X

Doğru partner seçimiyle iş yaşamında daha başarılı olabilmek mümkün

Sizlerle daha önce iş yaşamında başarılı olan insanların kişilik özellikleriyle ilgili birçok farklı yazı paylaşmıştık. Kişilik özellikleri, çalışma performansından motivasyona kadar iş yaşamında kişiye başarı sağlayabilecek bir çok farklı alanda oldukça etkili. İş yaşamındaki başarı tanımlamalarını göz önünde bulundurduğumuzda dışa dönük, sosyal, hırslı, kendine güvenen, enerjik ve girişimci bireylerin ön plana çıktıklarını söyleyebiliriz.

Bu konuyla ilgili yapılmış olan yeni bir araştırma, kişiliğin iş yaşamında başarı elde etmede düşünülenden çok daha etkili olduğunu ortaya koyuyor, hem de oldukça beklenmedik bir bulguyla.

Washington Üniversitesi’nden araştırmacılar Brittany Solomon ve Joshua Jackson, kendi kişiliğimizin yanı sıra partnerimizin kişiliğinin de, çalışma performansımız üzerinde etkili olduğunu ortaya çıkardı.

Birçoğumuz partner seçiminde fiziksel olarak bize çekici gelen ve kafa yapılarımızın uyuştuğu kişilerle birlikte olmaya dikkat ediyoruz. Ancak Solomon ve Jackson’ın araştırmadan elde ettiği verilere göre, partner seçiminde dikkat edilmesi gereken çok daha önemli detaylar var ve bu detaylar iş yaşamındaki başarımız üzerinde uzun süreli etkilere sahip.

Peki, nasıl bir partner iş yaşamındaki başarınızı artırır? Hırslı, enerjik ve meraklı bir sevgilinin sizin iş yaşamındaki başarınıza nasıl bir katkısı olabilir?

Solomon ve Jackson’ın araştırmasına göre, partner seçiminde işine bağlı ve dürüst kişileri tercih edenler, iş yaşamında en başarılı olan grup.

Uzun süreli bir araştırma yapan Solomon ve Jackson, 4.544 evli çiftle yaptıkları araştırma sonucunda, çiftlerin ortalama %75’inin çift maaşla geçimlerini sağladıklarını söylüyor. Katılımcılar araştırma kapsamında öncelikle beş kişilik özelliğini (dışadönüklük, uyumluluk, duygusal denge, sorumluluk, açıklık) ölçen bir teste tabi tutuldular.

Bu kişilik analizinden sonra, 5 yıl boyunca katılımcıların iş yaşamlarındaki başarıları ölçümlendi. Başarı kriteri olarak iş tatmini, maaş artışı ve kıdemdeki artış göz önünde bulunduruldu. Aynı şekilde, katılımcılardan evle ilgili sorumlulukların dağılımı, yaşam tarzları, ortak karar verme süreci ve evliliklerinden ne kadar tatmin olduklarına dair bilgiler de toplandı.

Solomon ve Jackson’ın elde ettikleri verilere göre işine önem veren ve sorumluluk sahibi partnere sahip bireylerin iş yaşamında daha başarılı oldukları sonucuna varıldı.

Peki bunun sebebi ne?

Solomon ve Jackson’a göre sorumluluk sahibi kişiler, işlerine daha bağlı ve planlı oldukları için partnerlerine de gerektiği yerde ihtiyaçları olan desteği sağlayabiliyorlar. Bu kişiler aynı zamanda özel hayatlarında da planlı oldukları için, kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak aktivitelere ve partnerleriyle geçirdikleri zamanı mümkün olabildiğince etkili kullanmaya önem veriyorlar. Sorumlulukların paylaşıldığı ve zaman yönetiminin iyi yapıldığı bir ilişkide, ev işleri ve sorumluluklar tek bir kişinin üstüne yığılmıyor ve iki taraf da birbirine eşit ölçüde zaman ve enerji harcıyor. Bu da iki tarafın da iş yaşamında başarılı olarak ilerlemesine olanak sağlıyor. Çiftlerden biri çalışmıyor olsa bile, bir tarafın sorumluluk sahibi olması ilişkide iki tarafı da tatmin ediyor ve yaptıkları iş ev işi de olsa, başarıyı ve verimliliği artırıyor.

Sorumlu insanlar, partnerlerinde başarıyı arttırmanın yanı sıra, iyi bir rol model olarak da çevrelerindeki insanların kişisel gelişimine katkıda bulunuyorlar. İlişkide olduğumuz kişinin yaşam tarzından ve kişilik özelliklerinden etkilendiğimiz ve zamanla bu özellikleri kendi kişiliğimize yerleştirmeye başladığımız için, birlikte olduğumuz kişinin başarısı zamanla bizim de başarılı olmamıza olanak sağlıyor.

Özel yaşamın iş yaşamıyla bağlantılı olması ve iki tarafta da yaşanan zorlukların ya da güzel olayların birbirini etkilemesi zaten yıllardır bilinen bir gerçek. İş yerindeki stres eve taşınabildiği gibi, iş yerindeki modunuzun da evdeki partnerinizin modundan etkilenebilmesi mümkün.

Eş seçiminin zorlu bir süreç olduğunu biliyoruz, ancak özellikle ileriki yaşlarda partner seçiminde daha mantıklı seçimler yapıldığı göz önüne alındığında, Solomon ve Jackson’ın araştırma sonuçları, partner seçimindeki kriterlerinizi tekrar gözden geçirmenize yardımcı olabilir.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale