X

Daha çok su içmeniz için 15 neden

Mart kapıdan baktırıp kazma kürek yaktırırken senin su ile aran nasıl?
Yeterince su içtiğini düşünüyor musun?
Bazen sağlıklı bir yaşama adım atmanın ne kadar zor olduğunu, uğraş gerektirdiğini düşünürüz.
Çok fazla araştırma, okuma, alışveriş, çalışmak, dayanmak, belki tahammül…
Ben derim ki bir daha düşün!
Yaşam tarzını iyileştirmek için yapabileceğin çok basit bir şey var: Su içmek!

Su içmeyi ilk sıraya koy. Hem öğün aralarında, hem öğünlerde, sabah kalktığında, akşam yatmadan önce, ders çalışırken, iş yaparken, müzik dinlerken, dışarı çıkmadan önce her an su içmeyi ihmal etme isterim. Unutma, içtiğin diğer tüm içecekler asla onun yerini tutmaz. Bardağını suyla doldur ve bu tazeliğin tadını çıkar. Su içmek bir lüks değil, gerekliliktir, hücrelerinin, bedeninin hakkıdır, bunu hep hatırla!

Neden mi? İşte sana 15 neden:

1. Eklemleri yağlar.

Eklemlerde ve omurganın disklerinde bulunan kıkırdak, yaklaşık % 80 su içerir. Uzun süreli dehidratasyon (susuz kalma), eklemlerin şok emme yeteneğini azaltarak eklem ağrısına neden olabilir.

2. Tükürük ve mukus oluşturur.

Tükürük, yemeğimizi sindirmemize yardımcı olur. Ağzı, burnu ve gözleri nemli tutar. Bu, sürtünme ve hasarı önler. Su içmek aynı zamanda ağzı temiz tutar. Şekerli içecekler yerine tüketildiğinde, diş çürümelerini de azaltabilir.

3. Vücuda oksijen sağlar.

Kanın yüzde 90’ından fazlası sudur ve kan vücudun farklı bölgelerine oksijen taşır.

4. Cilt sağlığını ve güzelliğini artırır.

Dehidratasyon ile cilt, cilt bozukluklarına ve erken kırışmaya karşı daha savunmasız hale gelebilir.

5. Beyin, omurilik ve diğer hassas dokular arasında yastık görevi sağlar.

Dehidratasyon beyin yapısını ve işlevini etkileyebilir. Ayrıca hormonların ve nörotransmitterlerin üretiminde yer alır. Uzun süreli susuz kalma, düşünme ve akıl yürütme ile ilgili sorunlara yol açabilir.

6. Vücut ısısını düzenler.

Cildin orta katmanlarında depolanan su, vücut ısındığında ter olarak cilt yüzeyine çıkar. Buharlaştıkça vücudu soğutur.
Vücutta az miktarda su olduğunda, ısı depolamasının artabilir ve kişi ısı stresini daha az tolere edebilir. Vücutta çok fazla su olması, egzersiz sırasında ısı stresi meydana gelirse fiziksel gerginliği de azaltabilir.

7. Sindirim sistemini düzenler.

Bağırsakların düzgün çalışması için suya ihtiyacı vardır. Susuz kalmak sindirim sorunlarına, kabızlığa ve aşırı asidik mideye yol açabilir. Bu, mide ekşimesi ve mide ülseri riskini artırabilir.

8. Vücut atıklarını temizler.

Terleme, idrar ve gaytanın dışarı atılması süreçlerinde suya ihtiyaç vardır.

9. Tansiyonun korunmasına yardımcı olur.

Su eksikliği kanın kalınlaşmasına ve kan basıncının artmasına neden olabilir.

10. İyi nefes almayı sağlar.

Susuz kaldığında, su kaybını en aza indirmek için hava yolları vücut tarafından kısıtlanır. Bu astım ve alerjileri daha da kötüleştirebilir.

11. Mineralleri ve besinleri erişilebilir kılar.

Mineraller ve besinler suda çözülür, bu da vücudun farklı bölgelerine kolaylıkla ulaşmalarını mümkün kılar.

12. Böbrek hasarını önler.

Böbrekler vücuttaki sıvıyı düzenler. Yetersiz su alımı, böbrek taşlarına ve diğer sorunlara yol açabilir.

13. Egzersiz sırasında performansı artırır.

Egzersiz sırasında dehidrasyon performansı engelleyebilir. Daha fazla su tüketmek yorucu aktivite sırasında performansı artırır.

14. Kilo kaybına yardımcı olur.

Su, şekerli meyve suları ve gazlı içecekler yerine tüketilirse kilo vermeye de yardımcı olabilir.

15. Akşamdan kalma olma olasılığını azaltır.

Alkol tüketimi idrar üretimini artırır ve vücudunun susuz kalmasına yol açar. Susuzluk ise beraberinde halsizlik ve baş dönmesini getirir. Alkol almadan önce yeterli miktarda su içmek ve aldıktan sonra da dehidratasyonu önlemek için bol sıvı almak önemlidir.

“Peki, nasıl daha fazla su içebiliriz?” dersen…

  • Sabah uyandıktan ve dişlerini fırçaladıktan sonra bir büyük bardak su içebilirsin.
  • Her kahve içtiğinde ardından bir büyük bardak su içebilirsin.
  • Arabanda, masanda, çantanda bir şişe su bulundurabilirsin.
  • Eğer çalışırken ya da o an oturduğun yerde yanında su yok ise her yarım saatte bir sandalyenden kalkıp 5 büyük yudum su içebilirsin. 
Hem de hareket etmiş olursun.
  • Atıştırmalık bir şeyler yediğinde veya ana öğünlerinde biraz da olsa su içmeyi tercih edebilirsin.
  • Canın tatlı bir şeyler çektiğince önce bir bardak su içebilirsin, 
sonrasına bakarsın…
  • İçeriğinde su bulunduğu için sebze ve meyveye öğünlerinde 
daha fazla yer verebilirsin. Sıvı alımının yaklaşık %20’si gıdalardan gelir.
  • Uyumadan önce birkaç yudum su içebilirsin.

İnsanlar genellikle günde sekiz bardak su içmeleri gerektiğini etraflarından duyarlar. Ancak bu tamamen doğru olmayabilir ve bir kişinin içmesi gereken su miktarı yaşına, kilosuna, aktivite düzeyine, yediklerine ve daha fazlasına bağlı olarak değişebilir. Yine de ne kadar içsen o kadar iyi diyebiliriz sanki…

Bir sonraki yazıda buluşana kadar Instagram hesabımdan daha fazla bilgiye ulaşabilir, DM üzerinden benimle iletişime geçebilirsin…

İlginizi çekebilir: Mindfulness’ı günlük hayatında uygulayabilmen için 10 öneri

Dr Eda Uslu: Dr Eda Uslu, yürümek istediğiniz yolda sizi destekleyen, cesaretlendiren, anlayışla ve şefkatle yanınızda yürüyen dost. Siz en harika versiyonunuzu gerçekleştirmek için yolunuzda yürürken yanınızda size yarenlik eden bir “karunamitra”. Aslında bir tıp doktoru iken hayatın akışı içerisinde kendi yolculuğuna çıkan kişilerden Eda. 15 yıl boyunca göğüs hastalıkları ve uyku bozuklukları uzmanı olarak görev yaptı ve Türkiye’nin sayılı akredite uyku laboratuvarlarından birini kurdu. Bir süre sonra Tıp Doktorluğunun da yetmediğini, içindeki insanlara yardım etmek isteğini doyuramadığını hissetmeye başladı. Sorular sormaya başladıkça cevaplar buldu. Çemberin içinde çırpınıp durmaktansa cesaretini topladı ve uzun yıllarını verdiği, çok severek yaptığı ve aşkla bağlı olduğu doktorluk mesleğinden ayrılarak çemberden çıktı. 2009 yılında Mindfulness ile tanıştı ve 2013 yılından beri hem Türkiye hem de İngiltere’de pek çok kurum ve kuruluşta eğitimler veriyor. Bu yolculukta Bangor University UK - Mindfulness Eğitmenliği ve süpervizyonlar, CTI (The Coaches Training Institute) - Profesyonel Koçluk Eğitimi ve Sertifikasyon, Landmark Worldwide - Liderlik Eğitimi, Mindful Schools USA – Çocuklar için Mindfulness Eğitmenliği ve İngiltere Mindfulness in Schools Project’ten .b ve Paws b (çocuk ve gençler için mindfulness eğitmenliği) eğitimlerini almış ve halen de yeni eğitimlere devam etmekte.. Son 8 senedir sadece profesyonel koçluk ve mindfulness eğitmenliğini yapıyor. 2018-2019 eğitim yılı itibariyle Türkiye’de ilk defa Mindfulness’ın müfredata girmesini sağlayarak halen Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde ve Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’nde öğrencilere Mindfulness dersleri veriyor. “Hayatın gerçek anlamda farkında olan insanlar, yaşam yolculuğu sürerken aynı zamanda kendi içlerinde bir yolculuğa çıkmaya hazır ve gönüllü olurlar.” eda@edauslu.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale