X

Davos 2025: Akıl Çağı İçin İşbirliği teması altında neler konuşuldu?

Davos, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından her yıl düzenlenen ve iş dünyası liderleri, devlet başkanları, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, medya temsilcileri gibi kritik isimleri buluşturan bir platform. Bu buluşmanın amacı küresel sorunlara çözüm üretmek ve güçlü işbirlikleri kurabilmek. Uzun vadeli stratejik çözümler geliştirmek amacıyla yürütülen bu etkinlikte, ekonomi, teknoloji, enerji, küresel ısınma, dünya kaynakları gibi pek çok farklı konu tartışılıyor ve bu tartışmalar doğrultusunda yol haritaları oluşturuluyor.

Bu yıl 20-24 Ocak tarihleri arasında Davos’ta gerçekleştirilen etkinliğin teması Akıl Çağı İçin İşbirliği (Collaboration for the Intelligent Age) idi; özellikle yapay zeka, sürdürülebilirlik, ekonomik büyüme, sağlık gibi konular etkinlikte ön plandaydı. Peki, neler konuşuldu, hangi başlıklar öne çıktı ve özellikle sürdürülebilirlik ve wellness gibi insan ve dünya sağlığını doğrudan etkileyen konular altında neler tartışıldı? Gelin, birlikte göz atalım.

Davos 2025’te öne çıkan başlıklar

Küresel işbirliği, beyin sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilirlik üzerine yeni perspektifler ve çok daha fazlasıyla işte Davos’ta ele alınan bazı konular:

Beyin sağlığı

Davos 2025’te, beyin sağlığının korunması ve nörolojik hastalıkların önlenmesi konularında önemli başlıklara değinildi. Davos Alzheimer İşbirliği (DAC) ve Avrupa Beyin Konseyi (EBC) tarafından düzenlenen oturumlarda Alzheimer ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların erken teşhisi için AI destekli tarama yöntemlerinin geliştirilmesi konusu gündeme taşındı.

Sağlıklı beslenme, stres yönetimi ve fiziksel egzersizin beyin sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri tartışıldı. UsAgainstAlzheimer’s’ın Başkanı George Vradenburg, beyin sağlığıyla ilgili her şeyi derinlemesine incelemek için Edie Lush ile bir araya geldi. Risk faktörlerini azaltma, beyin dayanıklılığı oluşturma ve beyin sağlığının geleceğini dönüştürmek için politika, inovasyon ve yapay zekadan yararlanma konularına ilişkin görüşlerini sundu.

Yapay zeka ve teknoloji

Hızla gelişen yapay zeka teknolojilerinin hem gündelik hayatlarımızı değiştirdiği hem de geleceği şekillendirmeye başladığı aşikar. Davos 2025’te ele alınan başlıklar da bu gerçekliği doğrular nitelikte. Önümüzdeki beş yıl içinde mevcut becerilerin %39’unun dönüşeceği veya geçerliliğini yitireceği konuşuldu; bu da demek oluyor ki yeniden beceri kazandırma ve mesleki gelişim zorunlu hale geldi. Davos’ta sunulan Future of Jobs (İşlerin Geleceği) raporuna göre 2030’a kadar 170 milyon yeni iş yaratılacak, ancak aynı zamanda 92 milyon iş kaybolacak.

Bu nedenle iş gücünün yeni teknolojilere adapte olması şart. Ancak, bu dönüşüm tüm dünyada eşit ilerlemiyor; dijital uçurum özellikle Afrika gibi bölgelerde büyük bir sorun. Gelişmemiş ülkelerde internet erişimi ve teknolojiye ulaşım küresel ortalamanın çok altında kalırken yeni çözümler üretilmesi ve bu açığın kapatılması şart.

Toplumsal cinsiyet eşitliği

Bu önemli etkinlikte kadınların erkeklerden %25 daha uzun süre kötü sağlık koşullarında yaşadığı, bu yüzden kadın sağlığı üzerine daha fazla veri toplanmasının önemi vurgulandı. Kadınların sağlığını iyileştirmeyi amaçlayan birtakım veri izleme araçları tanıtıldı. Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmasının küresel GSYİH’yı (Gayri safi yurtiçi hasıla ) %20 artırabileceği ifade edildi.

Henüz tam eşitliğin sağlandığı bir ülke dünya genelinde yok. 2024 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na (Global Gender Gap Report) göre tam eşitliğin sağlanması 134 yıl alabilir, ancak bu sürenin kısaltılması için çalışmaların yapıldığı belirtildi. Çünkü eşitliğe, kapsayıcılığa yatırım yapmak, insana yatırım yapmak demek. 2030 yılına kadar ekonomik katılım ve liderlikteki cinsiyet farklarını kapatmanın hedeflendiği de konuşuldu.

Sürdürülebilirlik ve geleceğin ekonomisi

Son yıllarda bilindiği üzere yeşil dönüşüm, küresel kalkınmanın temel unsuru olurken, iş gücü ve ekonomi üzerindeki etkileri de giderek artıyor. Yani yeşil ekonomi pek çok yerde karşımıza çıkıyor. İklim değişikliklerinin etkisi büyük bir krize doğru dünyayı sürüklerken sürdürülebilirlik kavramı her zamankinden daha önemli bir noktada ve tüm ülkeler de bu durumun farkında. Davos 2025’te 10-21 Kasım 2025 tarihlerinde Brezilya’nın Belém kentinde yani Amazon’un kalbinde düzenlenecek olan COP30 İklim Zirvesi’ne yönelik hazırlıklar ve beklentiler ele alındı.

Road to COP30 yani COP30’a Doğru isimli oturumda ormanların korunmasının ve biyoekonominin geliştirilmesinin önemi vurgulandı. Gerçekleştirilen bu tür oturumlar COP30’un gündemini şekillendirmek ve iklim kriziyle mücadelede somut adımlar atmak için uluslararası iş birliğinin önemini bir kez daha ortaya koydu.

İnsana yatırım

Davos 2025’te, sürdürülebilir büyümenin temelinin insana yatırım yapmak olduğu vurgulandı. Özellikle kadın sağlığı ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi alanlara daha fazla yatırım yapılması gerektiği ele alındı. Diğer yandan genç nüfusun ruh sağlığı krizinin giderek büyüdüğü tartışıldı; sosyal medyanın aşırı kullanımı, izolasyon ve dijital bağımlılıkla mücadele için politika değişiklikleri önerildi.

Davos 2025, ekonomik ve sosyal dönüşümün merkezine insanı koyma gerekliliğini ortaya koydu. Teknolojik değişimlerin ve demografik kaymaların yaşandığı bu dönemde, iş dünyası, hükümetler ve sivil toplumun ortak hareket etmesi ve kapsayıcı politikalar geliştirmesi gerektiği vurgulandı. Çünkü insana yatırım yapmanın, sadece bireysel refahı değil; ekonomik büyümeyi ve toplumsal gelişimi de doğrudan etkilediği apaçık ortada.

İş gücünün dönüşümünden sağlığa, cinsiyet eşitliğinden iklim mücadelesine kadar geniş bir yelpazede yapılan tartışmalar, geleceğin ancak kapsayıcı, yenilikçi ve insan merkezli politikalarla şekillendirilebileceğini gösterdi.

Kaynaklar: davosalzheimerscollaborative, braincouncil.eu, weforum.org, wellnessfoundation.it, theearthcall, reuters

İlginizi çekebilir: Neko Health isimli sağlık şirketi, semptomların ortaya çıkmasından yıllar önce AI ile hastalıkları tespit ediyor

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale