X

Parlak plajlardan antik tapınaklara: Didim gezi rehberi

Didim son birkaç on yılda, ülkemizin en popüler yazlık beldelerinden birisi haline geldi ve bu nedenle her sene ziyaretçi akınına uğruyor denilebilir. Geçmişi milattan önce binlerce yıllara dayanan Didim, günümüze değin pek çok farklı isimle anılmış olsa da, 1999 yılından beridir Didymaion’dan köken alan Didim ismi ile biliniyor. Tarihin her döneminde farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış olması nedeniyle hem kültürel hem de tarihi olarak oldukça zengin bir bölge olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Aydın’ın bir ilçesi olarak varlığını sürdüren Didim ilçesi, Ege denizine kıyısının olması nedeniyle özellikle deniz turizmi açısından önemli bölgelerden bir tanesi. Ancak doğa ve kültür turizmi bakımından da es geçilmemesi gereken özellikleri bulunuyor.

Didim’e nasıl gidilir?

Genelde özel araçla veya otobüs vasıtasıyla ulaşım mümkün ancak uzaklardan gelecek olanlar için ilk olarak Bodrum Milas Havalimanı veya İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na uçakla gelip, sonrasında özel araçlarla Didim’e ulaşmak da mümkün olmaktadır. Ulaşım için herhangi bir raylı sistem maalesef bulunmuyor.

Didim’e ne zaman gidilir?

Genel olarak sıcak bir iklimde bulunması nedeniyle deniz sezonu uzundur ve bunun yanında kış aylarında da çok fazla soğuk olmaz. Dolayısıyla doğa ve kültür gezileri için sonbahar ve kış aylarını tercih etmek de olasıdır. Pek çok sahil beldesinin aksine nem düzeyinin düşük olması, solunum yolu problemleri çekenler için ideal bir tatil noktası olmasını sağlayabilir.

Şehrin her bölgesinde çeşitli oteller ve aynı zamanda günlük kiralık evler olmasından dolayı kalacak yer sıkıntısı çekmek pek mümkün değil. Ancak önceden rezervasyon yapmanız daha uygun fiyatlar elde etmenizi sağlayabilir.

Didim’de gezilecek yerler nelerdir?

Altınkum Plajı

Didim temel olarak pek çok ziyaretçi tarafından güzel plajı ve denizi için tercih ediliyor. Dolayısıyla Didim’e uygun bir mevsimde geldiyseniz ilk yapmanız gereken şey elbette Altınkum plajını ziyaret etmek. Sadece Ege bölgesi değil, dünyanın en önemli ve güzel plajlarından birisi olması nedeniyle burada denizin tadını çıkarmanız hoşunuza gidecektir.

Didyma Antik Kenti

Didim’in adının geldiği Didyma antik kenti, özellikle Apollon Tapınağı’na ev sahipliği yapması nedeniyle büyük önem kazanıyor ve bu da onun antik dönemlerde büyük bir tapınağa sahip olacak kadar önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor. Dünya’daki en büyük üçüncü tapınak olarak bilinmesi de onun kıymetinin bir diğer işareti.

Milet Müzesi

Didim ve çevresindeki bölgeden elde edilen arkeolojik bulguların sergilendiği Milet müzesi, bu yönüyle bölgenin geçmişine ışık tutmayı başarıyor denilebilir. Müzede hem Didyma antik kentinden hem de çevredeki diğer antik kentlerden elde edilen eserler sergileniyorlar. Müzekart da geçiyor ve bu nedenle rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz.

Milet Tiyatrosu

Hem Yunan döneminde hem de Roma döneminde önemini korumaya devam etmiş olan Milet Tiyatrosu, antik dönemlerde on binlerce kişiyi ağırlayabilmiş olması nedeniyle önemli bir tiyatro denilebilir. Günümüzde Müzekart ile ziyaret etmek mümkün.

Priene Antik Kenti

Didim’in tam olarak içinde değil ancak yakın olduğu için kesinlikle görülmesi gereken değerler arasında yer alıyor. Priene, inşa edildiği zamanlarda bir deniz kenti iken, Menderes nehrinin Söke ovasını doldurması neticesinde günümüzde denizden oldukça uzak durumda. Özellikle detaylıca planlanmış mimarisi ve oldukça korunaklı kalmış yapısıyla tarihe merak duyanlar için es geçilmemesi gereken antik kentler arasında. Müzekart ile giriş de mümkün.

Akbük

Akbük Didim’e yaklaşık olarak yirmi kilometre mesafede bulunuyor ve sahip olduğu koylar sayesinde denize koylarda girmek isteyenler için güzel bir alternatif oluyor. Denizden çıkıp ormanlarda dolaşmanın bile mümkün olması sayesinde dinlendirici bir tatil yapmak isteyenler için ideal konumlar arasında.

Bafa Gölü

Bafa gölü, binlerce yıl önce denizle bağlantısı olması nedeniyle aslında bir körfez iken, Menderes nehrinin doldurduğu alüvyonlar yüzünden günümüzde bir göl haline gelmiş durumda. Bu yüzden suyu beklenenin aksine tuzlu ve acı ancak içerisinde yaşam mevcut ve gölden yakalanan balıklar çevredeki restoranlarda sunuluyorlar. Ancak son senelerde sularının azalması tehdidi ile baş başa kalmış durumda. Didim’e sadece on beş kilometre mesafede olması nedeniyle görülmeden geçilmemesi gereken noktalar arasında.

Daha fazla gezi yazısı için:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale