X

En iyi Natalie Portman filmleri

Natalie Portman hayranları buraya: En iyi Natalie Portman filmleri, sizler için bu yazıda bir araya geldi!

Ünlü Hollywood divası ve Oscar ödüllü aktris Natalie Portman, 25 yılı aşan sinema kariyeri boyunca daima üretken oldu; peki bunların kaç tanesi klasik olarak bugüne dek etkisini sürdürdü?

Sevilen oyuncu Portman, oyunculuğa ilk kez 13 yaşındayken, ailesinin öldürülmesinin intikamını almak üzere bir tetikçiden (Jean Reno) yardım isteyen genç bir kızın hikayesini konu alan “Leon: The Professional” (1994) ile başladı.

İlk Oscar adaylığı, bundan sadece 10 yıl sonra geldi: “Closer” (2004) ile “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” Oscar’ının sahibi oldu. Bir yazarla (Jude Law) başka bir kadına (Jude Roberts) aşık olan striptizci “Alice” rolü ise ona “Altın Küre” zaferi getirdi.

Portman çok uzun süre Oscar’sız kalmadı. Sadece 6 yıl sonra, psikolojik gerilim türündeki “Black Swan”daki (2010) takıntılı bir balerini oynadığı rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü kazandı. 2016’da biyografik drama “Jackie”deki esrarengiz First Lady Jackie Kennedy rolüyle bir adaylık daha geldi; ancak bunu Emma Stone’a (La La Land) kaptırdı.

Görüldüğü gibi, güzel oyuncu yıllar boyunca kariyerini zirvelere taşıyan hem eleştirel hem de ticari açıdan başarılı filmlerde birçok önemli rol oynadı, ancak aynı zamanda -çoğu oyuncu gibi- olumsuz eleştiriler alan bazı filmlerin bir parçası da oldu.

Eğer siz de bir Natalie Portman hayranıysanız aşağıdaki filmlere bayılacaksınız. Natalie Portman’ın oynadığı filmler arasından sizler için en iyilerini seçtik.

En iyi Natalie Portman filmleri

Natalie Portman filmleri listesinde Black Swan, Closer ve Star Wars prequel üçlemesi gibi en çok hasılat yapan filmlerin yanı sıra; Everyone Says I Love You gibi gişe rekorları kıran filmler de yer alıyor…

Leon: The Professional – Sevginin Gücü (1994), (IMDb: 8.5)

Natalie Portman filmlerinin en unutulmazı, hiç şüphesiz Leon’dur. Genç ve yetenekli oyuncuyu bu filmde Mathilda olarak izliyoruz. Leon’un hikayesinde istismarcı babasıyla işlevsiz üvey ailesinde yaşayan 12 yaşındaki Mathilda, market alışverişi yaparken tüm ailesini rüşvetçi DEA ajanı Norman Stansfield tarafından öldürülmüş olarak bulur. Küçük kardeşinin ölümünün intikamını almak için duyduğu öfkeyle bir suikastçı olmak için eğitmek üzere, bir tetikçi olan komşusu Léon’un yalnız hayatına girer…

Anywhere But Here – Buradan Çok Uzakta (1999), (IMDb: 6.2)

Wayne Wang’ın yönettiği Buradan Çok Uzakta, Mona Simpson’ın aynı adlı kitabından sinemaya uyarlama. Yazarın en çok satan romanının bu uyarlaması, Wisconsin’de ziyan olmaktan korkan bir kadının hikayesine odaklanıyor. Kızını (Portman) büyük bir grev umuduyla ülkenin dört bir yanına gönderir ve çığlıklar atarak Beverly Hills’e sürükler. Ama kızı, bu plandan pek memnun değildir. Yönetmen Wayne Wang ve senarist Alvin Sargent’in bu filmde olay örgüsünden çok, iyi gözlemlenmiş karakterler yaratmakla ilgilendiklerini biliyoruz. Portman ise bu filmdeki rolüyle “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında ilk Altın Küre adaylığını elde etti ama ödülü Angelina Jolie’ye (Girl, Interrupted) kaptırdı.

Black Swan – Siyah Kuğu (2010), (IMDb: 8.3)

Natalie Portman filmleri arasında yer alan bir diğer muhteşem film ise Siyah Kuğu olarak karşımıza çıkıyor. Filmin hikayesinde; Çaykovski’nin Kuğu Gölü balesinin prodüksiyonu için hem saf Beyaz Kuğu’yu hem de karanlık, şehvetli Siyah Kuğu’yu canlandırabilecek bir balerin gerekir. Bu rol için ilk tercih Nina’dır; ancak o Black Swan’ı oynamak için daha uygun olan Lily’nin rekabetiyle karşı karşıya kalır. Nina, rolü kendine saklamakta zorlanırken gerçekliğe ve kendine olan hakimiyetini kaybeder…

Cold Mountain – Soğuk Dağ (2003), (IMDb: 8.2)

Charles Frazier’in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan filmin yönetmenliğini Anthony Minghella üstleniyor. Natalie Portman ise bu destansı uyarlamada küçük ama unutulmaz bir role sahip. İç Savaşın son günlerinde geçen “Soğuk Dağ”, yaralı bir Konfederasyon kaçağının (Jude Law) tek gerçek aşkına (Nicole Kidman) geri dönmesiyle ilgili klasik bir hikaye. Yolda yas tutan bir dul (Portman) ve oğluyla tanışır ve onları düşman birlik askerlerinden koruması gerekir. Yönetmen Anthony Minghella, bu yapımı, oyuncuları asla gölgede bırakmayan hatrı sayılır bir kapsam ve ölçekte kurguluyor. Filmin ayrıca 7 farklı dalda Oscar adaylığı elde ettiğini de belirtelim.

Star Wars Prequel Üçlemesi – Yıldız Savaşları (1999, 2002, 2005)

Natalie Portman filmleri listesi yapılır da Star Wars’tan bahsetmemek olur mu? Şimdi de Natalie Portman Star Wars performansıyla karşınızdayız. George Lucas’ın yönettiği Star Wars Prequel Üçlemesiyle Portman, çok uzaklardaki bir galaksiye gitti. “The Phantom Menace” (1999), “Attack of the Clones” (2002) ve “Revenge of the Sith” (2005), kalite açısından çılgınca dengesiz olsa da Star Wars hayranları için son derece değerli filmler. Portman ise bu üçlemeye Anakin “Darth Vader” Skywalker’ın (Hayden Christensen) sevgilisi ve Luke ile Leia’nın annesi Padme Amidala olarak bir dereceye kadar heyecan getirdi…

V for Vendetta (2006), (IMDb: 8.1)

Natalie Portman filmleri arasında yer alan bir diğer etkileyici yapım, James McTeigue’nin yönettiği V for Vendetta. Bu muhteşem film, korkutucu derecede ileri görüşlü hissettiren bir geleceği hayal ediyor. 2020 yılında, yalnızca “V” (Hugo Weaving) olarak bilinen maskeli bir özgürlük savaşçısı, işçi sınıfından sert bir kadın olan Evey’in (Portman) yardımıyla zalim bir İngiliz hükümetini devirmeyi planlıyor. Portman, filmde sadece bir aşk ilişkisinden daha fazlasında yer almakta. Aksine, o daha çok erkeklere karşı kendini tutan belalı bir özgürlük savaşçısı.

Thor (2011), (IMDb: 7.0)

Kenneth Branagh’ın yönettiği Thor ile Natalie Portman ilk kez Marvel sinema evrenine katıldı. Filmde, Portman dünyayı kötü kardeşinden (Tom Hiddleston) korumaya kararlı, düşmüş bir İskandinav tanrısına (Chris Hemsworth) aşık olan bir bilim insanı olan Jane Foster’ı oynuyor. Yönetmen Kenneth Branagh, bu filmiyle tipik Shakespeare şovmenliğini duruşmaya getirerek kahramana epik ve operatik bir giriş sunuyor. Portman, ayrıca eleştirel olarak türetilmiş devam filmi olan “Thor: The Dark World”de de (2013) yer alıyor.

Eating Animals – Hayvanları Yemek (2017), (IMDb: 7.3)

Eating Animals, Jonathan Safran Foer’in aynı adlı romanından uyarlanan ve ortak yapımcı Natalie Portman tarafından anlatılan bir belgesel film. Filmde anlatıcı olarak gördüğümüz Portman, sizi tabağınızdaki yemek hakkında düşünmeye itiyor. Fabrika çiftçiliğinin çevresel, ekonomik ve kamu sağlığına olan etkilerinin anlatıldığı belgeselde ABD’nin gıda üretiminin tarihsel yolculuğu ele alınıyor.

No Strings Attached – Bağlanmak Yok (2011), (IMDb: 7.4)

Natalie Portman’ı izlemekten keyif aldığımız filmlerden biri de 2011 yapımı Bağlanmak Yok. Filmin hikayesinde arkadaşları Dr. Emma K. Kurtzman ve Adam Franklin, birbirlerine aşık olmama sözüyle sadece sekse dayalı bir ilişkiye karar verirler. Adam aşık olduğunda ise işler karmaşıklaşır. Bu sırada Emma duygusal olarak buna müsait değildir. Sonunda Emma da ​​Adam’a olan aşkını anlar ve sonsuza dek mutlu yaşama hayaliyle tekrar bir araya gelirler…

Jackie (2016), (IMDb: 6.7)

Natalie Portman’ın 2016 tarihli biyografik drama “Jackie”deki esrarengiz First Lady Jackie Kennedy rolüyle Oscar’a aday olduğunu söylemiştik. Filmde ABD Başkanı John F Kennedy’nin suikaste uğramasının ardından travma geçiren karısının hem çocuklarına bakmak hem de kocasının trajedisini tanımlamak için inancını yeniden kazanmak üzere verdiği mücadele ele alınıyor.

Closer – Daha Yaklaş (2004), (IMDb: 7.7)

Sevilen oyuncu Natalie Portman, bu filmdeki rolüyle kariyerinin henüz başlangıcı sayılabilecek yıllarda “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” Oscar’ının sahibi oldu. Patrick Marber’ın 1997 yılındaki ödüllü oyunundan uyarlanan filmde Dan Woolf, Londra’ya yeni gelen Alice’i kurtaran ve daha sonra ona aşık olan mücadeleci bir yazar. Bir yıl sonra, Anna’yı onunla bir ilişki yaşamaya ikna eder, ancak reddedilir. Anna dermatolog Larry Gray ile evlenir ama aynı zamanda Dan ile de bir ilişkiye başlar. Sonra da her biri için bir sürü karmaşa ve duygusal stres başlar…

İlginizi çekebilir: En iyi aksiyon filmleri: Geçmişten bugüne maceraya doymaya hazır olun!

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale