X

Dibine kadar yaşanmayan ayrılık acısından kurtulamazsın

Ayrılık fenadır. Eğri oturup doğru konuşalım. İster kararı sen ver ister ortak ister karşı taraf ayrılsın senden, hepsinin acı seviyesi ayrı olmakla birlikte hepsi de acıtır canı.

Utanma. Üzülme. Yani üzül elbet ama üzüldüğüne üzülme. Bu başına ne ilk ne de son kez geliyor, sen de biliyorsun.

Bazı ayrılıklar, her zamankinden ağır olabilir.

Ama bu seferki her zamankinden daha fena acıttı galiba, değil mi? Olur öyle bazen, kafana takma. Geçeceğini hepimiz biliyoruz. Önemli olan geçene kadar sen nelerden geçeceksin.

Bazen o süreç bittikten çok sonra dönüp baktığında gülersin yaptıklarına bazen de “Ahh be, ne gerek vardı?” dersin.

Kendine karşı dürüst ol, acını yaşa

Ayrılık acısı, dünyanın sana bahşettiği serbest zamandır aslında. Bu dönemde yaptığın çoğu şeyden sorumlu tutulamazsın. Aklını yitirmişsindir bir süreliğine…

Acıyı dibine kadar yaşamak da bir maharettir. Hastalığı antibiyotiksiz atlatmak gibi bir şey bu…

Konu aşk olunca vücudun direnci ne kadar kuvvet kazanır emin değilim ama acını sonuna kadar aptalcasına yaşamanın büyük faydası var bence.

Freud ne demiş? “Being entirely honest with oneself is a good exercise” Türkçe meali, kardeşim kendine karşı dürüst ol, gerisi kolay.

Aklına her geldiğinde, ofiste, yolda, arkadaş sohbetinde, kafa dağıtmak için kendini attığın dans pistinin ortasında, gecenin ta 3’ünde, ağlamak mı istiyorsun? Ağla gitsin. Salyan sümüğüne karışsın. Ağzın bir karış açık nefessiz ağla. İnsanlar senden rahatsız olsun. “Nasıl toparlayacağız bu kızı” diye kara kara düşünsün. Dostlar bugün içindir, bırak yapsınlar.

Dost dediği böyle zamanlarda belli olur.

Her an onu mu anlatmak istiyorsun? Anlat. Arkadaşların artık senden bıksın. Bıksın ki, bunu da sana pat diye söylesin. Dost dediğin öyle olur, tokadı sözleriyle yüzünde hissettirir.

Başka vücutlar derman mı olur sanıyorsun? Dene. Olmaz ama sen yine de dene. Belki de olur. Hayat bu, belli mi olur?

İşe gidesin yok mu? Çalışsan da faydan yok mu? Arasana, bugün işe gitme. Bir günde dünya batmaz sensiz.

Telefonda daha fazla konuşmak istemiyor musun? Söyle bunu telefondaki kişiye, “Kapatıyorum ben artık kusura bakma” de. Kapat.

Dışarıda arkadaşlarınla otururken kalkıp gidesin mi geldi? Kalk git. “Bu aralar kafası yerinde değil” der, seni affederler merak etme.

Normalde duysan “Aaa hiç de bilmem böyle şarkıları” dediğin, en acılı arabesk şarkıları boğazın ağrıyana kadar bağırarak söyle.

Ayrılık acısının en güzel dostu rakıdır. Bolca tüket. Kalori, sağlık bilmem ne! Boşver şimdi onları hayat sana serbest zaman verdi, kayıtsız delilik halinin tadını çıkar.

O süreci iyi kullan

Ayrılık sonrası acı çekilen o süreç aslında biraz da şımarıklığa alan tanır. Normalde yapmayacağın, yapsan insanların seni asla çekmeyeceği şeyleri yapman için toplumun sana verdiği serbest zamandır.
Onu iyi kullan. Hem suyunu çıkar hem de çok uzatma.

Hayata dönmenin ne kadar keyifli olduğunu da sana yine bu serbest zaman hatırlatacak. Onu iyi dinle. Söylediklerine kulak ver, hepsini bir bir not al kenara.

Kendini de etrafını da daha çok dinle bu süreçte. Kendinle kalmaktan hatta zaman zaman kendi kendine konuşmaktan hiç korkma.

Hep dedikleri gibi; kendini sevemezsen başkalarını sevemez misin gerçekten bilmiyorum ama kendini sevemezsen, kendini sevmezsin ve bu korkunç olur. Tek başına bile bu yeterli değil mi?

Bu serbest zamanda kendini sevmeyi unutma. Gerisini boşver, zamanla olur.

Ha bir de edepsizce acı çekmeyi unutma.

Hatta en çok onu unutma.

Lüsyen: Gün içinde en çok kadın-erkek ilişkilerine, sekse, deneyimlere kafa yorabileceğim rahatlıkta bir dünyanın hayalini kuruyorum. İstanbul'da yaşayan genç bir kadının ortalama hikayesiyim. Bazı insanlara tanıştığın saniyede en derin sırlarını anlatmak istersin ya, işte o benim. Günün birinde bizi aşka çıkaracağına inandığımız yolları arşınlarken gördüklerimi yaşamaya ve anlamaya çalışıyor, parmaklarımdan dökülenleri de size yazıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale