X

Çocukların neden daha az oyuncağı olmalı?

“Oyun, çocuğun işidir.” demiş Maria Montessori. “Oyun, çocuğun dilidir.” diye de eklemiş Reggio Emilia. Fred Donaldson da “Çocuk, oyunla öğrenir.” demiş. Evet, oyun! Dünyaca ünlü tüm eğitimciler çocuk ile oyun arasındaki ilişkiye ve bu ilişkinin çocuk gelişimindeki kritik önemine vurgu yapmış. Ama dikkat edin; “oyun” demişler; oyuncak değilHele ki günümüzdeki plastik, renkli, devasa oyuncaklar hiç değil – o da başka bir yazının konusu olsun-…

Her anne baba çocuğunun gözlerinden kalpler çıkaracak anların peşinden koşar; çocuklarını mutlu edecek bir şeyler yapmak için çabalar. Kocaman, rengarenk, ışıklı, sesli, hareketli, kısacası dikkat çeken eğlenceli oyuncakları satın almak da bu çabaların şüphesiz ki en yoğun hissedildiği anlardır… Üstelik sadece anne-babalar için de değil; biliyoruz ki büyükanne-büyükbabaların da yumuşak noktası, torunlarının oyuncak isteklerine hayır diyememek . Ama her ne kadar bu oyuncaklar çocukları mutlu etmek için olsa da her zaman faydalı değiller… Hatta bazen zararlı bile olabilirler. Neden mi? Çünkü yaratıcılıkları zedeleniyor ve ne yazık ki sıkılma süreleri fazlasıyla kısalıyor.

Bir düşünün: Çocuğunuza belki de oyuncakçıdaki en pahalı -ve muhtemelen aylardır istediği- bir oyuncağı aldınız ama aradan iki gün geçtikten sonra evdeki mandallarla veya kumanda ile falan oynamaya başladı… Ve oyuncağın yüzüne bile bakmadı. Sonra bu da yetmezmiş gibi bir de başka bir yeni oyuncak istedi. Haliyle sinirler de gerildi… Durun, durun, sakin olun . Yeni bir oyuncak daha almanıza gerek yok, hatta olanları bile bir süre ortadan kaldırabilirsiniz. Evet! Böylece ona hem oyuncaklarını özlemesi için biraz zaman verebilir hem de ‘oyuncaksız’ oynaması için alan açabilirsiniz.  Peki, bu ne sağlayacak diye merak ediyorsanız, elbette ki yaratıcılık! Ama bu kadarla da sınırlı değil. Yazının devamında çok daha fazlası var.

Oyuncakların birçok evi ele geçirdiği bir zamanda yaşıyoruz. Ama araştırmalar, çocukların ortalama 238 oyuncağa sahip olduğunu, ancak bunların %5’inden daha azıyla oynadığını gösteriyor! Yani, görünen o ki çocukların mutlu olmak için yığınla oyuncağa ihtiyacı yok! Dahası oyun oynamak için sonsuz oyuncağa da ihtiyaçları da yok.

Daha az oyuncağa sahip olmanın çocuklara faydaları

Hem çocuklarınızın gelişimlerini desteklemek, oyun oynama becerilerini iyileştirmek ve evinizi daha derli toplu tutmak -her köşeden oyuncak toplamayı bırakmak- istiyorsanız neden daha az oyuncağın daha iyi olduğunu öğrenmek için okumaya devam edin! İşte daha az oyuncağa sahip olmanın çocuklara faydaları…

1. Daha az oyuncak daha fazla yaratıcılığı teşvik eder

Çocuklar doğaları gereği oynamakta ve hayal güçlerini kullanmakta iyidirler. Ancak çok fazla oyuncak çoğu zaman dikkatlerini dağıtır ve yaratıcılıklarını, hayal güçlerini kullanmalarını ve geliştirmelerini engeller. Çocukların daha az oyuncağı olduğunda, onları yaratıcı şekillerde kullanmanın yollarını bulurlar. Kendi eğlencelerini yaratmak için hayal güçlerini ve becerikliliklerini kullanırlar. Bu da yaratıcılık becerilerini daha da geliştirmelerine yardımcı olur. Özellikle açık uçlu oyuncaklar, onları farklı amaçlarda kullanabilecekleri için tam bir yaratıcılık ve hayal gücü güçlendiricileridir.

2. Daha az oyuncak daha fazla odaklanma sağlar

Nasıl çok fazla seçenek yetişkinler için bunaltıcı olabiliyorsa, çok fazla oyuncak da çocuklar için bunaltıcı olabilir. Çok fazla oyuncak, onları darlayabilir ve daraldıkları bir ortamda bırakın oynamayı, bulunmak bile istemezler. Aralarından seçim yapmaları gereken çok fazla oyuncak olduğunda ne yapmak istediklerine karar veremezler ve odaklanma güçlüğü yaşarlar çünkü çok fazla dikkat dağıtıcı vardır. Daha az oyuncak, çocukların seçeneklerini görmelerine, ne oynayacaklarını seçmelerine ve daha uzun süre oynamaya odaklanmalarına olanak tanır. Toledo Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, daha az oyuncak verilen küçük çocukların, daha fazla oyuncak verilen küçük çocuklara göre daha uzun, daha derin ve daha yaratıcı oynadığını buldu. Ne harika, değil mi?

3. Daha az oyuncak minnettarlığın artmasını sağlar

Kabul etmek gerek ki günümüz çocuklarının yeterince şükrettiği söylenemez; hele ki oyuncakları söz konusu olduğunda. Çünkü hep daha fazlasını, daha yenisini veya arkadaşında gördüklerini isteme eğiliminde olurlar. Daha az oyuncağa sahip olduklarında ise hepsini sevip onlarla oynayabilirler, daha fazla değer verir ve sahip oldukları için minnet duyabilirler. Ayrıca oyuncaklarına değer verdiklerinde ve takdir ettiklerinde, onlara daha iyi bakmayı da öğrenirler ve onları tek kullanımlık olarak görmeyi bırakırlar. Böylece sizi de daha fazla oyuncak masrafı yapmaktan kurtarabilirler

4. Daha az oyuncak farklı oyun türlerine ilham verir

Daha az oyuncak sahibi olmak, çocukları farklı şekillerde oynamaya teşvik eder. Açık havada ve neredeyse hiçbir ekipman, araç veya oyuncak kullanmadan, doğadan faydalanarak oynayabilirler. Daha aktif ve yapılandırılmamış oyunları keşfedebilirler. Daha az oyuncak, çocukları oynayacakları oyunlar ve canlandıracakları senaryolar oluşturmak için hayal güçlerini kullanmaya teşvik eder; böylece bambaşka oyunlar kurabilirler. Ayrıca, resim yapmaya, bir şeyler çizmeye, boyamaya veya okumaya da daha fazla ilgi göstermeye başlayabilirler.

5. Daha az oyuncak daha sakin bir ev ortamını destekler

Sık sık evde dolaşırken ayağınıza oyuncakların küçük parçaları batıyor mu? Veya her koltuğun arkasından bir süper kahraman mı çıkıyor? Çocuğunuzun odasına her girdiğinizde küçük çaplı bir şok mu geçiriyorsunuz? Öyleyse, oyuncaklarda sadeleşme yoluna gitmek iyi bir çözüm olabilir! Şüphesiz ki her ebeveyn, oyuncakların evi nasıl da kısa sürede ele geçirdiğini doğrulayabilir… Daha az oyuncak, daha az kaotik bir ev ortamı kurmanıza yardımcı olabilir… Dağınıklığın azalması, hem çocuğunuzun hem de evdeki herkesin daha sakin bir ortamın keyfini çıkarmasını destekleyecektir. Daha az dağınıklık, daha az kaos ve daha stressiz bir ev!

Kısacası, oyuncakların sayısının azalması çocuğunuzu mutsuz etmeyecek aksine gelişimini destekleyecek ve evinizdeki huzuru da artıracak. Ancak, hatırlamakta fayda var ki çocukların hiç oyuncağının olmaması da çok fazla oyuncağa sahip olmaları kadar zararlı olabilir. Çünkü, farklı oyuncakların oyun becerilerini geliştirmek, zekayı iyileştirmek, sosyal etkileşimi artırmak gibi farklı meziyetleri vardır. Bütün mesele dengeyi doğru kurabilmek.

Belki tüm bunları okuduktan sonra artık daha az oyuncak satın almaya karar vermiş ve Peki, evdekileri ne yapacağız? diye de merak ediyor olabilirsiniz. Size küçük ve etkili bir pratik! Çocuklarınızın oyuncaklarının bir kısmını dönem dönem ortadan kaldırın. Evet, oyuncaklarını saklayın! Ve dönem dönem kaldırdığınız oyuncakları değiştirin. Böylece hem oynamak için daha az oyuncağı olacak hem de kaldırdığınız oyuncaklarını özleyecek ve böylece onları geri koyduğunuzda daha keyifli bir şekilde oynayacak. Bir deneyin, evinizdeki dağınıklığın azalması da artısı!

İlginizi çekebilir: Oyuncu ebeveyn olmak ve çocukların oyunlarına rehberlik etmek neden önemlidir?

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale