X

Çocuklarda duygusal zeka: Nasıl geliştirilir, geleceğini nasıl etkiler?

Çocuklar ya gözlemleyerek ya da yaşayarak öğrenirler. Çocuklara duygularını sağlıklı bir şekilde tanıma ve ifade etmeyi ise ebeveynler öğretir. Evet genel olarak çoğu ebeveyn bir şeyler öğretmek zorunda kaldığında çocuğun zekasını geliştirmeye, akademik zeka anlamında çocuğu geliştirmeye çalışıyor. Üçgenler, daireler, sayılar, renkler tüm çocukların öğrenmesi ve bilmesi gereken şeyler, evet, ancak dünyamızda hayatta kalmamız için duygusal zekamızın da gelişmeye ihtiyacı var, ki bunun temellerini çocuklukta atarsak ileride çok daha rahat ederiz! Peki nedir bu duygusal zeka?

Duygusal zeka, bir insanın, başkalarının duygularına saygı duyarken, duygularını uygun bir şekilde ifade etme ve yönetme yeteneği olarak tanımlanır. Çocukların her yaşta öğrenmeye başlayabilecekleri bir dizi beceridir. Bu kavramı, daha geniş anlamıyla kişinin hem kendi, hem de başkalarına ait duygularını anlaması olarak tanımlayabiliriz. Tanımlanan duyguları yönlendirebilmesinin ve empati kurabilmesinin tamamen duygusal zeka ile bağlantılı konular olduğunu bilmelisiniz. Kısaca duygusal zekanın tanımını yapacak olursak; duyguların akıllıca kullanılmasıdır diyebiliriz.

Duygusal zekanın yararları

Son on yılda yapılan araştırmalar duygusal zekanın çocuğunuza hayatı boyunca iyi hizmet verecek çeşitli yararlar sağladığını buldu. Peki duygusal zekanın faydaları nelerdir ?

Duygusal zeka düzeyi yüksek olan çocuklar standart testlerde daha iyi performans gösterir. Ayrıca daha yüksek derecelere sahip olma eğilimindedirler.

Daha iyi ilişkiler için duygusal zeka

Duygusal zeka becerileri, çocukların çatışmayı yönetmelerine ve daha derin dostluklar geliştirmelerine yardımcı olur. Duygusal zeka düzeyi yüksek olan yetişkinlerin ayrıca kişisel ve mesleki yaşamlarında daha iyi ilişkileri olduğunu bildirirler.

Çocukluk Çağı EQ yani duygusal zeka, yetişkinlik döneminde daha yüksek başarı ile bağlantılıdır. Amerikan Halk Sağlığı Dergisi‘nde yayımlanan 19 yıllık bir çalışma, bir çocuğun anaokulundaki sosyal ve duygusal becerilerinin yaşam boyu başarıyı temin edebileceğini buldu. 5 yaşındayken paylaşabilecek, işbirliği yapabilecek ve yönergeleri izleyebilecek çocukların, üniversite diploması almaları ve 25 yaşına kadar tam zamanlı işlere başlamaları daha olasıydı.

Geliştirilebilen zihinsel sağlık 

Araştırmalar duygusal zeka düzeyi yüksek olan bireylerin, depresyon ve diğer akıl hastalıklarını yaşama olasılığının daha düşük olduğunu bulmuştur.

Duygusal zekanın yararları oldukça faydalı ve anlamlıdır. Duygularını sağlıklı bir şekilde ifade edebilen bir çocuğun sağlıklı ilişkiler sürdürmesini sağlar. Duygularını daha sağlıklı ifade eder ve çatışmayı önler.

İyi haber şu ki, tüm çocuklar duygusal zeka becerilerini öğrenme kapasitesine sahip. Sadece onlara nasıl olacağını öğretmek için yetişkinlere ihtiyaçları var. Peki neler yapılabilir ?

  • Çocuğunuzun duygularını etiketleyin
    Çocukların nasıl hissettiğini nasıl tanıyacaklarını bilmeleri gerekir. En azından çocuğunuzun hissettiğinden şüphelendiğiniz duyguya, duygularına bir ad vererek çocuğunuza yardım edebilirsiniz. Diyelim ki çocuğunuz bir oyununu kaybetti, “Şu anda gerçekten kızgın hissediyor gibisin. Bu doğru mu?” veya üzgün görünüyorsa, “Bugün Büyükanne ve Büyükbaba’yı ziyaret edemeyeceğimiz için hayal kırıklığına uğruyor musun?” diyebilirsiniz.
    “Kızgın”, “üzgün”, “utangaç” ve “acı verici” gibi duygusal sözcüklerin hepsi duygularını ifade etmek için bir kelime hazinesi oluşturabilir. “Sevinç”, “heyecanlı” ve “umutlu” gibi olumlu duyguların sözlerini de paylaşmayı unutmayın.
  • Empati göstermek 
    Çocuğunuz üzüldüğünde -özellikle duyguları dramatik, üzgün göründüğünde- nasıl hissettiğini söylemek işe yarayabilir. Daha iyi bir yaklaşım duygularını doğrulamak ve empati göstermektir. Çocuğunuz odasını temizleyene kadar parka gidemediğinizi söylediğiniz için ağlıyorsa,  “Ben de istediğim şeyi yapamadığım zaman üzgün hissediyorum. İstemediğim zaman çalışmaya devam etmek zor” gibi empatik cümleler kurabilirsiniz.
    Çocuğunuz içinde nasıl hissettiğini anladığınızı gördüğünde, davranışlarında nasıl hissettiğini göstermek için daha az kendini zorlar. Duyguları anlaşılmayan çocuklar davranışlarıyla tepki gösterir. Üzüldüğünde hırçınlaşır… Öyleyse çığlık atıp, sinirlendiğini göstermek için ağlamak yerine, çoktan üzüldüğünü anladığınızı açıkça belirttiğinizde daha iyi hissedecektir.
  • Duyguları ifade etmenin uygun yollarını modelleyin 
    Çocukların duygularını sosyal olarak uygun bir şekilde nasıl ifade edeceklerini bilmeleri gerekir. Bu yüzden, “Duygularım incindi” demek ya da üzgün bir yüzün resmini çizmek yararlı olabilir, çığlık atmak veya bağırmak uygun değildir. Duygularını ifade ederken uygun yolları modelleyebilirsiniz.
    Çocuğunuza duyguları nasıl ifade edeceğini öğretmenin en iyi yolu bu becerileri kendinizin modellemesidir. Günlük sohbette duyguları kullanın ve onlar hakkında konuşma pratiği yapın. “Çocukların oyun alanında kötü davrandıklarını görünce sinirleniyorum” veya “Arkadaşlarımızın akşam yemeğine gelmesini sağladığımda mutlu hissediyorum” gibi şeyler söyleyin. Duygu kartları satın alabilir ve onlarla duygularla ilgili çalışmalar yapabilirsiniz. Ters yüz filmini çocuğunuzla izleyip duyguları tanıyıp, üzerine sohbet edebilir, ne zaman üzgün, ne zaman kızgın olduğunuzu konuşabilirsiniz. Araştırmalar duygusal olarak zeki ebeveynlerin duygusal olarak zeki çocuklara sahip olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, çocuğunuz için etkili bir rol model olabilmeniz için becerilerinizi geliştirmeye odaklanmayı açıkça alışkanlık haline getirin.
  • Sağlıklı başa çıkma becerilerinin öğretilmesi
    Çocukların duygularını anladıktan sonra, bu duygularla sağlıklı bir şekilde nasıl başa çıkacaklarını öğrenmesi gerekir. Kendini sakinleştirmeyi, neşelenmeyi ya da korkularıyla yüzleşmeyi bilmek yaşça küçük olanlar için karmaşık olabilir. Özel becerileri öğretin. Örneğin, çocuğunu  sakinleştirmek için sinirlendiğinde birkaç derin nefes almayı öğrenmek fayda sağlayabilir.
    Ayrıca çocuğunuzun duygularını düzenlemesine yardımcı olacak bir kit yaratmasına yardımcı olabilirsiniz. Bir boyama kitabı, favori bir şaka kitabı, dinlendirici müzik duyularını meşgul etmeye ve duygularını sakinleştirmeye yardımcı olabilecek birkaç örnektir. Öfke kutusu hazırlayabilir ve öfkelendiğinde yazıp içine atmayı sağlayabilirsiniz. Ardından, sinirlendiğinde, ona sakin kitini almasını (boyama kitabı, dinlendirici müzik, öfke yastığı vb.) ve duygularını yönetmek için araçlarını kullanarak pratik yapmasını hatırlatabilirsiniz.
  • Problem çözme becerileri geliştirin
    Duygusal zekanın oluşturulmasının bir kısmı, problemlerin nasıl çözüleceğini öğrenmeyi içerir. Duygular etiketlendikten ve ele alındıktan sonra, sorunun kendisinin nasıl çözüleceği ile ilgili araştırma zamanı.
    Belki de çocuğunuz kız kardeşi bir video oyunu oynarken onu rahatsız etmeye devam ettiği için kızmıştır. Bu sorunu çözebileceği en az beş yolu belirlemesine yardımcı olun. Çözümler iyi fikirler olmak zorunda değildir. Başlangıçta amaç, fikirleri sadece beyin fırtınası yapmaktır.
    En az beş olası çözüm belirledikten sonra, her birinin avantaj ve dezavantajlarını değerlendirmesine yardımcı olun. Ardından, en iyi seçeneği seçmesi için onu teşvik edin.
    Çocuğunuz hata yaptığında, farklı bir şekilde yapılabilecek şeyleri ve çocuğunuzun kalıcı sorunları çözmek için neler yapabileceğini araştırın. Gerçek problem çözücünün yerine koç gibi davranmaya çalışın. Gerektiğinde rehberlik sağlayın, ancak çocuğunuzun sorunları kendi başına barışçıl ve etkili bir şekilde çözme yeteneğine sahip olduğunu görmesine yardım etmeye çalışın.
  • Duygusal zeka hakkında konuşmak
    Çocuğunuzun duygusal olarak  zeki olması çok da önemli değil, her zaman gelişim için yer vardır. Ve çocukluk ve ergenlik boyunca bazı iniş ve çıkışlar olması muhtemeldir. Büyüdükçe, becerilerini zorlayacak engellerle karşılaşması olası. Bu nedenle, beceri geliştirmeyi günlük yaşamınıza dahil etmeyi bir hedef haline getirin. Çocuğunuzla, her gün duygular hakkında konuşun.
    Kitaplardaki veya filmlerdeki duygu karakterleri hakkında konuşun, duygularımızı tanıyalım kitapları faydalı olabilir.
    Çocuğunuzun hatalarını daha iyiye gitmek için fırsat olarak kullanın. Öfkeli olduğu veya birinin duygularını incittiği zaman, gelecekte nasıl daha iyi olabileceği hakkında konuşmak için zaman ayırın. 

Devam eden desteğiniz ve rehberliğiniz ile çocuğunuz, yaşamında başarılı olması için ihtiyaç duyacağı duygusal zekayı ve zihinsel gücü geliştirebilir. Siz onun bu hayat yolundaki en iyi yol arkadaşı ve rehberi olabilirsiniz…

İlginizi çekebilir: Çocuklarla iletişim kurmak için en sağlam köprü: Dil

Gülnaz Küsin: Adana’da dünyaya gelen Gülnaz Küsin 2009-2011 yılları arasında Viyana Üniversitesi Siyaset Biliminde eğitim gördükten sonra Mersin Toros Üniversitesi Psikoloji Bölümünden 2017 yılında mezun olmuştur. Lisans eğitimi sırasında Adana Dr.Ekrem Tok Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde,Özel Adana Medline Hastanesinde ve Adana Sevgi Evleri Çocuk Yetiştirme Yurdunda stajyer psikolog olarak görev yapmıştır.2017 yazında Kanada Saskatoon 'da İngilizce eğitimi almıştır. İleri derece İngilizce düzeyine sahiptir. Şu anda Yakın Doğu Üniversitesi Klinik Psikoloji alanında yüksek lisansına devam etmektedir. Halen Dr Alper Yılmaz ile birlikte çalışmaktadır. Aldığı eğitimler: • Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi (Prof Dr Şükrü Uğuz) • Oyun Terapisi Eğitimi • Denver 2 Gelişimsel Tarama Testi • Moxo D-cpt Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Ölçme Testi

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale