X

Dr. Rangan Chatterjee’den sabahlarınızı iyileştirecek ‘5 dakika’ pratiği

Güne nasıl başlıyorsunuz? Zihniniz, bedeniniz adeta otomatik pilota alınmış gibi her şeye bir anda saldırmaya mı başlıyor? Sakinlik bir yana dursun, büyük bir telaş içinde evin bir odasından diğerine koşturup duruyor musunuz? Ya da açalar çalmaz telefona mı uzanıyor, henüz gözleriniz tam açılmadan e-postalara göz atıyor, sosyal medya akışında kayboluyor musunuz? Modern yaşam temposunda, birçok kişi güne kendi ihtiyacıyla değil, dış dünyanın talepleriyle başlıyor. Oysa sadece birkaç dakika ile bu döngüyü kırmak mümkün.

İngiliz doktor, podcast sunucusu ve The 4 Pillar Plan, Make Change That Lasts, Feel Better In 5 gibi kitapların yazarı Dr. Rangan Chatterjee, sabahları iyileştirecek ve bu döngüyü kıracak 5 dakikalık bir pratik öneriyor. Gelin, yakından keşfedelim.

Dr. Rangan Chatterjee kimdir?

Dr. Rangan Chatterjee, İngiltere’de Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) bünyesinde görev yapan bir doktor. Onu diğer hekimlerden ayıran bir özelliği var: Hastalıkların yalnızca belirtilerine değil, kökenlerine inmeyi hedefleyen bütüncül bir yaklaşımla çalışıyor.

Dr. Chatterjee’ye göre fiziksel sağlık, zihinsel denge ve yaşam kalitesi; uyku, stres yönetimi, beslenme ve sabah alışkanlıkları gibi yaşam tarzı seçimlerine doğrudan bağlı. Bu nedenle hastalarına yalnızca ilaç yazmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir yaşam pratikleri de geliştiriyor. Ve bu pratiklerin en önemlilerinden biri de sabahlarınızı düzene sokacak 5 dakika yaklaşımı.

Sabahları 5 dakika: Güne daha zinde bir başlangıç

Sabahları 5 dakika hareket, nefes ve farkındalık. Basit gibi görünebilir, ama etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış ve binlerce kişinin hayatını değiştirmiş bir alışkanlık…

Dr. Chatterjee, sabahları yapılan kısa süreli hareketin zihinsel ve fiziksel sağlık üzerinde güçlü etkileri olduğunu belirtiyor. Özellikle sabah hareketinin beyinde bir ‘nörokimyasal banyo’ etkisi yarattığını söylüyor. Bu süreçte dopamin, serotonin ve noradrenalin gibi ruh halini düzenleyen kimyasalların yanı sıra, öğrenme ve hafıza ile ilişkilendirilen BDNF (Beyin Türevli Nörotrofik Faktör) gibi büyüme faktörlerinin de salgılandığını anlatıyor. İster yoga ister esneme ister basit fiziksel hareketler, tercih tamamen size bağlı. Yeter ki her sabah hareket ederek güne başlamayı alışkanlık haline getirin. Burada önemli olan hareketin türünden çok, tutarlılığı. Yani istikrarlı bir şekilde her sabah hareket etmek.

“Hareket ettiğinizde sadece vücudunuzu değil, özgüveninizi de şekillendirirsiniz.”-Dr. Chatterjee

Sabah pratiğinde hareket kadar önemli olan bir diğer faktör ise nefes. Nefes egzersizleri, sinir sistemi üzerinde doğrudan ve hızlı bir etki yaratan araçlardan biri. Dr. Chatterjee, özellikle 3-4-5 nefes tekniğini öneriyor; 3 saniye nefes almak, 4 saniye tutmak ve 5 saniyede nefes vermek. Bu oranlar sayesinde parasempatik sinir sistemi aktive olur; yani beden stres modundan çıkarak dinlenme ve onarım moduna geçer. Dilerseniz yalnızca sabahları değil; öğünlerden önce, yoğun bir gün ortasında ya da uyumadan önce de rahatlıkla uygulayabilirsiniz.

Dr. Chatterjee’nin sabah rutininde üçüncü önerisi ise günlük yazı pratiği veya journaling. Bu uygulama, zihinsel yükü hafifletmek ve duygusal denge sağlamak açısından etkili bir araç ve farkındalığı artırmak için de birebir. Serbest yazı ya da yapılandırılmış yazı tarzında size hangisi uyuyorsa uygulayabilirsiniz. Bu yazı alışkanlığı, zihinsel netlik sağlamakla kalmaz; aynı zamanda değerlerle uyumlu bir yaşam sürdürme konusunda farkındalıkyazı pratiği veya journaling. Bu uygulama, zihinsel yükü hafifletmek ve duygusal denge sağlamak açısından etkili bir araç ve farkındalığı artırmak için de birebir. Serbest yazı ya da yapılandırılmış yazı tarzında size hangisi uyuyorsa uygulayabilirsiniz. Bu yazı alışkanlığı, zihinsel netlik sağlamakla kalmaz; kazanmanıza da yardımcı olabilir.

Sonuç olarak Dr. Rangan Chatterjee’nin önerdiği “sabahları 5 dakika” yaklaşımı, modern hayatın karmaşasına karşı sade ama etkili bir yanıt sunuyor. Güne hareketle başlamak, nefesle sinir sistemini dengelemek ve yazıyla zihni berraklaştırmak; sadece fiziksel sağlık açısından değil, kişinin kendine güveni ve yaşamla kurduğu ilişki açısından da derin bir dönüşüm yaratabilir. Güne kendinize ayıracağınız beş dakikayla başlamak, büyük hedeflere ulaşmak için atılacak küçük ama kararlı bir adım olabilir.

İlginizi çekebilir: Opening shift trendiyle güne daha pozitif başlayın

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale