X

Dokunmanın gücünü ortaya çıkaran 10 psikolojik etkisi

rafaelgrossmann.com

Basit (cinsiyetsiz) bir dokunuş uyumu arttırıp, davranışa, cazibeye ve güç sinyalinize katkıda bulunabilir.

Dokunmanın insan üzerinde birçok olumlu psikolojik etkisi bulunuyor. İmaj:toesiestonosies.com

Dünyada gezinirken sadece gözlerimize ve kulaklarımıza inanmayı seçiyoruz ve onlara güveniyoruz. Dokunma duyusu genelde unutuluyor; ancak dokunma dünyayı anlama ve deneyimleme konusunda hayati önem taşıyor. Sadece kolunuza hafifçe dokunmak bile bütün düşüncelerinizi bir anda değiştirebilir. İşte cinsel olmayan dokunuşların ne kadar etkili olabileceğini kanıtı olarak bu dokunuşların 10 psikolojik etkisi:

1. Paraya dokunmak

Zamanında yapılan bir dokunuş insanları kaybettikleri bir eşyaya geri döndürmeyi başarabiliyor.

Dokunma üzerine yapılan bir araştırmaya göre telefon kulübesi kullanan kişilere dokunuluyorsa bu uyaran sayesinde jetonu unuttuklarını hatırlayıp geri dönme oranları yükseliyor. (Kleinke, 1977).

Bir başka araştırma ise üst kola hafifçe yapılan dokunuş kadar insanı aksiyon almaya iten hiçbir davranış olmadığını gösteriyor. Erkekler kendilerine dokunan bayan garsona daha fazla bahşiş  bırakıyorlar. İnsanlar bunu düşündüğünüzden daha çok yapıyorlar .

2. Yardım için dokunmak

İnsanlar kendilerine dokunulduğu zaman yardım etme konusunda daha istekli oluyorlar. Bir araştırmada, kendilerine dokunularak yerdeki eşyaları kaldırma konusunda yardım istenen yabancıların hiç dokunulmadan yardım istendiği zamana göre daha yardımsever oldukları görüldü.( Gueguen, 2003). Yardım etme oranı kişiye dokunulduğu zaman %63’ten %90’a çıkıyor.

3. Uyum için dokunma

Hafifçe kola dokunmanın gücü konu uyum sağlama olunca genel olarak çok etkili olabiliyor.

Bir araştırmada katılımcılara bir dilekçe imzalanması isteniyor. Araştırmaya katılanlara dokunulmadığı zaman dilekçenin imzalanma oranı %55 iken, dokunulduktan sonra bu oran %81’e yükseliyor.

İkinci araştırmada kendilerinden anket doldurumları isteniyor ve bilin bakalım sonuç nasıl çıkıyor? Dokunma devreye girdiği zaman anketi doldurma oranı %40’tan %70’e çıkıyor.

4. Daha fazla uyum sağlama için iki kez dokunun

Vidis ve Halimi-Falkowicz yaptıkları bir araştırmada sokağa çıkarak insanlara anket doldurmalarını istedi. Sonuçta insanların anketi çözme konusunda kendilerine iki kez dokunduklarında bir kez dokunmaya göre daha istekli olduklarını ve daha çok kişinin çözdüğünü fark ettiler. En çok etkiyi, anket yapılan kişi erkek ve anketçinin de kadın olduğunda ölçtüklerini söylediler.(Vaidis and Halimi-Falkowicz (2008))

5. Kavga için dokunun!

Gerçekte erkekler arasında dokunmanın kabul edilmesi kişinin içinde bulunduğu kültürle birebir ilişkilidir. Polonya’da yapılan bir araştırma kadın ve erkek arasındaki dokunmanın farkını ortaya koydu. Erkek anketçi tarafından yardım istemek için hafifçe koluna dokunulan erkekler sert tepkiler verdi. Bu durum yüksek seviyedeki homofobiyle ölçümlendirilebilir. Anketçi kadın olduğunda ise yine pozitif tepki alındı.

6. Arabanızı satmak için dokunun

Polonya’nın aksine Fransa’da iki erkek arasında kültür teması ve dokunma kabul ediliyor. Fransız araştırmacılar 2.el araba pazarına giderek rastgele insanlara yaklaşmaya çalıştılar. Yanaştıkları kişilerin yarısının koluna 1 saniyeliğine hafifçe dokunulurken, yarısına hiç dokunulmadı. Araştırmanın devamında koluna dokunulan kişiler bunu arkadaşlığın, dürüstlüğün, anlaşmanın ve iyiliğin bir simgesi olarak kabul ettiler. 1 saniyelik bir dokunuş için bizce hiç fena değil!

Bunun sonucunun bu araştırma Polonya’da yapılsaydı çok farklı olacağını düşünüyoruz

7. Romantik buluşma için dokunun

Eğer erkeklerin kadınlar tarafından hafifçe kollarına dokunulmasına ilgi gösterdiklerini söylesek muhtemelen buna şaşırmazsınız; ancak yapılan başka bir araştırmada erkeklerin bu dokunuşları yanlış yorumlayarak bu cinsiyetsiz dokunuşa cinsel istek gösterdikleri belirlendi. Dahası kadınlarda sokakta erkeklerin telefon numaralarını istemelerine olumlu yaklaşmaları daha şaşırtıcı bir sonuç olarak gözüküyor. Bu sonucu kadınların 1-2 saniyelik hafifçe dokunuşlarıyla büyük bir egemenlik kurduklarını söyleyebiliriz. Bu araştırmanın yine Fransa’da yapıldığını eklememizde fayda var!

8. Güç için dokunun

Dokunma güç ilişkilerinde hayati derecede önem teşkil etmektedir. Güç ilişkisini büyük şehirlerdeki günlük iş ortamlarında gözlemlemiştir. Dokunulmaktan ziyade karşı tarafa dokunan kişiler genelde yüksek mevki sahipleri oluyorlar. Ayrıca genellikle diğer insanlara dokunan kişiler toplumda daha çok güç sahibi oluyorlar (Summerhayes & Suchner, 1978Summerhayes &).

9. İletişim için dokunma

Dokunmanın birçok farklı formu olabilir ve dokunma farklı duygularla iletişime geçebilir. İletişime geçmek için dokunmanın kaç farklı şekilde algılandığını göstermek için bir araştırma yapılıyor. Sadece kişinin ön koluna yapılan bir dokunuş 12 farklı duyguyu diğer kişiye aktarabiliyor. Alıcı kişi dokunmanın kendisini görememesine sadece hissetmesine karşın korku, nefre, aşk, iğrenme, şükran ve sempati gibi duygulardan emin olabiliyor. Bu konuda en az kişinin yüzünden bize karşı ne hissettiğini anladığımız kadar iyi olduğumuzu söyleyebiliriz.

10. Masajın matematiği

Masaj sonrası matematikte daha fazla başarı gösteren insanlar bize dokunmanın insan hayatına etkilerini kanıtlıyor.

Düşünün bütün bu kazanımları sadece dokunmayla elde edebiliyorsak, masaj yaptırmak için neler yapardık! Yapılan bir araştırma masaj yaptırmanın matematik yeteneğini geliştirdiğini gösterdi. Kontrol grubu ve deney grubu olarak ikiye ayrılan deneklerin içinden haftada iki masaj yapılan deney grubunun matematikte diğer masaj yapılmayan gruba göre daha başarılı olduğu gözlendi. Böylece dokunmanın etkisine bir kez daha tanıklık etmiş oluyoruz.

Genellemeyi reddetme

Yapılan bütün araştırmalarda dokunmanın takdir edildiğini gördük. Dokunulmak kültürlere, durumlara ve cinsiyete göre farklılık gösterebiliyor. Genel olarak dokunma eylemi olarak üst kola yapılan hafifçe dokunmadan söz ediyoruz. Bu bölge siz belki bilmesenizde insan vücudunun dokunmak için en güvenli yeri olarak biliniyor. Ayrıca, araştırmalar sadece insanların küçük bir kısmını oluşturmaktadır ve sosyal etkileşimde dokunulmaktan hoşlanmayan erkekler ve kadınlar olabilir. Bu insanlar dokunulduğu anda karşı tarafa pozitif tepkiler vermezler.

Kaynak:

spring.org

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Bazı zamanlarda aptal olmak, işinize yarayabilir

Rüyaları hatırlamada kültürel farklılıklar ne kadar etkili oluyor?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale