X

Denizde biten koşu nasıl oluyor derseniz cevabı Asics Çeşme Weekend

Eylül sonundaki bayram tatilinden sonra sezonu kapattığımızı zannederken, 3-4 Ekim hafta sonunu Çeşme’de geçireceğimizi hatırlayarak heyecanlandık Eda ile. Fakat bir önceki hafta sonbaharın ilk kasvetli, serin ve yağmurlu haftasının içine girdiğimiz anda hevesimizin kursadığımızda kalacağından endişelenerek çantamıza polarlar, pantalonlar ve kalın çoraplar koyarak Çeşme’ye gittik.

Eda ve Gözde, Asics Çeşme Weekend’de

Malum yaz aylarında bile Çeşme’nin havası rüzgarlı, suyu serin. Oysa soğuk havayla başlayan Cumartesi sabahı, uçağımızın İzmir’e inmesiyle birden ısındı!

Peki denizde biten koşu da nasıl oluyormuş? Tabii ki öncelikle mayolarınızı yanınıza alarak. Deniz kenarındaki bir şehirde yaşayıp, şehrin içinde koşanların özellikle de yaz aylarında aklından geçmiştir bu çok nadiren gerçekleşebilen hayal. Veya Mart aylarının eski Runtalya’sı, yeni adıyla Runatolia yarışını bitirdikten sonra havadan yana şanslıysanız Antalya’daki plajlardan birine gidip denize girilebilirsiniz. Fakat asıl keyif Asics Çeşme Weekend’de olduğu gibi yarışın plaja 10 adım mesafede bitmesiymiş! Hatta yarışı denize de taşımak isteyenler için ertesi gün sabah 1,5km’lik bir yüzme yarışı da yapıldı.

Çeşme’de tatil mevsimi bitmiyor

Uzun zamandır koşmadığımdan dolayı, 21K ve 5K koşu yarışlarını arasından tabii ki de kısa olana kayıt yaptırdım. İnişli çıkışlı olan parkur ayrıca yer yer Çeşme’nin rüzgarından da nasibini aldığı için nispeten zorluydu. Bununla beraber, yarışın bittiği Paparazzi plajı özellikle bu mevsim için mükemmel bir kuytuluk sağlamıştı. Gerçekten de daha doğru bir lokasyon tercihi olamazmış gibi hissettik.

5 ve 21 K yarışlarından önce 6-12 yaş arası çocuklar için yapılan ve çocukları spora teşvik etmek için çok önemli bulduğumuz “Minik adımlar” koşusu aynı zamanda ailesiyle spor dolu bu haftasonuna gelen çocukların etkinliğin dışında kalmamalarını sağlamış oldu.

Yarışın başlamasını beklerken güneşin altı tahminimden çok daha sıcak olduğu için kalınca diz altı çoraplarımdan bunaldığım sırada aklıma Asics’in Noosa modelinin suya uyumlu olduğu geldi. Starttan hemen önce ve yarış esnasında su istasyonundan aldığım su şişesiyle ayakkabılarımı sulayıp ferah ferah koşmaya devam ettim.

Gözde koşuya hazırlanırken

Finiş alanındaki asıl tatlı süpriz ise genelde uzun mesafecilere sunulan mini-masaj olanağından, yalnızca 5K’lık keyif koşusunu tamamlayanların bile faydalanabildiğini öğrenmek oldu. Böylece kendimi masaj masasına atıp, kağıt havluyla terim silindikten sonra bebe yağıyla tatlı tatlı bacaklarımın rahatlamasıyla iyice şımartılmış oldum. Arkasından ne mi geliyor? Tabii ki Paparazzi’de plajın ve denizin keyfini çıkartmak.

Yarışa ilgi, İstanbul’un kasvetli havasının bizde yarattığı karamsarlığı dağıtacak kadar yoğundu. Aslında bu bir yarıştan ziyade hem spor hem keyif yapmak isteyenler için biçilmiş bir haftasonu etkinliği. Daha sonra toplamda 713 olduğunu öğrendiğimiz katılmcıların çoğunluğu İstanbul’dan gelmekle birlikte, İzmir’den gelen -özellikle yüzücü- pek çok insanla tanıştık. Yarışın yüzme ayağından olsa gerek, pek çok da triatlet de Asics Çeşme Weekend’i keyif dolu bir kaçamak niyetine deneyimlemiş oldu. Yüzme yarışında tüm kategorilerin karışık olduğu genel klasmanda 2., 3. ve 4.sünün kadınlar olması ise Eda’ya bizi ayrı sevindirdi.

Yüzme yarışı

Pazar sabahı ise güne en sevdiğim yoga stillerinden Yin Yoga ile başladık ve yüzme yarışını izledikten sonra Standup Paddling için sıraya girdik. Öğleden sonra yavaş yavaş yola çıkmak için hazırlanırken içimiz hem mecazi hem de gerçek anlamda ısınmıştı.

Pazar sabahı Yin Yoga yaparken

Özellikle de Çeşme’nin en kalabalık dönemini atlattıktan sonra muhteşem denizinden faydalanmak için sakin ama bol sporlu bir kaçamak için seneyi dört gözle bekleyebiliriz!

Gözde Mimiko Türkkan: Gözde Mimiko Türkkan, fotoğraf, sanatçı kitabı, video gibi çeşitli medyumları kullanarak toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikler ve cinsiyet rolleri üzerine çalışmalar üretir. Eserleri, 2010’da Londra’da Central Saint Martins’de güzel sanatlar bölümünde yüksek lisansını tamamladığından beri yurtiçi ve yurtdışında çalışmaları sergilenmektedir. Öte yandan 15 yıl kadar önce başladığı dövüş sporlarına olan ilgisini ve deneyimini paylaşmak için Muay Thai ve CrossFit temelli dersler verdi. Ayrıca İstanbul’un ilk amatör koşu gruplarından olan İstanbul Koşu Kuvvetleri’nin ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği BoMoVu’nun kurucularından. Muay Thai haricinde partneriyle beraber hayatlarında düzenli yer edinmiş snowboard, dalga sörfü, CrossFit, koşu ve yoga gibi sporlar ve bedensel aktivitelerini @sync.riders hesabından paylaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale