X

Doğa dostu ve sürdürülebilir kumaş çeşitleri

Giydiğimizde kendimizi anında iyi hissettiren bir gömlek, rahatlığıyla mutluluk veren uçuş uçuş bir elbise ya da aynadaki yansımamıza kocaman gülümsememizi sağlayan şık bir takım… İyi görünmenin iyi hissetmekle kesinlikle bir ilişkisi var. Ancak günümüzde moda endüstrisinin dünyayı en çok kirleten ikinci sektör olduğunu düşünecek olursak, giydiklerimizin ‘gerçekten iyi hissettirebilmesi’ için artık yalnızca ‘bize’ ne hissettirdiği değil, doğayı nasıl etkilediği üzerine de düşünmemiz ve sürdürülebilir, kaliteli, doğaya dost seçimler yapmamız gerekiyor.

Son yıllarda sıkça duyduğumuz sürdürülebilir moda kavramı; hızlı moda anlayışına karşıt olarak ortaya çıkan ve modaya bakış açısında ekolojik bütünlük ve toplumsal adaleti odağına alan bir yaklaşım. Amacı modanın çevreye verdiği tahribatı azaltmak, adil ve güvenli çalışma ortamı sunmak ve kaliteli, uzun süre kullanılabilir ve sağlam ürünler üretmek olan sürdürülebilir moda yaklaşımında, üretimde çevreye zarar veren kimyasalların kullanımının ve su tüketiminin azaltılması hedeflenirken, toprağı, hayvanları ve işçi haklarını korumak da önceliklendiriliyor. 

Hem doğa, hem hayvanlar, hem moda sektörü çalışanları, hem de kendimiz için daha ‘adil’ seçimler yapabilmek yani modanın sürdürülebilir olmasına katkıda bulunabilmek için; geri dönüşüm ve ileri dönüşüm yapmak, sahip olduğumuz kıyafetleri uzun süre kullanmak, trendlere değil stilimize yönelik seçimler yapmak, ikinci el ürünlere şans vermek ve etik ve adil üretimi benimseyen sürdürülebilir moda markalarını desteklemek, kullanabileceğimiz yöntemler arasında. Kişisel olarak atabileceğimiz en etkili adımlardan biri ise alışverişlerimizde sürdürülebilir kumaşlardan üretilmiş ürünlere yönelmek.

Doğa dostu ve sürdürülebilir kumaş ne demek?

Sürdürülebilir kumaş tanımı, doğa dostu yöntemlerle, doğal ya da geri dönüştürülmüş materyallerden üretilen, üretiminden yok oluşuna kadarki tüm aşamalarda çevresel etkileri minimum olan kumaşları kapsıyor. Kumaş üretiminde kullanılan sürdürülebilir yöntemler, üretim atıklarının ve emisyonun azaltılması, su kaynakların korunması gibi pek çok konuda endüstrinin çevreye verdiği zararı azaltıyor.

Neden doğa dostu kumaşlar?

Sürdürülebilir ve etik modanın, kumaş seçimiyle başladığını düşünüyorsanız, pek de yanılmıyorsunuz. Çünkü ‘kumaş’ların arkasında kumaşın hammaddesinin üretimi, işlenmesi, dönüştürülmesi ve tüm bu aşamalardaki su tüketimi, açığa çıkan mikroplastikler, sera gazı emisyonları ve katı atık sahaları gibi üzerine düşünmemiz gereken pek çok konu var.

Sürdürülebilir kumaşlar, üretimde kullanılan kaynak miktarı ve ürünün yaşam döngüsü analizi üzerinden değerlendiriliyor. Kumaşların yalnızca üretilirken değil, kullanım, yıkama ve atığa dönüşme aşamaları düşünüldüğünde herhangi bir kumaşı %100 sürdürülebilir olarak nitelendirmek mümkün olmasa da; yukarıda anlattığımız yaklaşımı benimseyerek üretilen kumaşlar sürdürülebilir kumaşlar olarak adlandırılıyor. 

Sürdürülebilir ve doğa dostu kumaşlar

Sürdürülebilir ve doğa dostu kumaşlar, kendi içlerinde doğal, organik, sentetik, yarı sentetik, vegan ve navegan olarak ayrılıyor. Bu sınıflandırmalara göre ayrılan kumaşların listesini aşağıda, kumaş özelliklerini ve sürdürülebilir/doğa dostu sertifikasyonlarının detaylarını ise yazının devamında bulabilirsiniz.

  • Doğal ve vegan, sürdürülebilir kumaşlar: Organik pamuk, Geri dönüştürülmüş pamuk, Organik kenevir, Organik keten, Organik bambu, Mantar
  • Sentetik, vegan sürdürülebilir kumaşlar: ECONYL, Geri dönüştürülmüş polyester
  • Yarı sentetik sürdürülebilir kumaşlar: Liyosel (Lyocell), Modal, Bambu liyosel
  • İnovatif sürdürülebilir kumaşlar: EcoVero, Pinatex, Kombucha Mantası derisi (Scoby leather), S-Cafe, Qmonos, Brewed protein, Elma derisi (Apple leather), Woocoa, Kupro/Kupra (Cupro), QMILK
  • Hayvancılıkla üretilen doğal kumaşlar: Koyun yünü, Merinos yünü, Alpaka yünü, Kaşmir, Deve tüyü, Yak yünü, Geri dönüştürülmüş ya da bitkisel tabaklanan deri, Kaz tüyü, İpek (Önemli Not: Bu kategorideki kumaşlar çoğunlukla doğal ve çevre dostu kumaşlar olsa da, üretim ve elde edilme yöntemleri hayvanlara dost olmayabiliyor.)

Doğal ve vegan, sürdürülebilir kumaşlar

1. Organik pamuk

Üretiminin herhangi bir aşamasında tarım ilacı, böcek ilacı, sentetik gübre ve kimyasal kullanılmayan organik pamuk, var olan en doğa dostu kumaşlardan biri. Organik pamuk üretimi, konvansiyonel pamuk üretimine oranla %62 daha az enerji ve %88 daha az su harcıyor. Sürdürülebilir ve etik pamuk kumaş sertifikasyonunda, kimyasalsız üretim, makinesiz hasat, final ürünün kimyasalsız oluşu, çiftçiler için adil ödeme ve güvenli çalışma alanları sağlamak gibi kriterler bulunuyor.

Organik pamuk sertifikaları: USDA-CertifiedOrganic, Global Organic Textile Standard (GOTS), Better Cotton Standard, Fair Trade, Bluesign, Oeko-Tex 100

2. Geri dönüştürülmüş pamuk

Özellikle yavaş moda (slow fashion) markaları tarafından sıkça tercih edilen geri dönüştürülmüş pamuk, etik ve sürdürülebilir pamuktan üretilmiş olan tekstil ürünleri, tüketici atıkları ya da endüstri atıkları dönüştürülerek üretiliyor. Geri dönüştürülmüş pamuğun en iyi yanlarından biri, atıkların, atık sahalarında birikmesinin önüne geçiliyor olması.

Geri dönüştürülmüş pamuk sertifikaları ve standartları: Global Recycle Standard (GRS), Recycled Content Standard (RCS), Oeko-Tex 100

3. Organik kenevir

Organik kenevir, var olan en doğa dostu kumaşlardan biri. Organik kenevir üretiminde, organik pamuğa oranla daha az suya ihtiyaç duyuluyor. Diğer yandan karbon negatif bir bitki olan kenevir, atmosferden karbondioksit emiyor ve ‘bitkisel arıtım’ sayesinde yetiştirilmesi toprak için de sağlıklı. Doğaya dost organik kenevir, aynı zamanda cildimize de dost: Doğal bir güneş koruyucu ve antimikrobiyal.

Organik kenevir sertifikaları ve standartları: USDA-Certified Organic, Global Organic Textile Standard (GOTS), Organic Content Standard (OCS), Oeko-Tex 100, Bluesign

4. Organik keten

Sürdürülebilirlik açısından neredeyse kenevirle aynı özellikleri taşıyan keten; oldukça hafif ve nefes alan bir kumaştır ve ev tekstilinden kıyafetlere pek çok alanda kullanılır. Keten kumaşın üretildiği kendir bitkisi de yetişirken çok az tarım ve böcek ilacına ihtiyaç duyar ancak maddi olarak kenevir kadar yüksek getirili değildir.

Organik keten sertifikaları ve standartları: USDA-Certified Organic, Global Organic Textile Standard (GOTS), Organic Content Standard (OCS), Oeko-Tex 100, Bluesign

5. Organik bambu (Bambu keten)

Bambu hasatı yapılırken, bambu bitkisi tamamen öldürülmez. Böylelikle ‘dünyanın en hızlı büyüyen bitkileri’nden biri olan bambu, büyümek için fazla bir şeye ihtiyaç duymaz ve kendini hızla yenileyebilir. Mekanik olarak işlenen organik bambu kumaşlar, oldukça sürdürülebilir ve doğa dostudur. Ancak üretiminde bambunun yanı sıra bolca kimyasal kullanılan viskoz ve rayon gibi kumaşlar; sürdürülebilir, organik bambu ile karıştırılmamalıdır.

Organik bambu sertifikaları ve standartları: Forest Stewardship Council, USDA-Certified Organic, Global Organic Textile Standard (GOTS), Organic Content Standard (OCS), Fair Trade, Oeko-Tex 100, Bluesign

6. Mantar

Mantar artık yalnızca pano üretiminde kullanılmakla kalmıyor; özellikle vegan çanta ve ayakkabılar için sıkça tercih ediliyor. Mantar meşesinden üretilen mantarı elde edebilmek için ağacın kabuğunu tıraşlamak yeterli. İşin güzel yanı, mantarın üretimi için gereken kısım tıraş edildiğinde ağacın ömrü uzuyor ve ağaç bu kabuğu yeniden oluşturmak için çalışırken normaldendaha fazla karbondioksit kullanıyor. Tıraşlanan kabuklar güneşte kurutulduktan sonra ıslatılarak kullanılmaya uygun hale getiriliyor.

Vegan, sentetik sürdürülebilir kumaşlar

1. Econyl

Econyl, geri dönüştürülmüş naylonun diğer adı. Geri dönüştürülmüş naylon olan ‘econyl’. Tam da bu noktada naylonun doğa dostu olup olmadığını sorgulayabilirsiniz. Ne var ki econyl  üretilirken, okyanuslardan toplanan plastikler, kullanım ömrü dolmuş balık ağları ve atık kumaşlar kullanılıyor ve dönüştürülüyor. Hissi ve işlevi naylonla aynı olsa da, üretiminde naylon kadar fazla suya ihtiyaç duyulmuyor. Econyl, mayo üretiminde doğa dostu bir yaklaşımı mümkün kılıyor olsa da, su yollarındaki mikroplastiklerin küçük de olsa bir kısmının sorumlusu olduğunun altını çizmekte fayda var.

Econyl sertifikaları ve standartları: Global Recycle Standard, Recycled Content Standards (RCS), Oeko-Tex 100

2. Geri dönüştürülmüş polyester (rPET)

Tek kullanımlık plastikler çevremizi mahvederken, sorumluluk sahbi pek çok marka bu zararı en aza indirebilmek için plastik çanta, şişe ve tekstil ürünlerine ikinci bir şans vermek için çalışıyor ve oldukça çok yönlü olan geri dönüştürülmüş polyesteri, farklı formlardaki kumaşlara dönüştürüyor. PET, geri dönüştürülmemiş polyestere oranla daha doğa dostu olsa da; henüz doğada çözünüp kalitesini kaybetmeden dönüştürülmesi  gerektiğinin, tıpkı econyl gibi yıkandığında mikroplastiklerin su yollarında birikmesine neden olabildiğinin ve toksik içerikleri ile hem giyene hem de doğaya negatif etkileri olabileceğinin de altını çizelim.

Geri dönüştürülmüş polyester sertifikaları ve standartları: Global Recycle Standard, Recycled Content Standards (RCS), Oeko-Tex 100

Yarı sentetik sürdürülebilir kumaşlar

1. Liyosel (Lyocell / TENCEL™)

Liyosel ya da Avusturyalı üretici Lenzing’in verdiği isimle TENCEL™, son dönemde özellikle sürdürülebilir moda dünyasında oldukça popüler hale gelen, yarı sentetik, selülozik bir kumaş. Okaliptüs ağaçlarının selülozundan üretilen liyosel, üretim aşamasında çok fazla su ve ilaca ihtiyaç duymazken; özellikle TENCEL™ markası, yalnızca sürdürülebilir olarak yönetilen okaliptüs ağaç ormanlarından üretim yapıyor. Liyosel, üretiminde hem diğer kumaşlardan daha az su kullanıldığı hem de kapalı döngü sisteminde çözücülerin %99.5’i yeniden kullanılabilir olduğu için oldukça sürdürüebilir bir kumaş.

Liyosel sertifikaları ve standartları: Oeko-Tex 100, Forest Stewardship Council

2. Modal

Bir başka yarı sentetik kumaş olan modal, birinci sınıf rahatlık sunan ve nefes alabilen özelliğiyle ön plana çıkıyor. Tıpkı okaliptüs ağaçlarının kabuğundan üretilen liyosel gibi, modal da kayın ağacından ve kapalı döngü üretim sistemiyle üretildiğinden, en sürdürülebilir yarı sentetik kumaşlardan biri.

Modal sertifikaları ve standartları: Oeko-Tex 100, Forest Stewardship Council

3. Bambu liyosel

Bambu günümüzde iç çamaşırlarından güneş gözlüğüne kadar pek çok farklı ürünün üretiminde kullanılabiliyor. TENCEL liyosele benzeyen bambu liyosel, kimyasalları ve suyu tekrar tekrar kullanan bir kapalı döngüde üretildiğinde oldukça sürdürülebilir. Ancak kullanılan kimyasallar minimal ölçüde de olsa, üretim kapalı sistem olmadığında, bu kumaşın sürdürülebilir olmama durumu da söz konusu.

Bambu liyosel sertifikaları ve standartları: Oeko-Tex 100, Worldwide Responsible Accredited Production (WRAP), Forest Stewardship Council

4. Kupro (Cupro)

Kupra ya da kupro, geri dönüştürülmüş pamuk ürünler ya da pamuk üretiminin atıklarından olan pamuk elyaflarından üretiliyor. Tıpkı liyosel ve modal gibi, kupronun üretiminde de pamuk lifleri yarı-sentetik bir kumaşa dönüştürülmek için bir dizi kimyasal işlemden geçiyor. Ancak yine kapalı döngüde gerçekleştirilen bu üretim esnasında neredeyse kullanılan suyun tamamı yeniden kullanılabiliyor.

Yarı doğal ve dönüştürülmüş olan kupro, geri dönüştürülmemiş herhangi bir sentetik kumaşa oranla daha sürdürülebilir olsa da; kupro üretimi Çin gibi bazı ülkelerde daha fazla para kazanabilmek için uygulanan “greenwashing” yöntemlerinden biri. Dolayısıyla kupro seçiminizde gerçekten doğa dostu ve etik olduğunu anlamak için şeffaf markaları tercih etmenizde fayda var.

Kupro sertifikaları ve standartları: Global Recycle Standard, Recycled Content Standard (RCS) Life Cycle Assessment (LCS), ISEO 14001, Oeko-Tex 100

İnovatif sürdürülebilir kumaşlar

1. Ecovero

Dünyanın liyosel ve modal üretimini büyük ölçüde karşılayan Lenzing’in viskoz lifinden ürettiği yeni bir kumaş olan ecovero, normal viskozdan %50 oranında daha az su tüketimi ve gaz emisyonundan sorumlu. Çeşitli odun ve ağaç kabuklardan sürdürülebilir yöntemlerle üretilen ecovero, çevresel standartlara da uygun.

Ecovero sertifikaları ve standartları: Global Recycle Standard, Recycle Content Standard (RCS) , Oeko-Tex 100, FSC Certified, PEFC Certified

2. Pinatex

Derinin sürdürülebilir ve hayvanlara zarar vermeyen bir alternatifi olarak ortaya çıkan Pinatex, ananastan üretiliyor. Ananasın, kullanılmadığı durumda yakılacak olan yapraklarından üretilen pinatex, böylelikle atık miktarını azaltırken, ahşap bir materyal olan PLA ile kombinlendiğinde dahi doğada çözünebiliyor.

Pinatex sertifikaları ve standartları: Oeko-Tex 100

3. Maya derisi (Scoby Leather)

Kombucha severlerin yakından tanıdığı bir ürün olan “scoby”yani “kombucha mantarı”, artık sürdürülebilir ve doğa dostu bir deri alternatifi olarak da kullanılıyor. SCOBY (Symbiotic Culture of Bacteria and Yeast) yani bakteri ve mayaların oluşturduğu simbiyotik kültür; küflendirilerek kurutulmasını takip eden birkaç aşama sonra karşımıza “çay bazlı deri” olarak çıkıyor.

Mantar, bakteri ve küf, kulağa biraz sevimsiz geliyor olsa da; hayvansal olmayan bir deri alternetifi oluşu, doğada çözünür olması, üretiminde herhangi bir ağır metal veya kimyasal gerektirmemesi ve deriye oranla daha uygun fiyatlı olması, scoby derisine şans vermeniz için oldukça geçerli sebepler.

4. S-Cafe

Öğütülmüş kahve çekirdeklerinin ipliğe dönüştürülmesiyle üretilen S-Cafe, kolay kuruyan ve kendiliğinden UV koruması olan bir kumaş. Kahve kokmakla ilgili bir sorununuz yoksa, özellikle mayo üretiminde kullanılan S-Cafe ile gün boyu kuru, rahat ve doğa dostu hissetmeniz mümkün.

5. Qmonos

Japonların geliştirdiği bir kumaş olan Qmonos, örümcek ağı genleri kullanılarak üretilen sentetik örümcek ağı ipeği. Çelikten daha sert olan bu kumaş bir yandan da olduka hafif ve rahat. Üstelik tamamen biyçözünür ve üretiminde herhangi bir örümceğe zarar verilmiyor.

6. Brewed Protein

Üreticisi Qmonos’la aynı olan Brewed Protein, bitkilerin oluşturduğu biokütlenin fermente edilmesinden üretilen oldukça çok yönlü bir materyal. İpek ya da kaşmir benzeri ipliklere dönüştürülebilen Brewed Protein’den, istenilirse kaplumbağa kabuğu sertliğinde materyaller de üretilebiliyor. Mikroplastiklere bölünmeden tamamen biyoçözünür olan Brewed Protein, vegan bir kumaş olmanın yanı sıra hayvanlardan üretilen protein bazlı ipliklere göre çok daha az sera gazı üretiyor. Brewed Protein, yakın zamanda The North Face’in The Moon Parka ürününde de kullanılmıştı.

7. Elma derisi

Bir başka vegan deri alternatifi olan elma derisi ya da Apple Eco Leather (İtalyanca ‘Pellemella’), elma suyu endüstrisinin atıklarını kullanıyor. Biyolojik atıkları dönüştüren İtalyan firma Frutmat, bunlardan tamamen doğada çözünür, su geçirmeyen ve nefes alabilen, dayanıklı bir kumaş olan Apple EcoLEather’ı üretiyor ve bu kumaş doğa dostu çantalardan etik spor ayakkabılara ve sürdürülebilir koşu ayakkabılarına kadar pek çok alanda kullanılıyor.

Apple EcoLEather sertifikaları ve standartları: Oeko-Tex 100

8. Woocoa

Bitki bazlı yünler arasında yer alan Woocoa, kenevir, hindistancevizi lifleri ve mantar enzimleri kullanılarak, sürdürülebilir yöntemlerle üretiliyor. Vegan bir yün alternatifi olan woocoa, aynı zamanda hayvan dostu.

9. QMILK

Geleceğin materyali olarak adlandırılan QMILK, süt endüstrisinin yan ürünü ve bir tür protein olan kazeinden üretiliyor. Doğal, kompost edilebilir, alev yavaşlatıcı etkili ve ipek kadar yumuşak olan QMILK, sürdürülebilir ve doğa dostu bir kumaş olsa da vegan olmadığını eklememizde fayda var.

Hayvancılıkla üretilen sürdürülebilir kumaşlar

Aşağıdaki listede yer alan kumaşlardan deri dışındakilerin çoğu vejetaryen olsa dahi vegan değiller. Ancak geçimini hayvancılıkla sağlayan köylü ve zanaatkar komünite ve toplumların geçim kaynağı olan (örnek: Tibetliler ve Yak Yünü) hayvansal materyallerin üretimi de, bu toplumların kalkınması için oldukça önemli. Eğer aşağıdaki kumaşları kullanmayı tercih ediyorsanız, nereden geldiğine emin olduğunuz, izlenebilir ve şeffaf markaları tercih etmenizde fayda var.

Diğer yandan yerel ve doğal yöntemlerle değil, üretim çiftliklerinde ve/veya kötü şartlarda yaşayan hayvanlardan, hayvanların haklarını gözetmeyen üretim yöntemleriyle üretilen kumaşların ne kadar ‘sürdürülebilir’ olurlarsa olsunlar, adil, etik ya da hayvan dostu olmadıklarının, dolayısıyla %100 ‘doğa dostu’ olmalarının da mümkün olmadığının altını çizelim.

1. Koyun yünü

Doğal bir iplik olan yün, plastik ve petrol bazlı sentetik kumaşlar olan naylon ve polyestere göre oldukça doğal ve sürdürülebilir bir alternatif. Ayrıca üretim aşamasında çok fazla kimyasal gerektirmiyor ve doğada çözünebiliyor. Ancak hayvansal tarım, çevresel bozunum ve tarla açımı konularıyla yakından alakalı olduğu için, yün üretimi hem doğa hem de hayvanlar açısından etik soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Koyun yünü sertifikaları ve standartları: Responsible Wool Standard (RWS), Certified Organic Wool, Certified Animal Welfare Approved, Certified Humane® Label, Soil Association Organic Standards and Climate Beneficial by Fibershed

2. Merinos yünü

Merinos koyunu, diğer koyunlardan farklı olarak çok çabuk uzayan tüylere sahip. Ancak en büyük merinos yünü üreticilerinden Avusturalya’da uygulanan kuyruk kesme (mulesing) yöntemi, etik konusunda büyük bir soru işareti yaratıyor. Ancak Yeni Zelanda gibi etik üretimi önceliklendiren ve hatta zorunlu kılan ülkeler de var.

Merinos yünü sertifikaları ve standartları: ZQ Merino Standard, Responsible Wool Standard (RWS), Woolmark, and Climate Beneficial by Fibershed

3. Alpaka yünü

Alpaka yünü, en etik ve doğa dostu yünlerden biri. Develerle akraba olan alpakaların büyük  bir kısmı doğal habitatları olan Peru’da yaşıyor ve Perululardan büyük saygı görüyor. Alpakalar yetiştirilirken doğaya diğer hayvancılık faaliyetleri kadar zarar vermiyor.

Alpaka yünü sertifikaları ve standartları: Global Organic Textile Standard (GOTS), Fair Trade, Responsible Wool Standard (RWS), Woolmark, and Climate Beneficial by Fibershed

4. Kaşmir

Oldukça sıcak tutan, yumuşak bir kumaş olan kaşmir; Moğolistan gibi dağlık ülkelerde yaşayan keçilerin yünlerinden üretilen, hem doğa dostu hem de biyoçözünür bir kumaş. Ancak kaşmir üretimi de keçi çobanlarının çalışma koşulları ve keçi üretiminin doğaya zararları gibi pek çok çevresel ve etik sorunu beraberinde getiriyor. Yine de sürdürülebilir olarak üretilen kaşmirleri aşağıdaki sertifika ve standartları arayarak seçebilmeniz mümkün.

Kaşmir sertifikaları ve standartları: Recycled Claim Standard (RCS); The Global Recycled Standard (GRS), Re.VerSo,  Good Cashmere Standard ® (GCS), Sustainable Fibre Alliance (SFA) Cashmere Standard, Kering Standard on Cashmere, Global Organic Textile Standard (GOTS),  Fair Trade, Responsible Wool Standard (RWS), Certified Organic Wool, Certified Animal Welfare Approved, Certified Humane® Label, Oeko-Tex 100, and Climate Beneficial by Fibershed

5. Deve yünü

Deve yünü var olan en sürdürülebilir hayvansal ipliklerden biri. Tıpku diğer yün çeşitlerinde olduğu gibi hayvanların refahını ilgilendiren etik sorunları olsa da, develer, yün üretiminde faydalanılan diğer hayvanlar kadar fazla zarar görmüyor. Deve yününün üretildiği deve türü Bactrian, doğal olarak tüy döküyor ve genellikle küçük aile çiftliklerinde yaşayan hayvanlar oldukları için doğaya daha az zarar veriyor. Deve yünü üretiminde ise herhangi bir kimyasal kullanılmıyor ve doğada tamamen çözünebiliyor.

Deve yünü sertifikaları ve standartları: Global Organic Textile Standard (GOTS), Oeko-Tex 100, Woolmark

6. Yak yünü

Yak yünü oldukça yumuşak ve sıcak bir kaşmir alternatifi. Tibet Ovasında yaşayan yakların yünü olan bu kumaş, yaklar doğaları gereği yıl boyu yünlerini döktüğü için üretim aşamasında yaklara herhangi bir zarar vermiyor ve çobanlara ekstra gelir sağlıyor.

Yak yünü sertifikasyon & standartları: Fair Trade, Oeko-Tex 100, Responsible Wool Standard (RWS)

7. İleri dönüştürülmüş deri

Genellikle eti için yetiştirilen hayvanların derisi kullanılarak üretilen deri kumaş, hem çevresel hem de etik nedenlerle sık sık tartışılıyor. Deri, genellikle et endüstrisinin yan ürünü gibi görülse de, deri üretimi için de her yıl yaklaşık 1 milyar hayvan öldürülüyor. Diğer yandan deri tabaklama işlemi, arsenik ve siyanür gibi 250’den fazla kimyasalın kullanımını gerektiren, tabaklama işçilerine de en az doğaya verdiği kadar zarar veren bir işlem.

Derinin doğa dost olmasının tek yolu, hali hazırda doğaya verebileceği zararı vermiş olan bu materyalleri ileri dönüştürerek, ömrünü tamamlamış olan ürünleri yeni ve kullanılabilir ürünlere dönüştürmekten geçiyor. Olabilecek tek etik ve doğa dostu hayvansal deri seçeneği de bu.

Hayvansal deri satın alırken -ne kadar sürdürülebilir olursa olsun- ya yan ürün derilerden üretilmiş olduğuna, mümkünse krom kullanılmadan tabaklanmış olmasına, doğal boya ya da bitkisel tabaklama kullanan firmalara yönelin. Tabii yine de kullanmamanız en iyisi.

Deri sertifikasyon & standartları: Ecolife™ by Green Hides, Oeko-Tex 100, and Bluesign, and the Leather Working Group

8. Kaz tüyü

Sürdürülebilirlik bakış açısıyla bakıldığında, gıda endüstrisinin bir yan ürünü olan ve diğer türlü atık olacak olan kaz tüyünün –en azından-değerlendirilmesi önemli.

Ancak hayvanların refahı açısından sorgulanması gereken bir ürün olan kaz tüyü satın alınırken, hayvanların zarar görmediği üretim yöntemleri kullanan markaları tercih etmenizde fayda var. Örneğin, Patagonia, kaz tüyü kullanan ve çiftlikten fabrikaya kadar izlenebilir bir sistem kullanan bir marka.

Kaz tüyü sertifikasyon & standartları: Responsible Down Standard (RDS); Global Traceable Down Standard

9. Barış ipeği (Şiddetsiz ipek)

Antibakteriyel özelliğiyle cilde, kompost edilebilir olmasıyla doğaya dost bir kumaş olan ipek, ipekböceklerinden üretiliyor. Teoride üretimin bu böceklere zarar vermemesi gerekiyor olsa da, böcekler üretiminin herhangi bir aşamasında ölebiliyor. İpek endüstrisi ayrıca geçmişte köleliğin de yaygın olduğu bir endüstri.

Dolayısıyla ipek kullanmak istiyorsanız, geleneksel ipektense barış ipeğini tercih edebilirsiniz. World Fair Trade Organization Guarantee System gözetilerek, insancıl şartlarda üretilen bu ipek; ipekböceklerinin doğal şartlarda ve ortamlarında yaşayıp kelebeğe bile dönüşmesinin mümkün olduğu bir sistem. Böcekler, ipek toplandıktan sonra normal yaşamlarına devam edebiliyorlar ve herhangi bir böcek bu üretim sırasında zarar görmüyor.

Barış ipeği tüyü sertifikasyon & standartları: Global Organic Textile Standard (GOTS), OTEX-Certified Organic Silk and World Fair Trade Organization Certified

 

Kaynaklar: Wikipedia, Sustainable Jungle, Eco-Stylist, The Good Trade

İlginizi çekebilir: Sürdürülebilir moda: Hem tarz sahibi olup hem çevreci kalabilmek

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale