X

Doğum kontrol yöntemlerinin tarihsel serüveni ve gelecekte beklenen şaşırtıcı yenilikler

Geçen hafta sizlerle paylaştığımız yazımızda cinsel devrimden, doğum kontrolüyle birlikte kadının yatakta kazandığı zaferden ve bu zaferin kadın haklarından toplumsal cinsiyete uzanan bir düzlemdeki siyasi ve toplumsal etkilerinden bahsetmiştik. Bu yazımızdaysa,  günümüzün siyasi atmosferinin tartışma konusu olan, cinsellikle ilgili bir başka konunun tarihsel gelişimini ve geleceğini incelemeye karar verdik: Doğum kontrolü.

İllüstrasyon: Katherine Streeter

Doğum kontrolü, 19.yüzyılın ortalarında kadının özgürlük hareketinin bir sonucu olarak popülerleşmeye başlamasına rağmen, aslında Antik Mısır Medeniyeti’ne kadar uzayan, uzun bir tarihsel sürecin ürünü. Amaç olarak gebeliği ve cinsel yolla bulaşıcı hastalıkları engelleyici bir nitelik taşısa da, bu amaca ulaşmak için kullanılan yöntemlerde, içinde bulunulan zamanın koşullarına bağlı olarak oldukça ilginç değişimler yaşandı.

Doğum kontrol yöntemlerinin tarihi serüvenini ve gelecekte bu konuyla ilgili bizi bekleyen gelişmeleri sizler için araştırdık:

  • 1564 – Günümüzdeki prezervatiflere benzer prezervatif kullanımı ilk olarak, kadın üreme sistemindeki follopi tüplerinin de isim babası olan Gabriel Fallopius tarafından yaygınlaştırıldı. İlk prezervatifler nemlendirilmiş keten kumaşla yapılıyordu ve geçirgenliği yüksek olduğu için tam anlamıyla doğum kontrolü sağlanamıyordu.
  • 1700’ler – 1700’lere gelindiğinde hayvanların bağırsaklarından yapılan ve görece daha fazla koruma sağlayan prezervatifler kullanılmaya başlandı.

    Hayvan bağırsağı kullanılarak üretilmiş bir prezervatif.

  • 1858 – 1800’lü yılların ortasında kauçuktan yapılan ve penisin yalnızca uç kısmını kaplayan prezervatifler piyasaya sürüldü.
  • 1882 – Prezervatifte kauçuk kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, Dr. Wilhelm Mensinga ‘diaphgram’ adını verdiği, kadınların kullanımına yönelik bir prezervatif geliştirdi.
  • 1885 – Kakao yağı ve kininden üretilen vajinal bir fitille, kadınlarda doğum kontrolüne yönelik ilk kimyasal formül geliştirildi.
  • 1909 – Doğum kontrolü için ilk kez rahim içi bir korunma yöntemi olan IUD (Intrauterine device) kullanıldı.
Kadınlarda gebeliği engelleyici ilk rahim içi cihaz olan IUD.
  • 1916 – Margaret Sanger, ABD’nin ilk doğum kontrol kliniğini açtı. Klinikte çalışacak gönüllü doktorlar bulamayınca kliniği kapamak zorunda kalan Sanger, kapanıştan 10 gün önce tam 488 kadına ‘diaphgram’ yerleştirdi.
  • 1930’lar – Günümüzde kullanılan lateks malzemeden üretilmiş kondom icat edildi. Lateks, kauçuktan daha ince ve dayanıklı olduğu için kısa zamanda popülerleşti.
  • 1961 – Doğum kontrol haplarının yasal olarak kullanımı ilk kez ABD’de başladı.
  • 1984 – Halk arasında ‘ertesi gün hapı’ olarak bilinen gebelik önleyici hapların kullanımı yasallaştırıldı. Doğum kontrolünün medikal ve bilimsel bir boyut kazanmasıyla, geleneksel korunma yöntemlerine duyulan güven azaldı.
  • 2003 – Doğum kontrolü sağlayan vücut bantları üretilmeye başlandı. Bu bantlar vücuttaki östrojen ve progesteron seviyesini artırarak kadınların hamile kalmasını önlemeyi amaçlıyor.
  • 2009 – NuvaRing adı verilen, vajinaya yerleştirilen halkalar üretildi. Nuva Ring’in de amacı, vücut bantları gibi östrojen ve progesteron hormonu salınımını artırarak gebeliği engellemek.
  • 2015 – Yapılan tüketici anketleri, günümüzde dünya genelinde en çok kullanılan korunma yönteminin doğum kontrol hapı ve prezervatif olduğunu gösteriyor.

Doğum kontolüyle ilgili öngörülen gelecek senaryoları

  • Erkekler için geliştirilen ve çalışmaları tamamlanmak üzere olan yöntemlerden biri, vas deferens kanalına, yani spermlerin testislerden penise aktarıldığı kanala sıvı enjekte edilmesi. Enjekte edilen bu sıvı spermlerin hareketsiz kalmasını sağlayarak penise ulaşmasını engelliyor. Bu yöntemin uygulanması, 10 yıl boyunca %100 oranında korunma sağlıyor.
  • ORIGAMI – Kadınlar için üretilecek bu kondomun kullanım şekli, ‘diagphram’a çok benzer. Vajina girişine yerleştirilen ve körüklü bir yapıya sahip bu kondom, cinsel birleşme sırasında penis boyutuna göre uzayıp kısalarak daha konforlu bir cinsel ilişki sağlıyor. Ürünün yüzde kaça kadar koruma sağlayacağıyla ilgili çalışmalar hala devam ediyor ve 2016 yılında piyasaya sürülmesi öngörülüyor.
ORIGAMI adı verilen kadın kondomu.
  • Uzaktan kontrol – Her alanda olduğu gibi doğum kontrolünde de teknolojik yenilikler söz konusu. Kadınlarda deri içine yerleştirilecek bir mikroçiple hormon salınımı kontrol edilerek doğum kontrolü sağlanması amaçlanıyor. Hormonun dozajının ayarlanmasına olanak veren bu sistem, uzaktan kontrol edilebildiği için çocuk sahibi olmak istediğinizde ya da korunmak istediğinizde hormon salınımı seviyenizi ayarlayabiliyorsunuz.

İlüstrasyon: Katherine Streeter / NPR

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale