X

Çok isteyip de vakit bulamadığınız şeyleri gerçekleştirmenin sırrı

Bir arkadaşınız var ve uzun süredir size Fransızca veya İspanyolca öğrenmek istediğini söylüyor. Bununla ilgili kitaplar alıyor, müzikler dinliyor, derslere kayıt oluyor, o dilde dergiler karıştırıyor ve bunların kendisini motive edeceğini düşünüyor. Ancak şimdiye kadar o dilde birkaç kelime konuşmaktan öteye gidemiyor.

Bir başka arkadaşınız ise neredeyse bir yıldır çalıştığı iş yerinden ayrılmaktan bahsediyor. Kendini ne kadar mutsuz ve tatminsiz hissettiğinden bahsediyor ve hangi işleri sevebileceğini anlatıyor. Hatta yakınlarda cv’sini bile düzenledi. Ancak henüz ortada ne bir istifa var ne de yeni iş arama çabası…

Birçoğumuzun hayatında böyle insanlar var. Hatta, hadi itiraf edelim birçoğumuz zaten bunları yapıyoruz. Kursa gitmek istiyoruz, yeni bir dil öğrenmek istiyoruz, ehliyet almak istiyoruz, tatile çıkmak istiyoruz, yeni bir yer keşfetmek istiyoruz, düzenli olarak egzersiz yapmak istiyoruz ama bir türlü olmuyor. Belki de yıllardır kendimize aynı şeyleri tekrarlıyoruz ancak bir türlü olmuyor. Neden bunları gerçekleştirmediğimiz sorulduğunda da “Vakit bulamıyorum, patronum izin vermiyor, tembellik ediyorum, aradığım motivasyonu bulamıyorum” gibi bahaneler sıralıyoruz.

Günümüzde herkes çok meşgul. Etrafımızdaki bilgi akışını, koşuşturmacayı düşününce aslında bu kadar meşgul olmamak elde değil. Ancak hepimize verilen zamanın süresi aynı ve gittikçe zor olsa da bunu kontrol etmek gerekiyor. Şöyle düşünün; herkese 24 saat süre veriliyor ve bu 24 saatlik süre içinde istediklerini yapabilen insanlar varsa, siz de bunu yapabilirsiniz demektir.

Sizin için önemli olan şeyler neler?

Dikkatli olmadığımız takdirde hepimizin etrafında dikkat dağıtan, zaman çalan şeyler var. Herkes günün 24 saatinde de bir şeyler yapmakla meşgul. Ancak hepimizin 24 saat içinde yaptığı şeylerin farklı olduğunu unutmamak lazım.

Kendinize şu soruyu sorun: Sizin için gerçekten önemli olan şeyleri yapmakla mı meşgulsünüz, yoksa zamanınızın bitmek bilmeyen vampirler tarafından çalındığını mı düşünüyorsunuz? Bunun için öncelikle hayatınızın önceliklerini sıralayın, sizin için nelerin önemli olduğunu belirleyin ve bir şeye vakit ayırmadan önce kendinize sürekli “neden” sorusunu sorun.

İlginizi çekebilir: Çok meşgul olduğunuzda sevdiklerinize zaman ayırabilmek için kendinize sormanız gereken 3 soru

Verimliliğinizi arttıracak şekilde hayatınızı nasıl organize edebilirsiniz?

Gün içinde vaktin nasıl geçtiğini ve 24 saatin nasıl bittiğini fark edemeyenlerden misiniz? İşte gün içinde önceliklerinizi belirlemenizi kolaylaştıracak bir egzersiz:

1. Elinize bir kağıt alın ve 3 bölüme ayırın
2. Birinci bölüme “Uyku – 8 saat” yazın ya da kaç saat uyku uyumanız gerekiyorsa onu yazın
3. İkinci bölüme “İş – 8 saat” yazın
4. Şimdi üçüncü bölüme alttaki her bir etkinliği ve ne kadar süre ayıracağınızı yazın:

  • Yapmak zorunda olduğunuz şeyler (duş, yemek yeme, yolda geçen zaman)
  • Yapmak istediğiniz şeyler (sevdiklerinizle vakit geçirme, egzersiz)
  • Yaptığınız diğer şeyler (TV izleme, sosyal medyada vakit geçirme)
  • Farkında olmadan vakit harcanan şeyler

Şimdi kendinize şu soruyu sormanın vakti geldi: Gün içinde iş ve uyku dışında kalan vaktinizi nasıl organize ettiğinizden memnun musunuz? Sevdiklerinizle geçirdiğiniz süre veya hobilerinizi gerçekleştirmek için ayırdığınız süre sizin için yeterli mi? Eğer bu süreler sizin için yeterli değilse bu bölümü nasıl yeniden organize edebilirsiniz? Belki sosyal medya veya televizyon başında daha az zaman geçirerek sevdiklerinize daha çok vakit ayırabilirsiniz.

Bu egzersiz, vaktimizin ne kadarını boşa harcadığımızı, aslında nasıl bunu daha iyi organize edebileceğimizi gösteriyor. Ayrıca, sahip olduğunuz zamanı organize etmek size kalmış bir şey.

Zaman kayıplarını önleyin

Hepimizin hayatında zaman kayıpları yaşanıyor. Örneğin her gün işe giderken iki saatinizi yolda geçiriyor olabilirsiniz. Bu süre, her gün kendi hayatınızdan kaybettiğiniz ve bir daha asla geri alamayacağınız bir süre. Böyle düşününce insanın canını acıtıyor değil mi? Belki de çok sevdiğiniz evinizden vazgeçip iş yerinize daha yakın bir yere taşınmayı gözden geçirebilirsiniz. Ya da patronunuzla konuşup haftada 1-2 gün evden çalışmayı teklif edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Pomodoro tekniğini kullanarak zaman yönetimini öğrenmenin yolları

Ölü zamanları verimli kullanma

Her şeye rağmen yapmak zorunda olduğunuz şeyler yine de zaman kaybetmenize mi neden oluyor? Öyleyse siz de bu ölü zamanları olabildiğince verimli bir şekilde kullanabilirsiniz. Örneğin ev ile iş arasında gidip gelirken yolda geçirdiğiniz süreyi, kişisel gelişim videoları izleyerek veya bir alanda yeteneğinizi geliştirebileceğiniz videolar izleyerek geçirebilirsiniz. Arabanızı veya kullandığınız toplu taşıma aracınızı giden bir üniversiteye çevirebilirsiniz. Böylelikle her hafta 5-10 saatlik videolar veya ses kayıtları dinlemiş olursunuz. Bu, yılda 250 ile 500 saat arasında bir süreye denk geliyor!

Ya da temizlik yaparken veya yemek yaparken çocuklarınızı da işe dahil edebilir veya onların da yanınızda oturmasını sağlayarak onlarla vakit geçirebilirsiniz. Bunun gibi çözümler bulmak için aslında yapmanız gereken tek şey; yapmak zorunda olduğunuz şeyleri yaparken vaktinizi nasıl daha verimli kullanabileceğinizi düşünmek.

Zaman sizin, istediğinizi almak için onu iyi kullanın

Bir gün içinde hepimize aynı süre veriliyor. Bu süreyi en verimli şekilde kullanmak sizin elinizde. Sizin için neleri öncelikli olduğunu bilmek ve zamanınızı buna göre organize etmek, hayatınızda çok belirgin değişiklikler yaratabilir. Şunu unutmayın; düzene koyduğunuz şey sizin kendi hayatınız, bu yüzden sizin için en çok işe yarayan şey neyse onu yapın.

Kaynaklar:
Lifehack
Forbes
Zenhabits

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale