X

Dış görünüşünüz kendinize saygınızı etkilemesin: Benlik saygısı ve fazla kilo ilişkisi

Eğer uzun zamandır fazla kilolarınızı veremiyorsanız muhtemelen kendinize kızıyor, bunun sonucunda daha fazla yiyor, yine kendinize kızıyor ve sonra yine yemeye sarılıyorsunuzdur. Bu kısır döngü sizi çaresiz ve değersiz hissettiriyor, sonuç olarak kendinize saygınız gitgide azalıyordur.

Kilo problemi olan bireylerde gözlenen düşük benlik saygısının bir sebep mi yoksa sonuç mu olduğu hala tartışılıyor. Yani kilo problemi olan kişiler kendilerine saygı duymadığı için mi kilo alıyorlar, yoksa kilo aldıkları için mi benlik saygıları düşüyor sorusu henüz cevaplanamamış durumda.

Bazı kilolu bireylerde benlik saygısı düşüklüğü kiloya sebep olan faktör olarak bulunurken, bazılarında da kilo almanın bir sonucu olarak görülüyor. Benlik saygısı, kişinin kendini tanıması ve gerçekçi olarak değerlendirmesi sonucunda kendi yetenek ve güçlerini olduğu gibi kabul edip benimsemesi şeklinde tanımlanıyor. Benlik saygısı kişinin kendisine karşı duyduğu sevgi, saygı ve güven duygularını ifade ediyor (Çuhadaroğlu, 1986). Benlik saygısının duygusal, zihinsel, toplumsal ve dolaylı olarak da bedensel öğeleri var. Kendini değerli hissetme, yeteneklerini ortaya koyabilme, başarma, toplum içinde beğenilir olma, kabul görme, sevilme, kendi bedensel özelliklerini kabul ve benimseme, benlik saygısının oluşması ve gelişmesinde önde gelen etkenler (Yörükoğlu, 1985).

Erikson, benlik saygısının kökenini psikososyal gelişim basamaklarının birinci döneminde temel güven duygusuyla kazanılan, aynılık ve süreklilik duygusuna bağlıyor. İkinci dönemde çocuğun boşaltım kasları üzerinde kontrol sağlaması ve benlik saygısı desteği ile kendi kendini denetleyebilmesi, özerklik duygusunun kazanılmasını sağlıyor. Çocuğun kendisi üzerinde kontrol kurduğunu fark etmesinin verdiği haz ve sosyal varlığının farkına varması, benlik saygısını gerçekçi olarak artırmada da rol oynuyor.

Erikson’un kuramında psikososyal gelişimin beşinci dönemi olan kimlik oluşumu sürecinde de benlik saygısının önemli rolü var. Daha erken dönemlerde benlik saygısının ortaya çıkmasını sağlayan aynılık ve süreklilik duygusunun bu dönemde, başkaları tarafından yapılan değerlendirmenin aynılık ve sürekliliği ile uyuşması sonucunda benlik kimliği duygusu gelişiyor. Bu şekilde kimlik duygusuna yol açan benlik saygısı, çocukça bir benmerkezcilik duygusunun aksine, yetenekler ve sosyal teknikler, ego ideali ve sosyal rol ilkelerine dayanıyor (Erikson, 1984). Rosenberg benlik saygısını, kişinin kendisine karşı olumlu veya olumsuz tutumu olarak ele alıyor. Kişi kendini değerlendirmede olumlu bir tutum içinde ise benlik saygısı yüksek, olumsuz bir tutum içinde ise benlik saygısı düşük olarak kabul ediliyor (Rosenberg, 1965).

Erişkinlerde kilo problemi ile benlik saygısı arasındaki ilişkileri araştıran çalışmaların bazılarında benlik saygısı azaldıkça kilolu olma olasılığının arttığı bulunmuş (French ve ark., 1994). Literatürdeki diğer araştırmalar da bu bilgiyi destekliyor (Bryan & Tiggemann, 2001). Şişmanlık, depresyon ve benlik saygısı arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmada katılımcıların % 42.5’inin depresif olduğu, %58.6’sının benlik saygısının düşük olduğu tespit edilmiş (Pınar, 2002).

Başka bir çalışmada fazla kilolu bireylerde depresyonun daha fazla, benlik saygılarının daha düşük olduğu (Ogden & Evans 1996); bir diğer çalışmada ise fazla kilolu bireylerin benlik saygısının daha düşük olduğu saptanmış (Kartal, 1996). 64 kadınla yapılan bir araştırmada da kilo kaybı ile depresyon oranında azalma ve benlik saygısında artış kaydedilmiş (Galletly ve ark, 1996); bir başka çalışmada ise benlik saygısı arttıkça kişilerin kendilerini cinsel açıdan daha çekici buldukları görülmüş (Thomas & Freeman, 1990).

Özellikle batı toplumlarında zayıflık kavramı beğeni toplarken, şişman bireyler dışlanmakta ve çeşitli olumsuz etiketlere maruz kalmaktalar. Benlik saygısının kişiler arası ilişkilerden ve bireyin bu ilişkilere verdiği anlamdan etkilendiği düşünülürse, çevreden gelen olumsuz geri bildirimler bireyde benlik saygısının azalmasına neden oluyor. Aşırı kilo nedeni ile eleştirilme ve sosyal dışlanma, bu kişilerin okul ya da iş yaşamını, sosyal ilişkilerini ve fiziksel etkinliklere karşı tutumlarını olumsuz etkiliyor. Kilolu bireylere karşı küçük görme, önyargı ve saygısızlık son derece yaygın. Bu duruma; “sosyal olarak kabul gören önyargı” deniyor (Sobal & Stunkard, 1989). Bu önyargı ve ayrım daha çocuklukta başlıyor. Fazla kilolu bireyler maalesef toplumsal alanlarda “etiketleniyorlar”. Ayrımcılık onların özsaygılarının azalmasına ve depresyona açık duruma gelmelerine sebep oluyor (Balcıoğlu & Başer, 2008).

Sonuç olarak yapılan araştırmalar bize kilo problemi olan kişilerin benlik saygısının kilolu olmayanlara göre anlamlı oranda düşük olduğunu gösteriyor (Tezcan, 2009). Yine araştırmalar kilo kaybı ile depresyonda azalma ve benlik saygısında artma olduğunu da gösteriyor (Galletly ve ark., 1996). Bunun tersi de geçerli, benlik saygısı arttıkça kilo vermek kolaylaşıyor. Bu şu demek de olabilir, düşük benlik saygısı aşırı yemeye sebep oluyor. Yani kendinizden memnun olmamaya başladıkça benlik saygınız azalıyor ve kilo alma ihtimaliniz artıyor. Ya da mevcut kilolarınızı bir türlü verememeniz kendinize yeterince değer göstermemenizden kaynaklanıyor. Tüm bunlar kilo verme sürecinde psikolojik desteğin önemli olduğunu gösteriyor. Bir psikolojik danışmandan online veya yüz yüze psikolojik destek almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Kendi değerinizin farkında olduğunuz günler dilerim.

Kaynaklar:
Balcıoğlu, İ., Başer, SZ. (2008). Obezitenin Psikiyatrik Yönü. Türkiye’de Sık Karşılaşılan Psikiyatrik Hastalıklar: Sempozyum Dizisi, 62;341-348.
Bryan, J., Tiggemann, M. (2001). The effect of weight-loss dieting on cognitive performance and psychological well-being in overweight women. Appetite Apr; 36;147-156.
Çuhadaroğlu, F. (1986). Adolesanlarda benlik saygısı. Uzmanlık tezi. Ankara.
Erikson, EH. (1984). (Çev. Üstün B.T., Şar V.), İnsanın Sekiz Çağı, Sevinç Matbaası, Ankara.
French, SA. ve ark. (1996). Self-esteem and change in BMI over three years in a cohort of adolescencts. Obes Res; 4;27-33.
Galletly, C., Clark, A., Tomlinson, L. ve ark. (1996). A group program for obese, infertile women: weight loss and improved psychological health. J Psychosom Obstet Gynaecol, 17;125-128.
Kartal, ŞMA. (1996). Obesity and its psychological correlates: Appearance-esteem, Selfesteem and Loneliness. Unpublished Master Dissertation, Ankara, Ankara University.
Ogden, J., Evans, C. (1996). The problem with weighting:effects on mood, self-esteem and baody image. Int J Obes Relat Metab Disord; 20(3);272-277.
Pınar, R. (2002). Obezlerde depresyon, benlik saygısı ve beden imajı: karşılaştırmalı bir çalışma. C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi; 6(1); 30-41.
Rosenberg, M. (1965). Society and the Adolescent Self-image, Princeton University Pres, Princeton.
Sobal, J., Stunkard, AJ. (1989). Socioeconomic status and obesity: a review of the literature. Psychol Bull, 105;260-275.
Tezcan, B. (2009). Obez bireylerde benlik saygısı, beden algısı ve travmatik geçmiş yaşantılar, Uzmanlık tezi, Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi.
Thomas, CD., Freeman, RJ. (1990). The body esteem scale: constructive validity of the female subscales. J Pers Ases, 54;1-2.
Yörükoğlu, A. (1985). Gençlik Çağı, Tisa Matbaası, Ankara.

İlginizi çekebilir: Fazla kilolarınızın sebebi kendinizden memnun olmamak olabilir: İdeal kilo için kendinizle barışın

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale