X

Denizden sofralara uzanan tazelik: Lezzet tutkunlarının aradığı her şey ‘Metro Usulü’nde saklı

Söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz hassas davranabiliyoruz; çünkü kabul edelim, yemeklerimiz konusunda hepimiz çok seçiciyiz, sebebi ise mutfağı ile dünyaya ün salmayı başarmış bu toprakların birer ferdi olmamız olabilir. Bu nedenle sofralarımızda yer vereceğimiz her ürünü seçerken dikkatli davranıyoruz. Hele ki ‘denizden gelen lezzetler’i seçerken… Çünkü, balıklar sağlıklı beslenmenin önemli bir parçası olsa da en lezzetli ve faydalı halini alabilmesi için en ‘taze’ şekilde tüketilmesi gerekiyor. Neyse ki Metro Türkiye, bizi hem en taze balıklarla buluşturmak hem de bunu yaparken doğal zenginliklerimizden biri olan denizlerimizi korumak için var gücüyle çalışıyor. Ve ‘Metro Usulü’ sürdürülebilir balıkçılık denizlere hayat, sofralara omega 3 katıyor. Peki, bunu nasıl mı yapıyor? ‘Yediği Önünde Yemediği Yarında’ projesi ile…

Daha iyi bir dünya: Sürdürülebilir balıkçılık ve lezzetli sofralar

Denizler, tüm canlılar için çok önemli. Bu nedenle denizleri korumada kritik rol oynayan ‘sürdürülebilir balıkçılık’ Metro Türkiye’nin odağında. Hem çevre dostu bir şekilde deniz kaynaklarının yönetimini sağlayarak ekosistemi korumak hem de gelecek neslin beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için sürdürülebilir balıkçılık gün geçtikte daha da önemli bir hal alıyor.

Metro Türkiye, bu bakış açısıyla sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek ve balık tüketimini artırmak adına da önemli çalışmalara imza atıyor. Türk mutfağını ve değerlerini gelecek nesillere aktarmak için çalışan Metro Türkiye’nin denizlerdeki ekosistemi korumak adına ortaya koyduğu ‘Yediği Önünde Yemediği Yarında’ projesi ile üretilen Metro Premium balıklarMetro Usulü’ süreçlerden geçerek güvenilirlik, kalite ve lezzeti bir araya getiriyor.

Hem bugünün hem yarının balıkları güvence altında

Metro Türkiye; dünyanın en büyük balık yem tedarikçileri ve balık üreticileri ile iş birliği içerisinde gerçekleştirdiği projesi ile Türkiye’de ilk kez endüstriyel boyutta levrek ve çipura yetiştiriciliğinde alg yağı içeren yem kullanılmasına öncülük ediyor. Bu sayede yemlerde deniz balığı yerine alg yağı kullanılıyor ve denizlerdeki balıkların gelecek nesillere bırakılması sağlanıyor.

Metro Türkiye’nin 2022 yılında deniz balığı oranı azaltılmış alg yağı içeren yemler ile 400 ton Metro Premium Levrek ve Çipura yetiştirdiğini biliyor muydunuz? Bu sayede 80 bin kişinin yıllık balık ihtiyacının karşılanmasına denk gelen bu sayı ile yaklaşık 500 ton deniz balığı kurtulmuş oldu. Bu yıl ise yetiştirdiği Metro Premium Çipura ve Levrek sayısını daha da artırarak yaklaşık 900 ton deniz balığını yaşamaya devam etmesini sağlamayı hedefleyen Metro Türkiye, ‘’Yediği Önünde, Yemediği Yarında’’ projesi ile deniz balıklarının gelecek nesillere bırakılması için çalışmalarına devam edecek. Yani, hem bugünün hem de yarının balıkları güvence altında!

Yüksek Omega 3 değerine sahip, %100 izlenebilir ‘Metro Usulü’ balıklar

Türkiye’de kendi markası altında kültür balıklarına raflarında yer veren ilk ve tek marka olan Metro Türkiye, projede kullanılan alternatif yem modeli ile Metro Premium balıklarda sektör ortalamasının çok üzerinde Omega 3 yağ asidi değerlerine ulaşıyor. ‘’Metro Usulü’’ üretilen bu balıklar yüksek Omega 3 değerlerine ek olarak yüksek gıda güvenliği seviyesine de sahip. Metro Türkiye tüm balıklarında olduğu gibi Metro Premium Levrek ve Çipura ürünlerinde de yüzde 100 izlenebilirlik sunarak müşterilerini güvenilir gıda ile buluşturuyor. Açık denizlerdeki kafeslerde yetiştirilen ve ortalama 13-16 ay içerisinde hasat boyuna ulaşan balıklar; toplamda 227 ayrı kalite kontrol sürecinden geçerek önce raflardaki sonra ise sofralardaki yerini alıyor.

‘Yediği Önünde Yemediği Yarında’ projesinde gözetilen bir diğer önemli faktör ise hayvan refahı. Metro Türkiye’nin balıkları yetiştirdiği kafeslerde metreküp başına 8-10 kilogram gibi bir oranda balık bulunuyor. Bu da balıkların ferah bir ortamda büyümeleri, böylelikle daha az strese girmelerini sağlıyor ve hayvan refahı artıyor. Metro Premium balıklar hem yüksek Omega 3 değerleri ile, hem güvenilir ve hayvan refahına uygun üretim süreçleri ile raflarda yerini alıyor.

Metro Premium Çipuraları 300/400 gram ve 400/600 gramlık kalibrede Metro Türkiye mağazalarında bulabilirsiniz. Metro Premium Levrekler ise ağustos ayından itibaren tüm Metro Türkiye mağazalarında.

Bonus: Çok daha fazlası, Metro Türkiye’de

Bugünün sofralarına lezzet katmak kadar yarınları da düşünen Metro Türkiye, yalnızca kaliteli, sürdürülebilir ve taptaze balıklarıyla değil, çok daha fazlası ile sofralara neşe katıyor. “Metro Usulü” ile yalnızca balıkları değil, domatesten zeytinyağına, nar sirkesinden sarımsağa pek çok lezzeti de buluşturuyor.

Çok daha fazlasını keşfetmek için hemen tıklayın, siz de özenle seçilmiş ürünlerle sofralarınızda harikalar yaratmaya başlayın!

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale