X

Damgalanma korkusu yüzünden ruhsal yaralarınızı görmezden gelmeyin

Fiziksel bir rahatsızlığınız olduğunda, örneğin mideniz ağrıdığında bunu bir arkadaşınıza söylemeye çekinir misiniz? Peki ya psikolojik bir rahatsızlığınız olduğunda bunu yakın çevrenizle gönül rahatlığıyla paylaşır mısınız, yoksa hissettiğiniz sıkıntıyı saklama yolunu mu seçersiniz? Genelde çoğumuz fiziksel rahatsızlıklarımızı çok rahat bir şekilde etrafımızdakilerle paylaşırken, psikolojik rahatsızlıklarımızdan utanıp onları gizleme eğilimi gösteriyoruz. Bunda da pek haksız sayılmayız. Ne de olsa psikolojik rahatsızlığımız yüzünden damgalanabilir, etrafımızdaki insanlar tarafından dışlanabiliriz.

Yunancada delik, delmek, yara, iz anlamında kullanılagelen στίγμα (stigma) kelimesi ile kullanılmış olan damga/damgalama, günümüzde de benzer anlamda tıp, psikoloji, sosyal psikoloji ve daha birçok alanda insanların ötelenmesi anlamında işaretlenmesi ve ayrıştırılması şeklinde tanımlanmaktadır (Goffman, 1963. Akt. Çağlan, 2019). Damgalama bir insana karşı onu hor gören, aşağılayıcı şekilde davranmaktır. Her ne kadar damgalama birçok farklı alanda karşımıza çıksa da, damgalanmaya en çok maruz olan kişiler psikolojik rahatsızlığı olanlardır.

Stigma (damgalama) etkisi çift taraflıdır. Halk tarafından ruhsal rahatsızlığı olan kişilere karşı yapılan halk stigması şeklinde olabileceği gibi, ruhsal rahatsızlığa sahip kişiler kendilerine karşı da stigma geliştirebilirler (Corrigan ve Watson, 2002, Akt. Malas, 2019). Yani kişi sahip olduğu ruhsal rahatsızlık yüzünden kendi kendini damgalayabilir. Bu da ruhsal rahatsızlığı olan kişiye ekstra bir yük bindirmektedir. Toplumdaki bu psikolojik rahatsızlıkları damgalama eğilimi yüzünden, psikolojik bir rahatsızlığa sahip olan kişi kendinde bir eksiklik, bir tuhaflık varmış gibi hissedebilir. Hissettiği psikolojik sıkıntı yüzünden utanabilir. Yine kişi damgalanma korkusu yüzünden psikolojik destek almaktan kaçınabilir.

Elbetteki damgalama bu yazıya sığmayacak kadar derin bir konu. Ancak biz yine de bu konuyla nasıl başa çıkabileceğimize kısaca değinelim.

1. Psikolojik rahatsızlıklar konusunda kendimizi eğitelim.

İnsan bilinmezden korkar. Eğer psikolojik rahatsızlıklar konusunda kendimizi bilgilendirirsek ortada ne korkulacak, ne de utanılacak bir durum olmadığının farkına varabiliriz. Biz artık, ruhsal rahatsızlıklara sahip olanların insanlık dışı muamelelere maruz kaldıkları Ortaçağ’da değil, elimizde her türlü teknolojik imkanın olduğu 21. yüzyıldayız. Gerek internet gerekse de bu konu hakkında yazılmış sayısız kitap aracılığıyla kendimizi psikolojik rahatsızlıklar hakkında eğitebiliriz. Bu durumu değiştirmenin en önemli yöntemlerinden biri de başta psikiyatristler olmak üzere tüm ruh sağlığı çalışanlarının, toplumu ruhsal rahatsızlıklar konusunda düzenli bir şekilde bilgilendirmesidir. Özellikle medya aracılığıyla ruhsal hastalıkları damgalama karşıtı kampanyalar düzenlenerek de kitlelerin bu konu hakkında bilinçlendirilmesi sağlanabilir.

2. Psikolojik rahatsızlığı olan insanlara karşı kullandığımız dile dikkat edelim.

Geçmişten bu yana ruhsal hastalıklar yanlış ve kişiyi incitici şekillerde tanımlanmıştır. “Deli”, “Akıl hastası”, “Anormal”, “Kaçık”, “Manyak”, “Meczup”, “Sapık” ve “Tımarhanelik” gibi sözcüklerle özdeşleştirilen ruh hastalıkları, yüzyıllardır hakaret, küçümseme ve dışlama aracı olarak kullanılagelmişlerdir (Yaşar vd., 2008, Akt. Malas, 2019). Bu duruma bir son vermek istiyorsak, gelin psikolojik rahatsızlığı olan insanlara karşı kullandığımız dile dikkat edelim. Psikolojik rahatsızlıklara sahip insanları tanımlarken onları ötekileştiren, ayrıştıran, küçümseyen bir dil kullanmaktan kaçınalım.

3. Psikolojik rahatsızlıkların hepimizin başına gelebileceğinin bilincine varalım.

Özellikle içinden geçtiğimiz bu pandemi döneminde psikolojik rahatsızlıkların artışına tanık olduk. Birçok araştırmanın da bize gösterdiği gibi Covid-19 sürecinde dünyanın birçok ülkesinde özellikle kaygı bozukluğu ve depresyonda artış gözlemlendi. Pandeminin de etkisiyle iyice zorlaşan hayat şartları yüzünden, kendinizi eskiye nazaran daha hassas ve kırılgan hissediyor olabilirsiniz. Bu dönem, psikolojik rahatsızlıkların hepimizin başına gelebilecek bir durum olduğunu anlamamızda bize yardımcı olabilir. Böylelikle eğer varsa, psikolojik rahatsızlığı olan insanları damgalama eğilimimizden vazgeçmeyi öğrenebiliriz.

Damgalanma, psikolojik rahatsızlıklara sahip kişilerde tedavi süreçlerini etkilemektedir. Unutmamalıyız ki ne psikolojik bir probleme sahip olmak bir zayıflık belirtisidir, ne de psikolojik destek almak. Psikolojik bozukluğa sahip bireylerin damgalamaya maruz kalmalarıyla hep beraber mücadele etmeliyiz. Psikolojik destek almayı da normalleştirmeliyiz. Nasıl ki fiziksel bir rahatsızlığa sahip olduğumuzda doktorumuza başvurmaktan çekinmiyoruz, psikolojik bir rahatsızlığımız olduğunda da, bu konu hakkında psikiyatrist ve psikologlardan destek almaktan çekinmemeyi öğrenmeliyiz. Sizlere damgalamanın her türünden uzak günler diliyorum.

2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Corrigan, P.W., Watson, A.C. (2002). Understanding the impact of stigma on people with mental illness. World Psychiatry, 1(1), 16-20.
Çağlan, K. (2019). Psikolojik Hastalıkların Yanlış Yorumlanması Ve İnanç Eksikliği Olarak Damgalanması Sürecinde Manevi Destek İhtiyacı.
Goffman, E. (1963). Stigma: Notes On The Management of Spoiled Identity, ABD: Prentice-Hall, Inc., s.1-2.
Malas, E. M. (2019). “Ruhsal Bozukluklara Karşı Stigma- Derleme”, Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8(Ek Sayı 1): 1203-1221
Yaşar, İ., Ozanözü, Z., Horzum, E., öktaş, E, Karaodul, G., Çobanoğlu, N. (2008) T.C. Sağlık Bakanlığı Eğitimi Genel Müdürlüğü Eğitimciler İçin Eğitim Rehberi. Ruh Sağlığı Modülleri. Ankara, T.C.Sağlık Bakanlığı Yayınları. Yayın No: 722, 78-88.

İlginizi çekebilir: Pandemi döneminde psikolojik dayanıklılığı artırmanın yolları

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale