X

Çocukların stresle başa çıkmalarına yardımcı olacak 5 pratik ipucu

Hayat beklenmedik anlarla dolu; ister güzel bir sürpriz, ister öngörülemeyen bir engel olsun her zaman olumlu-olumsuz pek çok gelişmeyle karşılaşabiliyoruz. Güzel haberler, mutlu gelişmeler açısından beklenmedik olma durumu sorun yaratmasa da olumsuz bir şeyle karşılaştığımızda yaşadığımız stresi kontrol altına almak için ekstra çaba göstermemiz gerekiyor. Ama bunu ne kadar erken öğrenirsek o kadar iyi. Aynı durum, çocuklarımız için de geçerli. ‘Ağaç yaşken eğilir.’ atasözünü kulağımıza küpe edip, stresli anlarda sağlıklı başa çıkma becerileri geliştirebilmeleri için çocuklarımıza vakit kaybetmeden destek olmamız gerekiyor. Öfke krizleri, başarısızlık anları, belirsizlik, hayal kırıklıkları gibi yoğun stres yaratabilen durumlarla başa çıkmaları için çocuklarımızın kendilerini ifade etmelerine, sakinleşmelerine, duygularını tanımlamalarına yardımcı olmamız için harekete geçebiliriz. İşte çocukların stresle başa çıkmalarına yardımcı olacak basit ama etkili 5 beceri:

1. Derin nefesler almayı öğretin

Nefes egzersizleri, hem bedenimizi hem zihnimizi rahatlatmanın en pratik ve etkili yollarından biri; üstelik yaşımız kaç olursa olsun… Stresi yönetmekte zorlanan çocuğunuza sakinleşmesi için nefes tekniklerinden faydalanabileceğini öğretebilirsiniz. Bunu bir oyuna çevirebilir, zaman tutabilir ve birlikte senkronize bir şekilde derin nefesler alıp verebilirsiniz. Bu sayede her nefeste biraz daha sakinleşmesine destek olabilirsiniz. Üstelik duygusal olarak sizin için de zorlayıcı bir durumun içinde kaldıysanız derin nefeslere eşlik etmek, sizin de kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.

2. Yaratıcı olmaya teşvik edin

Erken çocukluk eğitimi dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Reggio Emilia’nın ‘Çocuğun 100 Dili’ şiirini daha önce duymadıysanız, şiirden kısa bir kesit bakış açınızı değiştirebilir: “Bir çocuk 100’den ibarettir. Bir çocuğun 100 lisanı, 100 eli, 100 fikri, 100 düşünme şekli, oynama şekli ve konuşma şekli vardır.” Yani, çocukların kendilerini ifade etmek için tercih ettikleri pek çok yöntem olduğuna dikkat çeken Reggio Emilia’dan ilhamla stresi yönetme aracı olarak sanata başvurabilirsiniz. Bazen kelimeler yetersiz kalır; bu yüzden çocuğunuza kendisini, duygusunu ifade etmek için çeşitli sanatsal araçlar sunabilirsiniz; resim, yazı, drama, oyun, hikaye ve benzeri araçlar çocuğunuzun düşüncelerini ve duygularını paylaşmasına yardımcı olabilir.

3. Duyguları etiketleyin

Bir düşünün; yaşadığımız duygulara isim koyamadığımızda kendimizi tuhaf hissetmiyor muyuz? Aynı durum, çocuklar için de geçerli. Çocukların nasıl hissettiklerine bir isim koymak, büyük ve zorlayıcı duyguların rahatsızlığını, belirsizliğini azaltmaya yardımcı olabilir. Duygularını tanımlayacak sözcükleri geliştirmelerine yardımcı olmak, onları sağlıklı bir şekilde yönetebilmek ve ifade edebilmek için atılan ilk adımdır. Bu konuda hikaye kitapları, çocuklarınızın sevdiği karakterler ve yine sanatsal araçlar daha net tanımlar bulmak konusunda yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Çocuklarla keyifli bir sohbetin kapısını aralayacak 18 soru

4. Pozitif iç ses pratikleri yapın

Kendimizle ne kadar olumsuz konuşursak, kendimiz hakkında kötü düşünme olasılığımız o kadar artar ve daha endişeli, daha stresli hissetmeye başlarız. Ne yazık ki durum küçük çocuklar için de böyle. Çocuğunuza, sanki bir arkadaşıyla veya sevdiği biriyle konuşuyormuş gibi kendisi hakkında yapıcı konuşmayı öğretin, çünkü bu daha olumlu bir iç ses geliştirmesini destekleyebilir. Özellikle öfke krizlerinde ya da başarısız oldukları anlarda yaşadıkları stresi azaltmak için çocuğunuzun kendisine söyleyeceği olumlu cümleler rahatlamasına yardımcı olabilir.

5. Bir sakinleşme kiti oluşturun

Küçük bir çanta alın ve duyularını harekete geçiren öğelerle doldurun. Bu onları mutlu eden bir resim, belki de eğlenceli bir oyuncak, stres topu veya çocuğunuzun sevdiği, istediği herhangi bir şey olabilir. Bu şekilde, ne zaman bunalmış hissetseler hemen sakinleşme kitine uzanabileceklerini bilirler ve bu da duygularının daha fazla farkına varmalarına ve onları tanımalarına yardımcı olur.

Tüm bunların yanı sıra çocuğunuzun stresle baş edebilmesi için sizin de sakinliğinizi korumanız gerektiğini unutmayın. Siz ne kadar iyi bir örnek teşkil ederseniz o da o kadar başarılı bir şekilde kendini kontrol edebilir, stresi yönetmeyi öğrenebilir.

İlginizi çekebilir: Oyuncu ebeveyn olmak ve çocukların oyunlarına rehberlik etmek neden önemlidir?

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale