X

Değişim değil, dönüşüm: Kendini keşfetme yolunda ilerlediğinin göstergesi

Kendini keşfetme yolculuğu uzun, çetrefilli ama aynı zamanda sürprizlerle dolu, yaşadığını gerçek anlamda hissedebileceğin bir yol. Kimisi erken yaşta, kimisi ileri yaşlarında bu yola girebiliyorken, çoğu da o yolu gördüğünde yönünü değiştiriyor.

Kendini keşfetme yoluna girmek kontrollü gerçekleştirdiğimiz bir şey de değil tam olarak. Hayat bize kendimizle ilgili bazı mesajlar gönderiyor. Onu görüp merak ediyorsak, “Ben artık aynı olaylar döngüsünde olmak istemiyorum, kurban rolünü bırakmak istiyorum” diyebiliyorsak o yoldan ilerlemeyi seçiyoruz ve macera başlıyor. Mesajı göremiyor ya da daha kötüsü görüp de yönümüzü değiştiriyorsak ıstırap içinde yaşamaya devam ediyoruz. Farkında değilsek bile…

Tüm bu kendini keşfetme yolculuğunda ilerleyip ilerlemediğini anlamak için gösterge olarak dönüşümü kullanabilirsin. Bazen değişim ve dönüşüm kelimeleri aynı anlamda gibi kullanılabilse de birbirinden oldukça farklılar aslında. Gel, bu iki kelimenin farklarını incelerken kendini keşfetme yolculuğunda onlardan nasıl yararlanabileceğine bakalım…

Değişim yaşadığında mevcut olan değerlerinde ve özünde bir farklılık yaşanmazken, mevcut olanın farklı versiyonuna ulaşırsın. Fiziksel bir örneğe bakmak kavramı anlamak açısından yardımcı olabilir. Saç stilini değiştirdiğinde görünüşün değişse de sende olan saç kökü eskisinin aynısıdır. Sadece dıştan görünüşü değişmiştir. Bu örnekten yola çıkıp içsel sürece baktığımızda, eğer kontrol etme dürtüsüyle bir şeylerin farklı olmasına çabalıyorsan, ne kadar zorlasan da özünde bir değişiklik olmuyor çünkü farklılığı dışarıdan almak mümkün değil. Eğitimler alıyor, kitaplar okuyor olabilirsin ama sana mesaj veren olaylara gözünü kapatıp “kendi istediğin” yöne doğru gitmeye zorluyorsan, bu ancak dıştan bir farklılık yaratabiliyor.

Belki sözde birçok şey öğreniyorsun. Ama özde yine aynı sen oluyorsun. Düşüncelerinde ve davranışlarında bir değişiklik olmuyor. Hala o kişiye aynı şiddette sinirleniyor, dışarıdan sakin görünmeye çalışıp kendini içten içe baskılıyorsun. Eğitimde öğrenmiş olsan da hayatına uygulama konusunda bir adım atmıyorsun. Sanki o kadar çok şey yaptıktan, bir süre farklılaşmış gibi illüzyonda yaşadıktan sonra bir de dönüp bakıyorsun ki yine yolun başındasın. Bu demek oluyor ki kendini keşfetme yolculuğunda değişim ile ilerlemek gerçek anlamda, içsel düzlemde mümkün değil. Kendini keşfetme yolculuğunun en büyük yanılgısı da bu sanırım: Farklılaşmayı dışarıdan beklemek…

Halbuki o yolculukta gerçekten ilerliyorsan bunun göstergesi değişim değil, dönüşüm sürecini yaşıyor olmandır. Değişimde yaşandığı gibi düşünerek, çabalayarak, kontrol etmeye çalışarak bilinçli yaptığın bir süreç değildir dönüşüm. Dönüşüm için değişim gerekir, ama her değişim dönüştüğün anlamına gelmez. Fiziksel olarak tırtılın kelebeğe dönüşümüne bakabiliriz. Dönüşümde kontrol yoktur. Süreç kendiliğinden oluverir ve senin tek yapman gereken kontrol etmeyi bırakıp kendini akışa, o yola teslim etmektir. Dönüşüm tek yönlü bilet gibidir, bir kez dönüştüğünde artık geri dönemezsin. Çünkü farklılaşma dışında değil, içinde gerçekleşir. Belki düşünce yapın, belki davranışın, belki hayatı algılayışın, kazandığın bir farkındalık… Kendine dair keşfettiğin her neyse, artık hayata o gözlerle bakmaya başlarsın ve bu içsel değişim dışarı da yansır. Çevrendeki olaylar, insanlar, koşullar değişmeye başlar. Bazen yavaş, bazen çok hızlı… Dönüşüm yaşayan kişi çoğunlukla kendini bir anda sürecin içinde bulur. Bazen içindeyken fark eder, bazen sonrasında kendisindeki farklılıkları gördükçe yolda ne kadar ilerlediğini idrak etmeye başlar.

İşte dönüşüm böyle bir süreçtir. O yola bir kez girdiğinde olanla akışta oldukça, bir yandan zorlansan da hayat sana sürprizlerini de sunar. Tek yapman gereken davetini kabul etmektir.

Kendini keşfetme yolculuğunda ilerlemek istersen, bu yolda yürüyen biri olarak sunduklarım elinden tutup ilerlemene yardımcı olabilir. Her hafta devam eden mindfulness temelli yoga derslerimle farklılaşmak için çabalamadan olağan nefesine, bedenine bakabilir, sınırlarını fark ederek ve deneyimlerini yargılamadan, değiştirmeye çalışmadan onlara kabul geliştirmeye başlayabilirsin. Tüm bu deneyimler hayatındaki dönüşüme de alan açarak yardımcı olacaktır.

20 Mart Pazar günü gerçekleştireceğim online Vizyon Panosu Atölye’mde ise kendini ve hayallerini keşfedeceğin, onlara ulaşmak için farklı bir yöntem öğreneceğin bir alan olacak. Atölye sonrası ise kendi yarattığın vizyon panonu düzenli kullanarak hayatın akışında hayallerine ulaşmak için yeni potansiyellerle karşılaşabilecek ve hayatın sana gönderdiği mesajlara daha açık olabileceksin.

Sunduklarımla ilgilenirsen @sibelsibel Instagram hesabımdan mesaj atarak detaylı bilgi alabilirsin. Umarım kendini keşfetme yolunda dönüşümü yakalayabilir ve keyfine varabilirsin.

Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Vizyon panosu atölyesi: İlkbahar gündönümü ile dönüşümünü başlat

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale