X

Çocuklarda konuşma diyeti “Selektif Mutizm” üzerine

Özellikle son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız “selektif mutizm”e sahip olan, yani konuşabilme yeteneğine sahip olduğu halde kendisinin belirlediği durumlarda sürekli olarak sessiz duran çocuklar (çocukların; evde, tanıdıkları insanlarla konuşabiliyorken, okul-mağaza ve çok sayıda tanıdık insanın olmadığı ortamlarda sürekli olmak kaidesiyle sessiz kalma durumu) üzerine bugüne kadar birçok makale yazmaya çalıştım.

Genelde rahatsızlığın süreç içerisindeki belirtileri ve ailelerin yapmaları gerekenler üzerinde durdum. Bugün ise konuşma diyetini bırakan Çınar ve onu bu süreçte hep destekleyen annesi Yeliz Hanım’ın hikâyesini kaleme alacağım.

Çınar, doğduğunda “hemihipertrofi” yani “anamoli” – vücudunun sol yarısı sağ tarafına göre daha büyük- denilen bir durumla beraber doğsa da çok güçlü bir çocuk olduğunu daha bu durumla savaşırken göstermeye başladı. Annesi Yeliz Hanım, bu durum karşısında Çınar’ın iki bacak uzunluğu eşitlenene kadar belirli yaşlarda çeşitli ameliyatlar geçireceğini ama onun hayat enerjisinin her şeyin üstesinden gelebilecek düzeyde olduğu için bu durumdan korkmadıklarını belirtiyor.

Yeliz Hanım’ın “Selektif mutizmle baş etmeye başladığımız andan itibaren kendimde ben de bir şeyler fark ettim. Çınar birileriyle konuşmayı reddettiğinde, onun yerine zaten ben konuşuyordum ve Çınar’ın böylelikle konuşmasına gerek yoktu” tespiti, elbette rahatsızlığın iyileşmesinde kilit bir rol oynamış.

Yaşadıkları bu süreç dışında Çınar’daki selektif mutizm rahatsızlığı 5 yaşındayken anaokulu öğretmeninin ve Yeliz Hanım’ın küçük de olsa dikkati sayesinde anlaşıldı. Çınar, önce bütün bir yıl boyunca kimseyle konuşmadı. Yemek yemedi, konuşmadığı için istemediği şeyleri yapmak zorunda kaldı, bu durum yüzünden bir de altına kaçırması son nokta oldu. Sonraki yıl devlet okulu olan bir anaokuluna gitti. Orada eleştirmenin ne olduğunu o yaşa kadar öğrenmemiş Emre ile tanıştı. Tek yaptıkları gülümsemek ve bakışmaktı. Öyle bir an geldi ki Emre ve Çınar arasında sadece kendilerinin anlayabildiği bir işaret dili bile oluştu. Tabii Emre onu diğer arkadaşlarıyla da kaynaştırmaya başlayınca belki de tedavinin en önemli anı gerçekleşmiş oldu. Bu noktadan sonra bir de rahatsızlık için kritik bir öneme sahip olan zaman faktörünü en iyi şekilde kullanan aile hiç beklemeksizin Çınar’ı önce pedagoga daha sonra da psikoloğa götürdü. Hem ilaç tedavisi hem de oyun terapisi yardımıyla Çınar konuşma diyetini bugünlerde tamamen sonlandırdı.

Bunun yanında Çınar, ilkokul birinci sınıfın başlarında aynı sıkıntıyı yaşasa da anaokulundan tanıdık bir yüzle aynı sınıfta olması onu oldukça rahatlatmış. Çekingenliğinin yanında göz önünde olmayı sevmesi onu sınıf başkanı adayı olmaya itmiş. Başkan olması için konuşması gerekliliği ile konuşma diyetini tamamen bırakmış.

İlgili yazı: Mutlu, duygusal açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirmenin altın kuralları 

Çınar: “O zamanlar aslında neden konuşmadığımı ben de bilmiyorum. İnsanlar sesimi duyduklarında beni utandırabilirler diye düşünüyordum. Şimdi bunları düşünmeden, hayatımı Uplifers olarak yaşamaya gayret ediyorum.” diyor ve ekliyor, “Yaşım çok küçük olsa da şunu biliyorum insanın istedikten sonra yapamayacağı hiçbir şey yoktur.”

Serhat Semercioğlu: Serhat Semercioğlu, lisans – yüksek lisans – doktora eğitimi derken kendisini akademik camiada bulmuş, yarı kişisel gelişimci yarı akademisyen yarı yazar ortaya karışık bir kişilik işte. Bir süre Polonya Ekonomi Üniversitesi’nde “Yönetim” dersleri verdi. Halen ülkenin dört bir köşesinde -kendince- seminerler vermeye devam ediyor. Nüfus cüzdanında doğum yeri Muğla yazıyor ve o gerçek bir memleket sevdalısı. Piyasada okuyucusuyla buluşmayı bekleyen kitapları mevcut, o da yeni eserleriyle buluşmayı bekliyor. Eşi, kedisi, MuTusu -ki oğlu olur- ve sevdikleriyle zaman geçirmeye bayılan, tam bir uplifer…

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale