X

Daha etkili bir meditasyon için 3 Feng Shui yöntemi

Günümüz yaşam koşullarında yüksek oranda strese maruz kalırken, meditasyon uygulaması çoğumuzun karşısına çıkan bir pratiktir. Her ne kadar zihni sakinleştirdiği, bedendeki stres düzeyini azalttığı defalarca ifade edilse de, yeni başlayan biri için, bağdaş kurup oturmak oldukça can sıkıcı gelebilir. Bedenin hareketsiz kaldığı bir yerde nefese odaklanmak başlı başına hem bedeni hem de zihni zorlayan, çoğumuz için de çok zor olan bir pratiktir.

Ancak bu odaklanma iradesini geliştirmek ve bulunduğun meditasyon alanını ve bedenini pozitif enerjilerle çevirmek, meditasyon pratiğinde sana oldukça yardımcı olacaktır.

Feng Shui prensipleri ile meditasyon alanını tekrar bir gözden geçirmek, bulunduğun alana daha pozitif bir enerji akışını çekerek, daha meditatif bir hal içinde kalmanı sağlayabilir.

Doğada var olan yaşam enerjisini (CHİ) mekansal boyutta harekete geçirme prensiplerini anlatan bir Çin öğretisi olan Feng Shui, uzay boşluğunda belirli yöntemler kullanarak, mekansal düzenlemelerle pozitif enerji akışını çekmeyi amaçlar. Herhangi bir dekorasyon önerisinden ziyade, yin/yang, yani evrendeki eril ve dişil enerji dengesini sağlamayı ve “doğayla uyumlu” alanlar yaratmayı amaçlar.

Evreni çevreleyen 5 element olan ahşap, ateş, toprak, metal ve su arasındaki ideal dengeyi yaratmayı tasarlayan Feng Shui prensiplerinin mekansal düzlemde de dengelenmesi, meditasyon alanınızın pozitif enerji akışını artıracak bir yöntem olabilir.

Peki bu yöntemlere göre etkili bir meditasyon alanı nasıl tasarlanabilir?

Altarını kur

Meditasyon pratiğiniz için ister bir oda, ister bir köşe ayırmış olun, altar alanınızı spiritüel bir odaklanma noktası olarak düşünebilirsiniz. Öncelikli olarak altarınızı kuracağınız noktanın, odanın giriş kapısının direkt karşısında olmamasına özen gösterin. Bir duvarın önüne ya da bir köşeye yerleşmeyi tercih edebilirsiniz.

Altarınızı oluşturmak için minik bir sehpa, bir şilte ve minderle alanınızı belirleyin ve bu alana sevdiğiniz birkaç fotoğrafı, objeyi, tütsünüzü, kristallerinizi yerleştirerek enerji akışını yönlendirebilirsiniz.

5 elementi dengele

Feng Shui prensiplerine göre düzenlenmiş bir meditasyon köşesinde yapacağınız diğer şey evrendeki 5 elementi içeren bir altar hazırlamaktır. Ahşap elementini eklemek için, canlı çiçekler, bitkiler yerleştirebilir, mobilyalarınızı ahşap ağırlıklı seçebilirsiniz. Eğer alanınız bir meditasyon odasından çok minik bir köşe ise, belki ahşap bir sehpa üzerinde altarınızı kurmakla işe başlayabilirsiniz.

Ateş elementi için bol güneş ışığı alan bir köşeyi ya da odayı seçebilir, altarınızı mumlar ile zenginleştirebilirsiniz.

Toprak elementi için ise, manzara resimleri kullanmak, zeminle iletişim kurmanızı kolaylaştıracak bir şilte yerleştirmek işe yarayacaktır.

Altın, gümüş, alüminyum, demir gibi malzemelerden yapılmış nesne ya da mobilyalar ise metal elementini meditasyon alanınızda etkin kılabilir.

Suyu simgelemek için minik bir akvaryum ya da bir su şelalesi yerleştirilebilir.

Renklerle oyna

Renklerin mekanın psikolojisi üzerindeki etkileri oldukça fazladır. Bu nedenle ayırdığınız köşeyi size huzur verecek, kendinizi daha rahat hissedeceğiniz bir renge boyayın. İyileşme etkilerini altara çekmek için yeşil rengi tercih edebilirsiniz, huzur enerjisi için ise beyaz uygun bir seçim olabilir. Mor rengini ise ruhsal farkındalığı artırmak için uygulayabilirsiniz. Önemli olan belirli bir renk aramak yerine, size iyi gelen bir renk seçmektir.

Tüm bu prensipleri uygulayarak kendi meditasyon altarınızı kurabilir, böylece daha pozitif bir enerji akışını mekanınıza çekerek meditasyon pratiğinizde daha rahat odaklanabilirsiniz.

Aklınıza takılan tüm sorular ve daha fazlası için Instagram’dan (@cevikmaymunyoga)Instagram’ ya da www.cevikmaymun.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.

Sevgilerimle.

İlginizi çekebilir: Yaşam gücünüz kesintisiz aksın: Yogada pranayama ve 8 nefes egzersizi

Fulya Ates: 2012 yılında İTÜ Mimarlık Bölümünü bitirdi. 2014 yılında İTÜ Mimari Tasarım Master derecesini aldı. 2012 yılından bu yana çeşitli ulusal ve uluslararası mimari yarışmalarda ödüller aldı. Mimarlık mesleğini pratik ederken hayatına bir hobi olarak kattığı yoga ve meditasyon çalışmalarını yoga eğitmenlik eğitimi alarak ileri bir boyuta taşıdı. Şimdi mimarlık mesleğinin yanı sıra, kişiye özel ve grup yoga dersleri vererek, beden üzerinden yeni bir mimarlık inşa etmeye ve araştırmaya devam ediyor. Bilginin paylaştıkça çoğaldığına inanarak, www.cevikmaymun.com adresi üzerinden yoga ile ilgili edindiği tüm deneyimleri paylaşıyor. Daimi öğrenci kalabilmek, sürekli öğrenmek en büyük tutkusu.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale