X

Çocuklarla parasal konular nasıl konuşulmalı?

Aile olmanın temeli; hiç şüphesiz ki paylaşmak… Derdi tasayı, mutluluğu, hüznü, üzüntüleri… Aile; her şeyi paylaşmak üzerine kurulu bir düzen. Paylaşmak, evet ama ‘ne kadar’ ve ‘nasıl’ paylaşmak? Çocuklar, evin en küçük fertleri ve çoğu zaman belki de pek çok konu ‘nasılsa anlamazlar’ diyerek onlara anlatılmıyor. Ancak, yaş ve gelişim düzeyine uygun olarak anlatılan her şey, çocuklar tarafından anlaşılabilir. Finansal konular da buna dahil. Bu yazımızda çocuklarla para konuları nasıl konuşulmalı, ona değineceğiz. İşte ebeveynlere yol gösterecek ipuçları:

Konunun önemini fark edin

Çocuklarınızla finansal konuları konuşmadan önce, neden bu konuyu konuşmanızın önemli olduğunu anlamış olmanız çok önemli. En başta, ‘aile’ olgusunu pekiştirmek ve her konuda birlik olduğunuzu hissettirmek için çocuklarınızla para konularını konuşmalısınız. Çocuklarınızın finansal okur yazarlığı konusunda gelişmesini sağlamak, onlara iyi bir rol model olmak, aile bütçenizi koruyabilmek, para harcama alışkanlıklarınızı iyileştirmek ve ortak kararlar alırken çocuklarınızı da dahil ettiğinizi göstermek için aile bütçe planlamanızı yaparken, gelir-gider dengesini kurmaya çalışırken çocuklarınızla finansal konuşmalar yapmanız oldukça kritik bir öneme sahip. Ayrıca, unutmayın ki ağaç yaşken eğilir, çocuğunuzla bu konuları ne kadar erken konuşmaya başlarsanız, onları geleceğe o kadar iyi hazırlamış olursunuz.

Çalışmanın ve para kazanmanın önemini aşılayın

Finansal konularla ilgili konuşmanın 101’i paranın ne olduğunu, nasıl kazanıldığını anlatmaktır. Bir şeyleri satın almak, ihtiyaçlarınızı karşılamak, yaşamın döngüsünde rol oynamak için çalışıp para kazanmanın her büyüğün görev ve sorumluluğu olduğunu çocuklarınızla paylaşabilirsiniz. Ne iş yaptığınızı, işinizi nasıl yaptığınızı ve neden bunun karşılığında para aldığınızı, maaşın ne demek olduğunu, kısacası çalışma hayatına dair küçük anekdotları çocuklarınıza anlatın. Zamanınızı ve enerjinizi işinize kullandığınızı, onun okulda ya da evde zamanlarda sizin de işte olduğunuzu söyleyin. Mümkünse iş yerinizi birlikte ziyaret edin, bu hem konuyu somutlaştırmak hem de ileriki sohbetlerinizi kolaylaştırmak için önemli bir rol üstlenecektir. Örneğin; yarın evde seninle kalamam çünkü ofisime gitmem gerekli, çalışıp para kazacağım, gibi. Bu tür konuşmaları ne kadar erken yaşlarda yaparsanız o kadar iyi olur. Çocuklar çalışmanın önemini ve para kazanma kavramını göreceksiniz ki hızla kavrayabilecekler.

İhtiyaç ve istek arasındaki farkı vurgulayın

Biz yetişkinlerin bile hayatlarımızda dönem dönem zorlandığımız konulardan biri istek ve ihtiyaç kavramlarını ayırt etmek olabilir. Çocuklara istek ve ihtiyaç kavramlarını ayırt etmeyi öğretmek, finansal okur-yazarlık ve genel yaşam becerileri açısından oldukça önemli bir adım. Çocuğunuzun yaş ve gelişim düzeyine uygun olarak örneklerle bu ayrımı açıklayabilirsiniz. Örneğin, beğendiği oyuncağın bir istek olduğunu ancak akşam yemeği için alınması gereken sebzelerin bir ihtiyaç olduğunu, dolayısıyla önceliğin her zaman ihtiyaçlara verilmesi gerektiğini, daha sonra isteklerin değerlendirilebileceğini anlatabilirsiniz.

Kredi kartlarının ‘sihirli değnek’ olmadığını anlatın

Pek çok küçük yaştaki çocuk, ebeveynlerinin sık sık ellerinde gördükleri kredi kartını paradan bağımsız, adeta bir tür sihirli dernek olarak algılayabilir. Bu da para kazanma, para harcama ve alış-veriş yapma gibi kavram algılarına zarar verebilir. Dolayısıyla kredi kartının ne olduğunu, ne ‘olmadığını’, neden kullandığınızı, nasıl daha iyi kullanılabileceğini, onu nasıl ödediğinizi, kısacası para ile olan bağlantısını anlatın. Dilerseniz somutlaştırabilmek için göstermeye çalışın. Örneğin, internet bankacılığını açın, hesabınızdaki parayı ve kredi kartından harcadığınız paranın yazdığı yeri gösterin, + gelir – gider olarak ifade edin, böylece kredi kartlarının sihirli bir değnek olmadığını ve her şeyi satın alamayacağını kavrayabilirler.

Finansal sorunları endişe yaratmadan anlatın

Belki çocukken anne babamızdan duyduğumuz ‘paramız yok, alamayız’ sözünü hepimiz hatırlarız… Evet, çoğumuz bu ve benzeri söylemlerle büyümüş olabiliriz, ancak devir değişti, artık ebeveynlerin daha bilinçli yaklaşımlar sergilemek gibi bir şansı var. 13 Things Strong Kids Do: Think Big, Feel Good, Act Brave kitabının yazarı, psikoterapist Amy Morin şöyle bir örnekle bu durumu açıklıyor: “Finansal stres söz konusu olduğunda, paranızla ne yapamayacağınızdan ziyade ne yaptığınız hakkında konuşmak genellikle daha uygundur. Örneğin, çocuklarınıza yeni spor ayakkabı almaya gücünüzün yetmeyeceğini söylemek yerine, elektrik faturasını ödemek için para biriktirdiğinizi söyleyebilirsiniz.” Daha az para harcamanız ya da finansal sorunların üstesinden gelebilmek için daha fazla birikim yapmanız gerekiyorsa da bunu tüm aile yapıcı bir iletişim ortamında, çocuklarınızı da dahil ederek konuşabilirsiniz. Örneğin, belirlediğiniz bütçeyi, hangi harcamalara öncelik vereceğinizi, nasıl bir para biriktirme stratejisi izleyeceğinizi çocuklarınızla paylaşabilirsiniz. Amy Morin bu konuda da güzel bir örnek paylaşıyor ve şöyle diyor: “Bu ay ihtiyacımız olmayan şeylere para harcamayacağız. Ama yine de parka gitmek ya da ailece yürüyüşe çıkmak gibi para gerektirmeyen şeyler yaparak eğlenebiliriz.” Yani, çocuklarınızı onları strese sokmadan ve finansal bir kaygı yaratmadan da aile bütçeniz hakkında bilgilendirebilir, ortak planlar yapabilirsiniz.

Kendi parasal kaygılarınızı hissettirmemeye çalışın

Günümüz ekonomisinde pek çok aile, parasal sıkıntılar yaşayabiliyor. Ancak, çocuklarla parasal konuları konuşurken kaldırabileceklerinden fazla bilgi vermek, onların geleceğe dair umutlarına zarar verebileceği gibi güven duygularını da zedeleyebilir. Öte yandan, kendilerini kötü hissetmelerine, suçlamalarına da neden olabilir -özellikle okul ödemeleri, özel ders, kurs giderleri vb. harcamalardan söz ediyorsanız.- Dolayısıyla çocuklarınızla finansal konuşmalar yaparken onları herhangi bir şekilde suçlamadığınızdan veya söylemlerinizin böyle anlaşılmayacağından emin olun.

Cinsiyet ayrımcılığı yapmamaya gayret edin

Çocuklarınızla para konularını konuşurken, cinsiyet ayrımcılığı yapmadığınızdan emin olun. Araştırmalar, anne ve babaların, oğullarıyla kızlarından daha fazla para hakkında konuştuğunu gösteriyor, bu da özellikle ileriki yaşlara erkek çocuklarının mali durumlar hakkında daha fazla öz güven ve bilgiye sahip olmasına yol açıyor, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin de genişlemesine neden oluyor. Erkek çocuklarınızla konuştuğunuz kadar kız çocuklarınızla da para, harcama, yatırım gibi finansal konuları konuşabilirsiniz.

Sonuç olarak, çocuklarınızla para üzerine konuşmanız hem onların finansal okuryazarlık becerilerini geliştirecek hem de aile bağlarınızı güçlendirecektir. Açık sözlü ve net anlaşılır bir tutamla, sağlıklı iletişim kurabilir, aile bütçenizi en iyi şekilde planlarken buna çocuklarınızı da dahil edebilirsiniz. Tüm bunları yaparken, çocuklarınızın kendilerini güvende hissetmeleri için yetişkin olarak finansal sorunları halledeceğinizin de mesajını vermeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Finansal okuryazarlığı çocuklara öğretmek için ebeveynlere yardımcı olacak ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale