Dış dünya yoksa, içsel dünyamız var: İçimize dönüp sesimizi dinlemek

İlham vermek… Etrafımda olmasını en çok istediğim insan tiplerinin başında ilham verenler gelir ve ben de daima ilham veren olmak isterim. Ne kadar başarılıyım, ne kadar anlaşılıyorum, bilemiyorum. Bildiğim şu ki ilham veren olmak için önce özgün olmak gerekir. Özgün olmak, kendi varlığına karşı doğru kalmaktır. Nasıl doğru kalınır?

Asla başkalarının senin ne olduğun hakkında söylediklerine kulak asma, daima nasıl olmak istediğin hakkında kendi iç sesini dinle. Aksi takdirde bütün hayatını boşa harcarsın. Unutma, iç sesine karşı doğru ol. Seni tehlikeye atabilir, git tehlikeye atıl, ama iç sesine karşı doğru kal. İşte o zaman içsel doyumla dans edebileceğin gün gelebilir.

Daima bak; ilk şey varlığındır, başkalarının seni etkilemesine ve kontrol etmesine izin verme. Bunu yapmak isteyecek çok kişi vardır. Herkes seni kontrol etmeye hazırdır, herkes seni değiştirmeye hazırdır, herkes sana istemediğin bir yön vermeye hazırdır. Herkes sana bir hayat rehberi verir. Ama bu hayat rehberi senin içinde vardır. Özgün olmak kendine karşı doğru olmaktır. Zor bir fenomendir bu ve az insan bunu yapabilir. Herkesin bu kadar hüsran dolu görünmesinin nedeni hiç kimsenin kendi içsel sesini doğru dinlememesindendir.

İç sesini dinledikçe kendini tanımaya başlar insan, kendini bilmeye başlar. Yaşadığı hayatı, kim olduğunu gözden geçirir ve aslında kim olmak istediğini araştırır. Yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının, kendi potansiyelinin farkında olmaya başlar. Ben kimim, neyim, hayattan ne istiyorum, beklentilerim neler, bulunduğum yerden mutlu muyum, yoksa zoraki ve tatsız bir mecburiyet mi? Ne yaparım, neyi severek yaparım, en sevdiğim şey nedir? Hayata kendini bilmekten başlamalı, hayatın orijini budur. Freud’un dediği gibi “Bilincinize ulaşan bilgiler eksik ve çoğunlukla güvenilmezdir. Gözlerinizi içinize çevirin, kendi derinliklerinize bakın, önce kendinizi bilmeyi öğrenin.

Dünyamızın gündemine bomba gibi düşen Corona virüsü dolayısıyla şu dönemler kendi içimize yönelmek için doğru zamanlar olabilir. Tabii ki karşı karşıya kaldığımız, sevdiklerimizden uzak durmak zorunda kalmak, onlara dokunmak, sarılmak yerine, soğuk camın ardından bakmak, evden dışarı çıkamamak, hayata karışamamak gibi durumlar insan psikolojisini olumsuz etkiliyor. Ancak yine de bu olumsuz duygulardan biraz olsun sıyrılıp dış dünya ile büyük oranda dijital olarak bağlantı kurabildiğimiz, kendi kendimize kaldığımız bu zamanları fırsata çevirebiliriz. İç sesimizi dinlemeye başlayabilir ve özgün olmak adına adımlarımızı atabiliriz.

Kaynak
Bireyin Doğuşu/Osho

İlginizi çekebilir: Dengede olma sanatı: Olumsuz duyguları neden kabul etmeliyiz?

Özlem Özkılınç
Yatırım Planlama Yöneticisi olan Özlem Özkılınç, 1987 yılında Karamürsel’de doğdu. Lisans eğitimini Kocaeli Üniversitesi İşletme bölümünde tamamladıktan sonra lojistik alanında çalıştı, hala otomotiv sektöründe ... Devam