatına, günlük yaşamına uygulayanların çektiği ışığa göre projekte ettiği ışıklar var. Bu yazı da öyle bir projeksiyondur bir yerde.

Enneagramları grup halinde çalışmanız daha faydalı olacaktır. Faydalı, sistemin bir kelimesiymiş gibi görünebilir, ancak grup çalışması kişiyi hızlandırır. Çünkü bu kişi bir süre sonra inisiye olarak adlandırabilir? Grup çalışması kişinin kendi mantığı ile çalışmasını engeller. Bu bile birçoğumuzun içsel şablonlarına çarpıp yargı oluşturmasına olanak verecek bir söylem. Kendi mantığınız ile, yani kendi oluşturduğunuz benliklerle enneagramları nasıl çalışacaksınız?

Bir gruba ihtiyacınız var. Bu grubun bir niyet için toplanmış bir grup olması çok daha hızlı cevap çekmenize yardımcı olabilir. Grupların niyetine göre cevaplar/ışıklar gelir. Yukarıdan biz, bedenlerimizin etrafındaki fişler gibiyiz. Grup aurasında neler dönüyor? Hangi kelime grupları, hangi niyetler var alanımızda? Düşük işler mi, yüksek işler mi? Niyetimiz ne? Grubun ateşini yanar halde tutanların dikkatleri nerede? Yukarıdaki tesir kaynakları/sahipleri grubun niyetine göre tesir yollayacaklardır.

Eğer grup çalışmaları isterseniz, benimle de iletişime geçebilirsiniz. Bu aşamada kişinin “şunu gördüm, bunu gördüm, şöyle duydum” gibi dediği şeyler, varlıklar aracılığıyla o kişiye ulaşan tesirlerdir. Psişik özelliklere değinmek istemiyorum şimdi. Keşfetmeye meraklı, hayatın anlamını arayan, daha derindekini arayan, görünen ile görünmeyen arasındaki bağlara kafa yoran, daha iyi birisi olmak isteyen, kendini keşfetmek isteyen -daha birçok şey yazabiliriz buraya- arkadaşlarınızla bir araya gelin ve birlikte okuyun. Okuyun ve tartışın, anlam çıkarın. Ne diyor bakın, kısa meditasyonlar yapın. Yukarıya sorular sorun: Bu ne demek? Şurada ne demek istedi? Cevapların şuur alanlarınıza inmesini rica edin. Bunları yaparken bu cevapları alabilecek birinin grupta olması önemlidir.

Oyunlar geliştirin, renkli kartlara bir şeyler yazın. Herkes öncelikle ağırlıklı kişilik tipini keşfetsin tabii ki. Gruplar önemlidir arkadaşlar. Birçok karmik bağ içerir. Hiç belli olmaz kiminle ne işler yaptığınız “geçmişte.”

Ennegramlar, içinde birçok kadim bilgiyi barındırır. Geometri, hidrojenler, merkezler, numeroloji, üç ve yedi prensibi, şoklar…
Bir sonraki hafta sembolizmi biraz daha açarız. Sorularınız için bana yazabilirsiniz. Sayfamda iletişim bilgilerim yer almakta. Ayrıca web sitemi de ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Enneagram üzerine çalışmalar 1: Kendini bilmek

Avni Onur Sevinç: Gelişimimize uygun ekolojiyi inşa etmek için çalışan bir Doğa. Doğa, aynı zamanda arkadaşlarını da arar. Bu temiz ekolojide olmak ister misin?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale