X

Endişeyi kafanızdan atın mutluluğa yelken açın

Amerika’da son yıllarda yaşlılar üzerinde yapılan bir araştırma gençlerin hayatına yol göstermeyi amaçlıyor. Genellikle 70 yaş ve üzeri Amerikalı katılımcılar davet edilerek gerçekleştirilen araştırmada anket ve derinlemesine görüşmeler yapılıyor ve sayıları 1200’ü geçen bu katılımcılara genç kuşağın mutlu, dolu dolu bir hayat için neler yapması ve yapmaması gerektiği soruluyor. Yaşlı insanların birçoğu gençlere, inandıkları değerlerin, kendi yollarının peşinden gitmesini hedefliyor. Ayrıca büyük bir kesim ise şunu öğütlüyor:

Endişelenmeyi bırakın

Yaşlı insanlar kendi hayatlarında bu konudan şu sözlerle bahsediyorlar: ‘Keşke hayatımda daha az endişelenseydim’,’Hayatımda bu kadar endişelendiğim için çok pişmanım’. Açıkça görülüyor ki, yaşı ilerlemiş insanların bakış açısından baktığınızda, birçoğu tekrar aynı olayları yaşama şansına sahip olsa veya aynı durumda kalsalar gelecekte hiç yaşanmamış olaylar hakkında endişelenmeyeceklerini belirtip bunun gereksiz olduğu konusunda birleşiyorlar. Ayrıca bir tanesi konuşmasının sonunda öğüt vermeyi de ihmal etmiyor:

’Endişelenmek kısıtlı ve değerli hayatınız için inanılmaz büyük bir zaman kaybıdır. Endişelenmenin sorunlarınızı çözüp size yardım edeceğine sakın inanmayın.’ John Alonzo,83

Bu söze hepimiz katılıyor olsak bile gereksiz endişeyi nasıl azaltabiliriz? Tam da bu noktada yaşlı insanlar sorunumuza çare olacak pratik önerilerle bizi buluşturuyorlar. Uzun yıllardır elde ettikleri deneyimlere dayanarak bizlerle bazı stratejileri paylaşıyorlar ve bunların gençler için oldukça işe yarar olduğunu söylüyorlar.

1. Uzun dönem yerine kısa döneme odaklanın

Yaşlı insanlar uzun döneme bakarak endişe etmek yerine planların kısa dönemli ve hatta günlük yapılması gerektiğini söylüyorlar. 102 yaşındaki Eleanor bu durumu şu sözlerle açıklıyor:

‘Bence sürekli ve giderek daha çok endişelenmek yerine bir durup düşünmelisiniz. Bu da geçecek! Kafanızdaki endişeyi elinizden geldiğince çabuk hatta mümkünse o anda kafanızdan atmalısınız. Bu noktada her zaman günlük planlar yapmak oldukça önem taşıyor. Uzun dönemli planlar yapabilirsiniz; ancak bu planlar her zaman tutmaz.’

Yaşlı insanlara göre an’a odaklanmak gereksiz endişelenmenin önüne geçiyor.

2. Endişenmek yerine hazırlanın

Olgun insanlar endişe ile bilinç arasında kesin bir ayrım olduğunu ifade ederlerken, rasyonel bir planlamanın endişeyi azalttığını dile getiriyorlar. Bu noktada sözü 77 yaşındaki Joshua’ya bırakıyoruz:

‘Eğer bir konuda endişeleniyorsanız, endişelendiğiniz şeyin ne olduğunu tam olarak bilmelisiniz, en azından nedenini. Onu tanımlayın. Mesela; ‘Ben X’ten korkuyorum’. Bazen bu konuyla ilgili geçerli bir nedeniniz de olabilir. Bu noktada endişelenmek yerine plan yapmalısınız.’

3. Endişenin ilacı kabullenme

Gelecekte yaşanıp yaşanmayacağı belirsiz olumsuz olaylara odaklanmak yerine kabullenmeyi seçerek hayatta mutlu olabilirsiniz

Yaşlı insanlar endişelenmenin anlamsızlığını çok iyi bilirler, çünkü birçok defa bu süreçten geçmişlerdir: Bir konu hakkında endişelenme, olayın yaşanması ve sonuçlarına katlanılması. Deneyimlerine göre, endişelenmenin önüne geçmek için kabullenme içerisine girmemiz gerekiyor. Genellikle biz kabullenmeyi pasif bir davranış olarak görüp bu duyguyu içimizde beslemeyiz. Fakat yaşadığımız güne odaklandığımızda ve endişe azaltmaya yönelik stratejilere baktığımızda, bu soruya cevap veren birçok kişi aktif olarak kabulleniş üzerinde çalışmamız gerektiğini ifade ediyor.

97 yaşındaki Hannah’nın tüm ailesi Naziler tarafından öldürülmesine karşın kendisi kurtuluyor ve çok başarılı bir iş kadını olup aile kuruyor. Geriye dönüp baktığında, onun önerisi diğer birçok yaşlı insanla benzerlik taşıyor:

‘Hayatın güzel olduğunu öğrenin. Problemleri ve problemlerin üstesinden gelmeyi öğrenmelisiniz. Hayat hakkında birçok şey öğrendim ve hayat hakkında hiçbir şey artık beni rahatsız etmiyor. Yani aslında durum bundan ibaret. Kabullenmek, evet doğru hareket. Kabullenmediğin zaman içini boşaltamıyorsun ve aşağıya düşmeye başlıyorsun. Sakin ol. Akışına bırak. Yoksa başka nasıl yaşarız ki? Hayat kısa, açık fikirli olmalısın, hatta oldukça açık fikirli! Endişelenmek yerine kabullenmeyi öğrenin, daha sonra her şey iyi olacak.’

İlgili yazı: Huzurlu bir yaşama giden yol hayatın gerçeklerini kabul etmekten geçer

Endişe, modern toplumda çok sık görülen bir problem olup yukarıda anlattığımız bu hayat derslerini kendi hayatlarımıza uygulamak oldukça zorlu bir görev olarak görülüyor. Fakat psikologlar, yaşlı insanlara paralel olarak araştırmalarında şu sonuca varıyorlar: Endişelenme, başımıza kötü bir şey gelmesini tasarlamak, problem çözmekten oldukça farklı. Endişelenmek aslında problemlerimizin üstesinden gelmek konusunda yarardan çok zarar getiriyor. Bu yüzden yaşlı insanların öğütleri gençler için mutlu bir hayata açılan kapı niteliğinde olabilir.

Kaynak:

psychologytoday.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale