X

Düşüncelerimiz hayatımızı şekillendirir: Aaron Beck’in bilişsel terapisi

Bilişsel terapinin kurucusu Aaron Beck, yıllarca psikoanalitik terapi uyguladıktan sonra, psikolojik sorunların kaynağının “otomatik düşünceler” ve kişiselleştirilmiş inançlar olduğunu fark ederek çalışmalarını bu doğrultuda sürdürmüştür.

Depresyonun kendine yönelik kızgınlıktan kaynaklandığını, Freud’un depresyonla ilgili kuramında da belirttiği gibi, bu kızgınlığın yorumunda bir yanlılık olduğunu gözlemlemiştir. Beck, danışanlarından bu süregelen olumsuz otomatik düşünceleri gözlemlemelerini istemiş ve bundan sonra da dünyanın depresyonla ilgili en kapsamlı kuramını oluşturmuştur.

Bilişsel terapiye göre, duygusal bir rahatsızlığın nedenini anlamak için bireyin üzücü olaya tepkisinin bilişsel içeriği üzerine odaklanılmalıdır. Amaç, merkezdeki şemalara (temel inanç kalıplarına) ulaşmak, otomatik düşünceleri kullanarak danışanların düşünme şekillerini değiştirmek ve şemayı yeniden yapılandırmaktır. Bu süreç danışanları inançlarını destekleyen kanıtları toplamaya ve tartmaya teşvik ederek yapılır.

Beck, duygusal sorunları olan kişilerin hiç de objektif olmayan ve onları kendilerinden hoşlanmamaya yönelten belli “mantık hataları” yapma eğiliminde olduğunu gözlemlemiştir. Bilişsel terapiye göre psikolojik problemler, hatalı düşünme, yetersiz veya yanlış bilgiye dayanarak yanlış çıkarımlar yapma ve hayalle gerçeği birbirinden ayıramama gibi genel süreçlerden kaynaklanır. Bilişsel çarpıtmalar olarak adlandırılan ve hatalı varsayım ve yanlış anlamalara yol açan bazı sistematik düşünme hataları şu şekildedir:

Keyfi çıkarımlar yapma

Hiçbir kanıt olmaksızın sonuçlar çıkarmaktır. En kötü ve kesin senaryo ve sonuçları düşünmeyi içerir. Kimsenin sizi sevmeyeceği ve asla değer görmeyeceğiniz düşüncesi ya da aslında ne olduğunuzu anlarlarsa insanların sizi sevmeyeceği düşüncesi gibi.

Seçici soyutlama

Bir olayın kıyıda köşede kalmış bir ayrıntısına dayanarak sonuçlar çıkarmaktır. Bu süreçte diğer bilgiler göz ardı edilir ve toplam içeriğin önemi yitirilir. Sadece başarısızlıklara ve eksikliklere odaklanarak çıkarımlar yapmaktır. Yani bu bilişsel çarpıtmaya göre değerinizi başarılarınızla değil, hata ve zayıflıklarınızla ölçmeniz olasıdır.

Aşırı genelleme

Tek bir olaya dayanarak genel inançlar oluşturmak ve bunları farklı olay ve durumlarda uygunsuzca kullanmaktır. Örneğin, ilk romantik ilişkiniz hüsranla bittiyse ve siz bir daha yakın bir ilişki yaşamanızın mümkün olmadığını düşünüyorsanız, aşırı genelleme yapıyorsunuz demektir.

Abartma veya küçümseme

Bir durum veya olaya hak ettiğinden daha fazla veya daha az değer vermektir. En küçük hataların bile bir kriz yaratacağını düşünmek bu bilişsel hatayı yaptığınız anlamına gelir.

Kişiselleştirme

Aslında sizinle hiç alakası olmayan, sizin dışınızda gelişen olayları dahi kendinizle ilişkilendiriyorsanız kişiselleştiriyorsunuz demektir.

Etiketleme ve yanlış etiketleme

Kendinizin veya başka birinin kimliğini, geçmişteki kusurlarına ve hatalarına göre tanımlamaktır. Siz sadece yaptığınız bir şey değil, yaptıklarınızın ve yapacaklarınızın toplamısınız. Gelecek henüz yaşanmadığından bir etiketleme yapmak için henüz erken değil mi?

Kutuplaşmış düşünce

Her şeyi “ya hep ya hiç” şeklinde düşünmek ve yorumlamak, yaşantıları “öyle veya böyle” şeklinde sınıflamaktır. Bu kutuplaşmış düşünme sisteminde her şey “siyah” veya “beyaz” olarak etiketlenir. Herhangi bir kusurun olması sizi veya diğerlerini kötü, yetersiz yapabilir. Bu düşünce sisteminde esneklik yoktur. Her şey ya iyidir ya da kötü.

Beck’e göre işlevsel olmayan duygu ve davranışları değiştirmenin en doğrudan yolu, işlevsel olmayan düşünme biçimini değiştirmektir. Bilişsel terapi ile, terapistinizle yapacağınız işbirliğine dayalı bir çaba sonucunda, bozuk ve işlevsel olmayan bilişleri tanımlamayı ve düşüncelerinizi gerçekte meydana gelen olaylardan ayırt etmeyi öğrenebilirsiniz. Bilişsel süreçlerin duygularınızı, davranışlarınızı ve hatta etrafınızdaki olayları nasıl etkilediğini fark ederek hayatınızın kontrolünü büyük ölçüde ele alabilirsiniz. Eğer duygusal zorluklar yaşıyorsanız, bazı yanlış (işlevsel olmayan) inançlarınız ve şartlanmalarınız olabilir. Bu kökleşmiş inançları tek başınıza tespit etmeniz çok zordur çünkü uzun zamandır taşıdığınız için bunları içselleştirmiş olabilirsiniz. İçselleştirdiğiniz bir şeyi fark etmek ve bırakmak da bir o kadar zordur. Bu noktada bir ruh sağlığı profesyonelinden (psikolog/psikolojik danışman/psikiyatrist) yardım almak yerinde olacaktır. Benden yüz yüze veya online psikolojik danışmanlık almak isterseniz ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla bana ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.

Kaynak
Corey, G. (2008). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları (T. Ergene, Çeviren). Ankara: Mentis Yayıncılık. (Orijinal eser 2005 yılında basılmıştır.)

İlginizi çekebilir: Kendini gerçekleştirme sorumluluğunu almak: Carl Rogers’ın birey merkezli terapisi

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale