X

Emziren annelere özel: Pandemi döneminde psikolojinizi desteklemeye yardımcı olacak öneriler

Annelik, insan yaşamının belki de en sevgi ve şefkat dolu, en öğretici, en keyifli süreçlerinden biri. Bebeğiniz olacağını öğrendiğiniz andan itibaren başlayan annelik yolculuğu, her aşamada bambaşka deneyimlerle pek çok farklı duyguyu bir arada yaşatabiliyor. Yenidoğan bebeklerin ihtiyaçları kimi zaman kendinizi bile unutmanıza neden olsa da, bazen bebeğinizin tek bir gülüşü, sürecin tüm zorluğunu da unutturabiliyor. Bebeğinizi kucağınıza aldığınız anda tıpkı yaşam tarzınız gibi, hayata bakışınız, duygu ve düşünceleriniz, öncelikleriniz de değişiyor. Tabii bedeniniz, ruhunuz ve zihniniz de.

Annelik her şartta harika bir deneyim. Ancak hepimizin daha kaygılı ve stresli olmasına neden olan koronavirüs, bu dönemde anne olmaya hazırlananların ya da yeni annelerin üzerindeki sorumluluk ve zorlukları da artırıyor. Biz de pandemi döneminde yeni anne olanlar, anne olmaya hazırlananlar ve emziren anneler için psikolojik destek sunabilecek önerilerimizi bir araya getirdik:

Önceliklerinizi belirleyin, beklentilerinizi hafifletin.

Dürüst olalım; annelik, hiç bitmeyen sorumluluklarla dolu, zorlu bir mesai. Ve beklentilerinizi yüksek tutmak, bu süreçte kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülüklerden biri. Her ne kadar bir bebeğin bakımıyla ilgilenirken planlar her an suya düşebilecek olsa da, önceliklerinizi belirlemek, esnek ancak tutarlı rutinlerle günlük işlerinizi kolaylaştırmak, mükemmeliyetçilikten kaçınmak, akışta kalmak ve yapamadıklarınızdansa yapabildiklerinize odaklanmak, üzerinizdeki baskıyı hafifletebilir.

Kendi annelik stilinizi bulun ve kıyaslama yapmayın.

Her anne, her bebek ve her annenin bebeğiyle kurduğu bağ biricik ve kendine has. Annelik sürecinizin size özel bir deneyim olduğunu ve içinde bulunduğunuz şartlarda en doğru ebeveynlik kararlarını yine sizin verebileceğinizi kendinize sık sık hatırlatın; kendinizi ve bebeğinizi diğer anneler ve bebeklerle kıyaslamalara sokmayın  ve negatif iç konuşmalardan kaçının.

Öz bakımınızı önemseyin.

Gün boyu ilginize ihtiyaç duyan bir bebeğiniz varken, ‘öz bakım’ kulağa bir lüks gibi tınlasa da; gün içinde kendinize zaman ayıracağınız küçük molalar yaratmak, dinlenmeniz ve yenilenmeniz için şart. Hem bedeninizi, hem zihninizi hem de ruhunuzu beslemek için bebeğinizin uyku saatlerinde nefes ve meditasyon pratikleri yapmayı alışkanlık haline getirebilir, yalnızca kendinizle baş başa kalacağınız ‘ben zamanı’ yaratabilir, en sevdiğiniz bitki çayı eşliğinde çok odaklanmadan rahatlamanızı sağlayacak şekilde kitaplara, dizilere ya da hobilerinize zaman ayırabilir ya da yalnızca sessizliğin ve ‘hiçbir şey yapmıyor olmanın’ tadını çıkarabilirsiniz.

Bitkilerin gücünden faydalanın: Doğadan Emziren Annelere Özel Çay

İyiliğini %100 bitki içeriğinden alan Doğadan Emziren Annelere Özel Çay, özel harmanıyla emziren annelere destek sunuyor. Prof. Dr. Erdem Yeşilada ile birlikte geliştirilen ürünün içeriğinde rezene, tarçın, papatya ve ısırgan bulunuyor. Doğadan Emziren Annelere Özel Çay ile bu özel döneminizde hem kendiniz hem de bebeğiniz için bitkilerin gücünden destek alın.

Bedeninize özen gösterin.

Emzirme döneminde hem kendinizin hem de bebeğinizin beslenme ihtiyaçlarını karşıladığınızdan emin olmanın yolu bedeninize iyi bakmaktan geçiyor. İhtiyaç duyduğunuz besin öğeleri bakımından zengin, düzenli ve dengeli bir beslenme programı uygulayın; yeterli miktarda su içmeye, mümkün olduğunca düzenli uyumaya ve aktif kalmaya özen gösterin. Yatmadan önce lavanta gibi rahatlatıcı etkileri olan bir esansiyel yağ ile gün boyu yorulan kaslarınıza masaj yaparak rahatlayabilir, sonrasında alacağınız ılık bir duşla bedeninizin uykuya geçişini kolaylaştırabilirsiniz.

D vitamini depolarınızı doldurun.

Bedeninizi ve bağışıklık sisteminizi koronavirüse karşı daha dayanıklı hale getirdiği araştırmalarla kanıtlanan D vitaminin en güçlü kaynağı güneş. Kısıtlamalar ve yasaklar kalktıktan sonra, bebeğinizle birlikte evinize yakın bir parkta yürüyüşe çıkmak, güzelleşen havaların tadını çıkarmanızı sağlarken, D vitamini ihtiyacınızı giderip, modunuzu da yükseltecek. Yürüyüşe çıkarken yedek bez ve kıyafet gibi ihtiyaçlarınızı, suyunuzu, atıştırmalıklarınızı ve hava kaç derece olursa olsun güneş koruyucusu kullanmayı unutmayın.

Duygularınızı kabullenin ve yardım istemekten çekinmeyin.

Zor bir dönemden geçiyoruz ve her zaman pozitif kalmanız mümkün olmayabilir. Annelik süreciyle birlikte yaşadığınız değişimlere alışmak bir yana, pandeminin neden olduğu endişeler, annelik sürecine adapte olmanızı zorlaştırabilir. Eğer duygusal ya da zihinsel yükünüzün sizi zorladığını düşünüyorsanız, duygularınızı dile getirmekten korkmayın. Partneriniz, aileniz, yakın arkadaşlarınız ya da gerekiyorsa profesyonellerden yardım istemekten çekinmeyin. İhtiyaç duyduğunuzda hemen yardımınıza koşabilecek bir destek çemberi oluşturun. Bu süreçte yalnız olmadığınızı aklınızdan çıkarmayın.

Anneliğin keyfini çıkarın.

Evet annelik zor, ancak bir o kadar da mükemmel bir deneyim. Bebeğinizin doğumuyla hayatınızda meydana gelen değişiklikler başlangıçta sizi zorluyor olsa da, hissettirdiği tatmin ve şefkat duygusu da bir o kadar sarıp sarmalayıcı. Pandeminin zorunlu kıldığı izolasyon ve beraberinde getirdiği yalnızlık dönemini, bebeğinizle baş başa geçireceğiniz özel zamanlar olarak görmeye çalışın. Ne kadar güçlü olduğunuzun farkına varın ve anneliğin her anının tadını çıkarmaya bakın.

Anneler Gününüz kutlu olsun! Sevgiyle, şefkatle, sağlıkla birlikte geçireceğiniz nice Anneler Günlerine…

 

Bu içerik Doğadan katkılarıyla hazırlanmıştır. Doğadan Emziren Annelere Özel Çay ile tanışmak için tıklayın.Doğadan katkılarıyla hazırlanmıştır. buradan ulaşabilirsiniz.

* Eğer çevrenizde yeni doğum yapmış bir anne varsa, destek olmak için alışveriş ihtiyaçlarını karşılayabilir, kendine zaman ayırabilmesi için bebeğiyle ilgilenebilir ya da ev işlerine destek olabilir, hijyen ve lezzet konusunda güvendiğiniz bir restorandan yemek sipariş ederek lezzetli bir öğün geçirmesini sağlayabilir, küçük ve düşünceli hediyelerle modunu yükseltebilir, sık sık nasıl olduğunu sorarak yanında olduğunuzu hissettirebilir ve bu yazıyı onlarla paylaşabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale