X

Enerji içecekleri zararlı mı?

Enerji içeceklerinin amacı enerjinizi, farkındalığınızı ve konsantrasyonunuzu arttırmaktır. Tüm yaşlardan insanlar tüketiyor ve popülerlikleri de artmaya devam ediyor. Ancak bazı uzmanlar onların zararlı sonuçları olabileceği konusunda uyarıyorlar ve bu nedenle insanlar da güvenilirliklerine dair sorgulamalara başladılar.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Enerji içeceği nedir?

Enerji içecekleri, içerisinde enerjiyi ve zihinsel performansı arttıran bileşenler bulunan içeceklerdir.

Neredeyse tüm enerji içeceklerinde beyin işlevlerini uyarmak, farkındalık ve konsantrasyonu arttırmak için kafein içeriği bulunur.

Ancak kafein miktarı üründen ürüne değişkenlik gösterebilir.

Bu içeceklerde genelde başka bileşenler de bulunur. En yaygın olanları şöyle:

  • Şeker: Enerji içeceklerindeki temel kalori kaynağıdır ancak bazılarında şeker olmaz ve düşük karbonhidratlıdırlar.
  • B vitaminleri: Yediğiniz gıdaları enerjiye çevirmekte rol oynarlar.
  • Amino asit ürünleri: Taurine ve L-carnitine bulunabilir. Her ikisi de beden tarafından doğal olarak üretilir ve biyolojik işlemlerde rol oynarlar.
  • Bitkisel özler: Guarana genelde kafein miktarını arttırmak için kullanılır, ginsengin ise beyin işlevleri üzerinde pozitif etkileri vardır.

Enerji içecekleri beyin işlevlerini iyileştirebilir

İnsanlar enerji içeceklerini çeşitli sebeplerden tüketirler. Ancak araştırmalar gerçekten bu faydaları gösteriyorlar mı? Çeşitli çalışmalarda enerji içeceklerinin hafıza, konsantrasyon ve tepki zamanı konusunda fayda sağladığı ve mental yorgunluğu azalttığı gösteriliyor.

Hatta bir çalışmada günde 500 ml kadar enerji içeceği tüketmenin konsantrasyon ve hafızayı %24 oranında iyileştirdiği görülmüş. Pek çok uzman beyin işlevlerindeki bu artışın doğrudan kafein ile ilişkili olduğunu düşünüyor, bazıları ise hem kafein hem de şekerin bu konuda etkili olduğunu belirtiyor.

Yorgun insanların çalışmalarına yardımcı olabilirler

İnsanların enerji içecekleri tüketmelerinin bir diğer sebebi ise uykusuz ve yorgun olduklarında çalışmalarına olanak tanıması. Özellikle uzun yol şoförleri direksiyon başındayken uyanık kalmak için enerji içeceklerinden faydalanıyorlar.

Sürüş simülatörleri ile yapılan bazı çalışmalarda enerji içeceklerinin sürüş kalitesini arttırabildikleri, uykuyu uykusuz kalan şoförlerde bile azaltabildikleri görülmüş. Benzer şekilde pek çok gece işçisi de gece saatlerindeki mesailerinde enerji içeceklerinden fayda görebiliyor.

Enerji içecekleri çalışanların uyanık kalmalarını sağlasa da çalışma saatlerinden sonra uyku kalitesini bozabildiklerine dair çalışmalar da mevcut.

Bazılarında kalp problemlerine sebep olabilir

Araştırmalara göre enerji içecekleri beyin işlevlerini iyileştirebiliyorlar ve yorgun olduğunuzda uyanık kalmanızı sağlayabiliyorlar.

Ancak kalp problemlerine sebep olma ihtimalleri de bulunuyor. Yapılan bir değerlendirmede enerji içeceği kullanımının kalp problemlerine dair bazı vakalarla ilişkili olduğu gösteriliyor.

Buna ek olarak sadece ABD’de bile her yıl acile başvuranların 20.000 tanesinin enerji içeceği kullanımı ile bağlantılı olduğu görülüyor. İnsanlarla yapılan çeşitli çalışmalarda enerji içeceklerini tüketmenin tansiyon ve kalp ritminde artışa sebep olduğu ve bunların damar işlevleri konusunda önemli işaretçiler olmalarından dolayı sağlığa zararlı olabilecekleri belirtiliyor.

Pek çok uzman enerji içecekleri kaynaklı kalp problemlerinin aşırı kafein alımından kaynaklanabileceğini düşünüyor.

Bu mantıklı görünüyor çünkü enerji içeceği tükettikten sonra ciddi kalp problemleri yaşayan pek çok insanın bir seferde üç taneden fazlasını tükettiği ve alkolle karıştırdığı görülüyor.

Enerji içeceklerinin tüketimi konusunda dikkatli olmak gerekse de arada bir mantıklı miktarda tüketmenin kalp hastalıkları olmayan yetişkinlerde herhangi bir probleme sebep olma ihtimalleri düşük.

Bazı türlerinde fazla şeker vardır

Çoğu enerji içeceğinde ciddi miktarda şeker vardır.

Çok fazla şeker tüketmek ise kan şekerinin yükselmesine sebep olur ve diyabetiniz varsa bu durum çok problematik olabilir. Şekerli içecekler tüketmek, kan şekerinin beden için sağlıksız düzeylere çıkmasına sebep olur ve bu durum şeker hastalığı olanlarda daha belirgindir.

Şeker düzeyindeki bu artışların oksidatif stres ve inflamasyonlar ile bağlantısı vardır ve bunlar kronik hastalıkların oluşumuna sebep olurlar.

Diyabeti olmayan insanların bile enerji içeceklerindeki şeker konusunda dikkatli olmaları gerekir. Yapılan bir çalışmada günde 1-2 tane şekerli içecek tüketmenin tip-2 diyabet riskinde %26 risk artışını beraberinde getirdiği görülüyor.

Neyse ki günümüzde şeker düzeyi biraz daha düştü ve tatlandırıcılar ile aynı iş görülebiliyor. Bu versiyonlar şeker hastaları ve düşük karbonhidratlı beslenenler için daha uygunlar.

Enerji içecekleri ve alkolü karıştırmanın ciddi riskleri vardır

Alkolü enerji içecekleri ile karıştırmak özellikle gençler arasında yaygındır. Ancak bu ciddi bir halk sağlığı problemi ortaya çıkartıyor.

Enerji içeceklerindeki kafeinin uyarıcı etkisi ve alkolün bastırıcı etkisi birbirine karışıyor. Bu da alkolden kaynaklanan sorunları yaşarken daha az sarhoş hissetmenize sebep oluyor.

Bu kombinasyon çok tehlikeli olabilir çünkü alkolle enerji içecekleri tüketen insanların daha fazla alkol tüketebildikleri belirtiliyor. Ayrıca içip araba sürme ihtimalleri ve alkol kaynaklı sakatlıklar yaşama oranları da daha fazla.

403 genç yetişkinle yapılan bir çalışmada, bu bireylerin kalp çarpıntısı yaşama ihtimallerinin enerji içeceğini alkolle karıştırdıklarında sadece alkol tüketimine göre daha fazla olduğu görülmüş. Bazı ülkelerde bu nedenle enerji içecekleri ve alkolün karışık halde satılmaları yasaklanmış durumda.

Yine de pek çok birey kendi kendine bunları karıştırmaya devam ediyor. Ancak kesinlikle önerilmeyen bir uygulamadır.

Çocuklar ve ergenler içebilirler mi?

12-17 yaş aralığındaki çocukların %31’inin enerji içecekleri tükettiği belirtiliyor. Ancak Amerikan Pediyatri Akademisi’nin 2011 tarihli yayınına göre çocuklar ve ergenler tarafından tüketilmemeli.

Çünkü enerji içeceklerindeki kafein, çocuklar ve ergenlerin ona karşı bağımlılık geliştirmelerine sebep olabiliyor ve kalp ile beyin gelişimini etkileyebiliyor.

Uzmanlar bu yaşlar için kafein limiti de koymuş durumdalar. Ergenlerin günlük 100 mg’dan, çocukların ise kiloları başına 2.5 mg’dan fazla tüketmeleri önerilmiyor. Enerji içeceklerinin ise bir kutusu bile bu miktarları kolayca aşmayı sağlıyor.

Ne kadarı çok fazladır?

Enerji içeceklerine dair sağlık endişelerinin büyük kısmının sebebi kafein içeriğinden kaynaklanıyor. Yetişkinlerin günde 400 mg’dan fazla kafein tüketmeleri önerilmiyo8r. Enerji içeceklerinin 200 ml’inde genelde 80 mg kadar kafein vardır ve bu bir kupa kahveye yakındır.

Ancak daha büyük şişelerde satılan pek çok enerji içeceği var ve bazılarında ise çok yüksek kafein değerleri olabiliyor. Bazılarında ise guarana gibi doğal kafein kaynakları bulunuyor ve bunlar da kafein miktarında artışa sebep oluyor.

Enerji içeceği üreticilerinin bu bitkisel içeriklerden kaynaklanan kafein miktarını toplam kafein içerisine yazma zorunlulukları olmadığından dikkatli olmak gerekiyor. Tükettiğiniz enerji içeceğinin boyutuna bağlı olarak günlük kafein sınırını aşmak hiç zor değil.

Arada bir bir tane enerji içeceği tüketmenin bir zarar verme ihtimali düşük ancak günlük rutinin bir parçası da yapmamak gerekiyor.

Enerji içeceği tüketmeye karar verirseniz, günde 400 ml’den fazla tüketmeyin ve bu esnada başka kafeinli ürünler de kullanmayın. Hamile ve emziren kadınların, çocukların ve ergenlerin ise tamamen kaçınmaları uygun olacaktır.

Enerji içecekleri beyin işlevlerini iyileştiriyor ve uykuyu bastırıcı bir etki gösteriyorlar. Ancak sağlığa etkilerine dair pek çok soru işareti bulunuyor ve özellikle kafein ile şeker miktarı ve alkolle karıştırılması sorun yaratabiliyor.

Enerji içeceği içmek isterseniz günde 400 ml’i pek aşmayın. Ayrıca bu esnada başka kafeinli içecekler de tüketmekten kaçının.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Yaz günlerinde içinizi ferahlatacak şekersiz içecek tarifleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale