X

Çocuklar için soğuk havada giysi seçimi

Sonbaharla birlikte havalar soğumaya başladı. Dolayısıyla kışlık kıyafetlerimizi yavaş yavaş kaldırdığımız yerlerden çıkarmaya başladık. Yetişkinler olarak kendi kıyafetlerimizi uygun şekilde seçmeyi becerebilsek de, söz konusu çocuklar olduğunda onları tam olarak nasıl giydirmemiz gerektiğinden emin olamayabiliyoruz. Üstelik, çocuklar üşüdüklerini fark etmek konusunda çok da iyi değiller. Ki bu da onları sıcak tutmanın tamamen ebeveynlerin işi olduğu anlamına geliyor.

Aşağıda soğuk havalarda çocukları nasıl giydirmek gerektiğine dair bazı ipuçlarına yer veriyoruz.

Bebekler dahil tüm çocukların kat kat giyinmesi sağlanmalı

Amerikan Pediatri Akademisi tarafından da onaylanan bu giyinme şekli, kıyafetlerin katları arasında sıcağı hapseden bir hava kalmasını sağlıyor. Ayrıca kat kat giyinmek, fazla sıcaklık hissedildiğinde hırka ya da ceket gibi üstteki katı çıkarma imkanı sağlayarak terlemeyi önlüyor ve bedeni sıkmadığından vücut ısısı için çok önemli olan kan dolaşımına da herhangi bir olumsuz etkide bulunmuyor.

Çocuklar üşüdüklerini fark edemeyebildikleri için, onların vücut ısısını, üşüyüp üşümediklerini veya terleyip terlemediklerini sürekli kontrol etmeliyiz.
Kat kat giyinmenin kuralı

Çocukları katlar halinde giydirmek çok önemli olsa da, bunun ayarının iyi sağlanması gerekiyor. Çünkü çok fazla kat terlemelerine ve kıyafetlerinin ıslanmasına yol açabilir; bu ise soğuk hava ve rüzgardan daha fazla etkilenmelerine neden olur.

Katlar halinde giyinmek, temelde 3 kat kıyafet anlamına geliyor. Aşağıda bu 3 katta ayrı ayrı nasıl kıyafetlerin giyilebileceğini yazdık:

  • İlk olarak, çocuğunuzun tenine değecek olan kıyafetin ince ve nemi alan bir kıyafet olması gerekiyor. Ayrıca bu katın sadece gövdeyi değil, bacakları ve kolları da sarması önemli. Kumaş tercihi ise ipek ya da polyester olabilir. Pamuk, teri çekip hapsederek ıslanacağı için bu noktada yanlış bir seçim olacaktır.
  • Ardından yalıtmayı sağlayan kata geliyoruz. Bu katta ise yünlü kumaşlar tercih edilmeli. Bu kat aynı zamanda iki ince kıyafetle de sağlanabilir.
  • Son olarak rüzgardan ve yağmurdan koruyacak olan kattayız. Gora-Teks ve naylon kumaşlar, bu kat için ideal. Çocuğunuz için seçtiğiniz montun yüksek yakaları ve bir kapüşonu olmasına dikkat etmelisiniz. Ayrıca biraz hava almak istediğinde bileklerini ve öndeki fermuarını açarak rahatlıkla bunu sağlayabilmelisiniz. Çünkü bu şekilde montun içinde hapsolan nemden kurtulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çocuklar ekran karşısında kaç yaşında ne kadar zaman geçirmeli?

Kat kat giyinmeye eller ve ayaklar da dahil

Soğuk havalarda çocuklarınıza bir tane kalın çorap yerine iki tane çorap giydirmelisiniz. Alttaki kat polyester ve ince, üstteki kat ise daha kalın olmalı. Giydikleri botlar, ayaklarını sıkmamalı, çünkü bu kan akışını yavaşlatarak ayakların üşümesine neden olur. Ayrıca su geçirmeyen ve kaygan zeminlerde kaymayacak şekilde tasarlanmış botları tercih etmelisiniz. Çocuğunuzun ellerini soğuktan korurken de yine aynı şekilde önce ince bir eldiven ve üstüne de daha kalın bir çift geçirebilirsiniz.

Atkı ve bereyi unutmayın

Baş ve boyun vücuttaki ısı kaybının en çok olduğu yerlerdir. Dolayısıyla atkı ve berenin soğuk havalar için bir zorunluluk olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda karlı havalarda güneş gözlüğü kullanması da çünkü karlardan yansıyan güneş ışınlarının göze direkt temasını engellemesi açısından çok önemli.

Yapacağınız aktivitelere göre karar verin

Çocuğunuzla dışarı çıktığınızda tam olarak ne yapacağınız da nasıl giyineceği konusunda önemli. Eğer dışarıda bulunduğunuz süre boyunca fazla aktif olmayacak ya da çoğunlukla oturuyor olacaksanız giymesini sağladığınız kıyafetler üstünde durabilir. Ancak parkta oynamak gibi hareketli aktivitelerde bulunacaksa üzerinden bir kat kıyafeti çıkarmanız faydalı olacaktır. Başta kısa bir süreliğine üşüse de, hareket etmeye başladıktan sonra ısınacak ve bu şekilde çok terlemesini de engellemiş olacaksınız.

İlginizi çekebilir: Kışın soğuklarından cildinizi koruyacak 7 öneri

Kaynak:

kindercare.com

aboutkidshelth.ca

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale