Yıllardır kalp ve damar cerrahisi üzerine araştırmalarını sürdüren, Amerika başta olmak üzere bir çok ülkede kalp ve damar hastalıkları denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan kalp ve damar cerrahı Dr. Mehmet Öz; geçtiğimiz günlerde Dr. Oz isimli televizyon programında kalp hastalıkları ve depresyon Dr. Mehmet Öz;arasındaki ilişkiden bahsetti.
Uplifers olarak Dr. Öz’ün bu konudaki görüşlerini ve tavsiyelerini sizler için derledik. İşte kalp hastalıkları ve depresyon arasındaki ilişki hakkında bilinmeyenler;
Kalp hastalıklarının tanı ve teşhisinde karşılaşılan, bireyler için en fazla risk oluşturan, en yaygın olarak görülen faktörler yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol seviyesi, diyabet, sigara ve aileden gelen genlerdir. Bunlara ek olarak obezite, hareketsiz yaşam tarzı ve stres; kalp ve damar hastalıklarına yol açan önemli faktörlerdendir.
Kalp ve damar hastalıklarının çok fazla bilinmeyen önemli sebeplerinden bir diğeri de depresyondur. Ne yazık ki literatürde depresyon ve kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalara rastlamak pek mümkün değil. Az sayıda olmalarına rağmen son zamanlarda yapılan çalışmalar; depresyon, manevi çöküntü ve erken ölüm arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösteriyor.
1950’lerden beri süregelen, ruh sağlığı ve kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalar, genelde kişilik psikolojisi alanında yapılmış. Peki, bir insanın kişiliğindeki herhangi bir bozukluk nasıl oluyor da kişinin ölümüne kadar gidebilen ciddi fiziksel rahatsızlıklara yol açabiliyor? Bu konuda bilinen en yaygın görüş “A tipi davranış biçimi” olarak adlandırılan saldırgan ve kontrolü zor davranışlar. Fakat bu konuda yapılmış olan çalışmaların sonuçları ne yazık ki birbiriyle çelişiyor.
Günümüzde bu konu ile ilgili yapılan araştırmalar olaya daha psikiyatrik hastalıklar (depresyon gibi) çerçevesinden yaklaşıyor. Örneğin 2002 yılında depresyon ve kalp krizi arasındaki ilişkiyi inceleyen kapsamlı bir araştırma yapıldı. Bu araştırmanın sonuçlarına göre sigara içmek ve yüksek kan basıncı gibi risk faktörlerinin yanı sıra, depresyonun da kalp krizi riskini arttırdığı görülüyor. Sonuçlar, depresyon yaşamış olan insanların diğerlerine göre kalp krizi geçirme riskinin iki kat daha fazla olduğunu söylüyor. Konu hakkında yapılmış olan başka bir araştırma ise depresyon yaşayan insanların, pasif sigara içicisi olan insanlara göre daha yüksek oranda kalp krizi riskinin olduğunu belirtiyor.
Depresyon ve kalp hastalıkları arasındaki ilişki henüz bir netlik kazanmış değil. Bazı uzmanlar, depresyon yaşayan insanlarda, depresyonun neden olduğu başka faktörlerin de var olduğu; ve birleşen bu faktörlerin kalp hastalıklarını tetiklediği görüşünde. Yapılan depresyon araştırmalarında, depresyon geçiren kişilerin yüksek kan basıncına sahip olduğu sonucunun bulunması da bu argümanı destekler nitelikte. Buna ek olarak, depresyondaki insanların sigara kullanmaya daha yatkın oldukları ve fiziksel aktiviteden kaçındıkları da bilinen gerçekler arasında.
Her ne şekilde olursa olsun, depresyon kalp sağlığı için önemli bir risk faktörü. Siz ya da ailenizden biri depresyon belirtileri gösteriyorsa mutlaka bir doktordan yardım almanız gerekiyor.
Ruh sağlığınızı ve kalbinizi korumak, daha uzun ve sağlıklı bir yaşama kavuşmak için;
Esneme yapın:
Yoga bunun için oldukça uygun bir seçenek. Belirli aralıklarla yoga yapmak sizi daha sakin ve fit tutacaktır. Ayrıca yoga gibi egzersizler vücudunuzda stres seviyesini düşüren endorphin salınımı tetikler ve daha mutlu olmanıza sebep olur.
Omega-3 alın:
Vücudumuzun sağlıklı çalışabilmesi için omega-3 ve yağ asitlerinin alınması büyük önem taşır. Yapılan araştırmalara gore omega-3 yağ asidi trigliserit seviyesini düzenlediği için kalp sağlığınız için çok önemlidir. Kalp sağlığınızın yanı sıra depresyonla başa çıkmanıza ve modunuzu yükseltmenize yardımcı olur. Omega-3, bir çok psikiyatristin depresyon tedavisi gören hastalarına almalarını önerdiği bir destekleyicidir. Omega-3 alabileceğiniz besinler hakkında buradan bilgi alabilirsiniz.
Güneş ışığından yararlanın:
Depresyonun en büyük sebeplerinden biri yetersiz güneş ışığıdır bu nedenle depresyon vakalarının en sık karşılaşıldığı mevsim kıştır. Güneşli günlerde bol bol dışarıda kalmanız ve gün ışığından yararlanmanız bu nedenle büyük önem taşımaktadır. Mevsimsel olarak uyku saatlerinizi düzenlemeniz, gün ışığından daha fazla yararlanmanıza yardımcı olabilir.