X

Dengeyi bulmak ve dengede kalmak için: Sosyal medya farkındalığı

Sosyal medyaya söylenip söylenip kullanmaya devam eden bir nesiliz biz. En azından ben çevremde bunu gözlemliyorum ve buna kendimi de dahil ediyorum. Mesela zaman çalma konusunda, topluma göre olmamız gereken formlarda bize psikolojik şiddet uyguladığı konusunda… Bizi olmadığımız kişilere özendirmesi, kalıplara sokma çabası, kendimizi başkalarıyla kıyaslama konularında sosyal medyanın oldukça sıkıntılı bir platform olduğu yadsınamaz.

Kendimi saatlerce içinde dolanırken buluyorum bazen; “Aaa, diyorum, internette gezerken yaşamayı unutmuşum!”

Neden bütün bunlara rağmen oradayız bilmiyorum. Bir şeylerden geri kalmama dürtüsü müdür nedir? Gerçi ben zamanında bir buçuk sene kadar kapatıp inanılmaz ferah bir nefes almıştım. Özgürleşmiştim. Sonra yine eğlencesine açtım derken bir süre sonra kendimi yine aynı kısır döngünün içerisinde buldum. Şimdi kendime göre sebeplerle tutuyorum, bilerek kapatmıyorum ama mutlu muyum? Hayır. Bir ara alıp başımı gideceğim yine sosyal medyadan eminim. Çünkü zorlanıyorum ben, siz zorlanmıyor musunuz? Kendimi saatlerce içinde dolanırken buluyorum bazen; “Aaa, diyorum, internette gezerken yaşamayı unutmuşum!

Uyuşturucu gibi! Korkunç bir bağımlılık!

“Eğlence” adı altında da oradan bayağı yönetiliyoruz aslında. Nasıl giyineceğiz, nerelere gideceğiz, neler yiyeceğiz? Her şey bizim adımıza karar veriliyor. Kendimizi biraz farkında da değilsek, geçmiş olsun. O dünyada kayboluyoruz.

Yakın bir arkadaşım estetik dünyasında… Diyor ki: “Gamze sana anlatamam ne kadar büyük ve büyüyen bir pazar olduğunu. İnsanlar dayatılan kalıplara girmeye çalışıyor. Sosyal medyada bunu aşırı tetikliyor. Fotoğraflar geliyor böyle olmak istiyorum diye; yapamazsanız hayatım biter, ölüm kalım meselesi diyenler. Göz rengiyle oynamak isteyenlere kadar!” Bunları duyduğumda hem şok oldum, hem de çok üzüldüm! Bu insanlar kendilerini bu kadar mı farkında değil? Kendimizi olduğumuz gibi kabul etme yoluna koyulan en büyük kaya sanırım sosyal medya.

Geçenlerde de İrem Derici’nin artık ister istemez Instagram için giyindiği söylemine denk geldim! Hiç sataşmayın kıza bunu dediği için şu an. Çok haklı! Bence toplumca böyle bir noktaya hızla ilerliyoruz, kimimiz de geldi geçti bile! Başkaları için giyinmeyi, yemeyi, göstermeyi adet ediniyoruz. Arkadaşlar kısaca farkında mısınız? Biz başkaları için yaşıyoruz!

Nasıl giyineceğiz, nerelere gideceğiz, neler yiyeceğiz? Her şey bizim adımıza karar veriliyor.

Ben şu an kaçın sosyal medyadan demiyorum. Tabii ki iyi yanları da var kötü yanları olduğu gibi; her şeyde olduğu gibi. Aslında kaçın diyorum itiraf ediyorum ama şimdi işime yarar taraflarına da nankörlük etmek istemem. Çözüm belli aslında: DENGE.

Hayatımın son dönemlerinde hangi konuyu çözsem aynı cevaba varıyorum: Denge. Dengede kalmak. Dengede yaşamak. Neden biliyor musunuz? Çünkü tam dengede yaşam daha kolay, rahat, coşkulu akıyor.

Sosyal medyayı kapatma ama kendine belli saatler belirle o zaman kullan. Herkesi takip edeceğine, gerçekten işine, hayatına yarayan hesapları takibe al, gerisini takipten çıkar mesela. Ya da oradaki hayatların çok büyük bir yüzdesinin yansıtıldığı gibi olmadığı gerçeğini hiç unutma! Onlar da senin gibi insan. Ne kadar farkları olabilir? Bir arkadaşım diyor ki; “bu insanlar evlerinde hiç mi televizyon karşısında eşofmanla oturup sıkılmıyor? Televizyon karşısında olsalar bile ellerinde şarap, müzik”. “Ya Allah aşkına mümkün mü bu?” dedim. Ama evet yaşamak istediği hayatı yansıtıyor. Hep ışıltılı, hep şaşalı, hep eğlenceli. Dostlar, yok öyle bir dünya! İstediğiniz örneği verin bana; biliyor musunuz ki siz o kişinin iç dünyasını? Nerelerden geçtiğini? Hayır, bilemezsiniz, bilemeyeceksiniz. Ancak anlattığı kadarını bilebilirsiniz. Gerisi maske.

Bana da annem her şeyi açık açık anlattığım için kızıyor bazen. Ne gerek var bu kadar herkesin her şeyi bilmesine diyor. Gülüyorum çünkü bu kadar kendi hislerini, fikirlerini kendisine saklayan bir kadının böyle her şeyi kalbini açarak anlatan kızı olarak zorluyorum onu çoğu zaman; farkındayım.

Hayatımın son dönemlerinde hangi konuyu çözsem aynı cevaba varıyorum: Denge.

Anlatıyorum çünkü biliyorum hepimiz aynı yollardan geçiyoruz. Anlatıyorum çünkü hepimiz çoğu zaman kendimizi yalnız hissediyoruz. Anlatıyorum çünkü eksiğiz sanıyoruz. Hayır değiliz! Hepimiz çok aynıyız. Hep diyorum ya sadece hikayeler değişiyor o kadar. Bilelim yalnız olmadığımızı ki kuvvet, destek, motivasyon bulalım birbirimizden. Bizi kurtaracak yine birbimiziz.  

Yani demem odur ki; kendinizi bildiğiniz sürece gezinin sosyal medyada dert yok. Fakat hayatınız buralardan ibaret olmaya başlıyorsa, lütfen orada bir durun. Bu biricik hayatınızı kendiniz için yaşayın, kendi doğrularınızla yaşayın. En önemlisi kendinizi severek yaşayın. Olduğunuz gibi; ne var ve ne yoksa. Kabul ederek… Bırakın herkes sizi kabul etmesin! Bırakın beğenmesin! Sizi kendiniz olduğunuz için seven, kabullenen insanlar olsun yanı başınızda. Gerçek olanlar. Onların var olması için, ilk önce kendiniz kendinize gerçek olmayı deneyiniz.

Ve dengede kalmanın yollarını araştırın kendiniz için. Bütün bu konuştuklarımız üzerine bakın bakalım siz o denge çubuğunun neresinde yer alıyorsunuz şu an?

Sevgiyle…

 

İlginizi çekebilir: Hastalık ve ölümlere varan bir tehdit: Sosyal medya ve “fazla kilolar

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale