X

Emzirme döneminde kaçınılması gereken 7 yanlış

Bebeğini emziren birçok anne, yediği gıdaların anne sütünü etkileyip etkilemediğini merak ediyor.

Hangi besinden ne kadar yemem gerekir? Nelerden kaçınmalıyım? Yediklerim bebeğimi etkiler mi? gibi sorular aklınızda yer edinmiş olabilir. Emzirme döneminde beslenme sizin için kafa karıştırıcı gibi gelse de dikkat etmeniz gereken bazı durumlar var. Bu yazıda emzirme döneminde kaçınmanız gereken maddeleri sıraladım. Beslenmenizi planlamanıza yardımcı olması için aşağıdaki 7 maddeye göz gezdirmelisiniz.

Emzirirken alkol tüketimi istenmeyen bir durum.

Emzirme döneminde alkol tüketiminin önerildiği güvenli bir alkol seviyesi yoktur. Alkol içtiğiniz zaman, kan dolaşımınızdakine benzer konsantrasyonlarda alkol sütünüze geçer.

Yapılan araştırmalar günde 1 standart alkol tüketen annelerin bebeklerinin motor gelişimlerinde ve uyku düzenlerinde bozulma olduğunu öne sürüyor, ayrıca alkolün süt üretimini azalttığı ve bebeklerin yaklaşık %20’sinin daha az anne sütü aldığını belirtiyor. Eğer alkol tüketirseniz sütünüz alkolden tamamen temizleninceye kadar emzirmemelisiniz. Genel olarak bir kadının günde 1 standart alkollü içkiden arınması ortalama 2-3 saat sürmektedir (1 standart içki= 330cc bira veya 150cc şarap veya 45cc rakı).

Alkol sonrası sütünüzü sağıp atmak, vücudunuzun alkolden arınmasını hızlandırmaz. Unutmayın, sütünüz bebeğiniz için en değerli besindir ve en az 1 yaşına kadar emzirmenin devam etmesi istenir. Alkol tüketmeyi düşünüyorsanız mutlaka hekiminize veya diyetisyeninize danışmalı, sağlık uzmanınızla beraber bebeğinizi alkole maruz bırakmamak için emzirme saatlerinizi dikkatli planlamalısınız.

Kafein anne sütünden bebeğe geçerek bebekte uykusuzluk ve huzursuzluk yapabilmektedir.
Günlük kafein miktarı 200 mg geçmemeli.

Kafein anne sütünden bebeğe geçerek bebekte uykusuzluk ve huzursuzluk yapabilmektedir. Aldığınız kafein miktarının ancak %1’i sütünüze geçer fakat bu miktar bile bebeğinizin sinirli ve mutsuz olmasına neden olabilir. Özellikle de uykusuz geçen bir geceden sonra güne kahve içmeden başlayamıyorsanız bir miktar kafeini vücudunuz tolere edebilir. Günlük kafein alımınız 200 mg’ı geçmediği sürece emzirirken kafeinli ürünler tüketmenizin bir sakıncası yok. İçeceklerdeki kafein miktarlarına bakacak olursak; 1 çay bardağı çay 25-75 mg, 1 fincan türk kahvesi 50-55 mg, 1 fincan filtre kahve 130- 200 mg, 1 tatlı kaşığı granül kahve 31 mg, 1 fincan yeşil çay 50 mg kafein içermektedir. 200 mg kafein güvenli bir sınır olarak belirtilse dahi bebeğinizi gözlemleyin ve uykusuzluk, huzursuzluk gibi durumlarda artışla karşılaştığınızda kafein miktarınızı daha da sınırlayın.

Ağır metal içeren balıklara dikkat edilmeli.

Balık protein ve Omega 3 yağ asitleri açısından müthiş bir kaynaktır. Haftada 1-2 kez mutlaka balık tercih etmelisiniz. Fakat balıklarda bulunan civa gibi ağır metaller anne sütü yoluyla bebeğe geçebilir ve bebeğinizin gelişmekte olan sinir sistemine zarar verebilir. Yüzeye yakın balıkların ağır metal içeriği dip balıklarına kıyasla düşüktür. Haftada 2-3 gün, servis başına 120-150 gram balık tüketebilirsiniz.

Gaz oluşumunu engellemek adına bilinçsizce diyette kısıtlamaya gidilmemeli.

Süt ve süt ürünleri, lahana, karnabahar, kuru baklagiller, soğan, sarımsak sıkça suçlanmakta, bebekte gaz sancısını artırdığı düşüncesi ile emziren anneler tarafından tüketilmemektedir fakat bu doğru bir yaklaşım değildir. İtalya’da emziren annelerin sarımsak tüketmemesi önerilirken Hindistan’da ise sarımsağın bir annenin emzirme dönemini başarıyla sürdürmesini sağladığına inanılıyor. Bir kültürde iyi olduğu düşünülen bir besin başka bir kültürde yasaklar listesinde olabiliyor çünkü bahsi geçen besinlerin bebekte gaz oluşumunu arttırdığı yönünde henüz kesinleşmiş bilimsel bir çalışma bulunmuyor. Eğer, bebeğiniz sizin aldığınız bazı gıdalara hassasiyet gösteriyor, emzirme sonrasında huzursuz oluyorsa şüphelendiğiniz besini 1 hafta kadar beslenmenizden çıkarmalı ve bebeğinizi gözlemlemelisiniz. Beslenme günlüğü tutmanız daha doğru sonuca varmanıza yardımcı olacaktır.

Anne sütünü azaltabilecek gıdalar kontrollü tüketilmeli.
Emzirme döneminde sigara içmeniz istenmeyen bir durumdur.

Bilimsel olarak net bir kanıt olmamasına rağmen nane, maydanoz ve adaçayı anne sütünü azaltabilir. Emzirme döneminde özellikle adaçayını içmekten kaçının. Nane ve maydanozu ise kısıtlı miktarlarda tercih edin. Az miktarda tüketiminizin sütünüze olumsuz etkisi olmayacaktır fakat sütünüzü azalttığını düşünüyor ve gözlemliyorsanız, bir süre bu gıdalardan uzak kalabilirsiniz.

Sigara içilmemeli.

Bu dönemde sigara içmeniz istenmeyen bir durumdur. Eğer sigara içerseniz, nikotin sütünüz aracılığıyla bebeğinize geçer. Eğer içmeyi planlıyorsanız, bu konuyla ilgili mutlaka hekiminize danışmayı unutmayın.

Pestisitlerin zararlı etkileri en aza indirilmeli.

Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak için sebze ve meyvelerde kullanılan madde ve madde karışımlarıdır. Pestisitler anne sütüne geçişlidir ve bebekler üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Pestisitlerin zararlı etkilerini en aza indirmek için şu yöntemleri uygulayabiliriz: akan soğuk su altında bolca yıkamalı, meyve ve sebzelerin kabuklarını soymalı, İyi Tarım Uygulamaları Sertifikası olan ürünleri tercih etmeliyiz.

Son olarak şunu söyleyebilirim ki yukarıda yer alan maddelere dikkat ederek endişelenmeden, sevimli bebeğinizle bu dönemin keyfini çıkarın.

İlginizi çekebilir: Yemek seçen çocuklar: Picky eaters

Işkın Akçam: Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. 2015 yılında Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde Master eğitimine başladı. Üniversite eğitimi sonrası İzmir’de özel bir poliklinikte iki yıl boyunca kilo verme, kilo alma, sporcu beslenmesi, hastalıklarda tıbbi beslenme tedavisi alanlarında bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı verdi. 2016 yılında Dr. Bülent Serçin Muayenehanesi’nde Anne Çocuk Diyetisyeni olarak bireysel beslenme eğitimleri ile emziklilik döneminde annelerin, 0-18 yaş aralığındaki bebek ve çocukların beslenme takibini yapmaktadır. Hipokrat’ın “Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun” sözüne inanarak mesleğini sürdürüyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale