X

Çocuğunuz için kendinizi keşfedin: Duygularımızı hissetmediğimizde, çocuklarımız o sorumluluğu alır

Kendi duygularımıza temas etmekten kaçındığımız için çocuklar duygusal yükümüzü alıyor, taşıyor. Ve bu onların küçücük bedenlerine çok ağır geliyor. İfade edilmemiş, bastırılmış, yok sayılmış duygularımızın bedelini çocuklarımıza ödetmeyelim.

Duygularımızla, travmalarımızla temas edememenin sorumluluğunu alalım lütfen…
Öncelikle insanın duyguları hisseden bir varlık olduğu gerçeğini kabul edelim.
Böylece; hem içinizdeki çocuk hem de çoçuğunuz iyileşir. Hayatınız daha da güzelleşir.

Aksi takdirde çocuğunuz sizin öfkenizi taşıyarak agresif tepkiler veren, kırıp döken bir çocuk olarak kalabilir. Ya da utancınızı taşıdığı için hep içine kapanarak sosyalleşmeyebilir. Ya da suçluluk duygunuzdan dolayı; yalan söyleyerek kendi hayal dünyasında kendini düş kırıklığına sokabilir. Kendi korkularını çocuklarına yansıtan ebeveynler çocuk bir şeyden korktuğunda tepki verdiğinde önce kendine bakabilir. “Benim korkum nedir?” diye sorabilir.

Kısacası arkadaşlar; çocuklar kıymetlileriniz ise duygularınızın ve korkularınızın sorumluluğunu alarak kendinizle yüzleşebilirsiniz. Sağlıklı nesiller yetiştirebilirsiniz.

Akıl sağlığı, ruh sağlığı önemli değil mi?

Hande senin çocuğun yok ki sen nereden biliyorsun?” diyebilirsiniz. Neredeyse 10 yıl bitiyor. Katıldığım bizzat kendi duygularımla, korkularımla yüzleştiğim öyle çok kişisel gelişim eğitimi, inzivası, spiritüel çalışma oldu ki… Şahit olduğum, gözlemlediğim, bizzat yaşadığım deneyimlerle farkındalığım arttı. Daha bilinçli oldum diyebilirim. Ve bu deneyimlerle, aldığım eğitimlerle, kıymetli danışanlarımın kalplerini açmasıyla, onların duygu dünyalarının, bilinçaltımızın derinliklerine bakmakla bir şeyleri paylaşmaya gayret ediyorum. Amacım asla ahkam kesmek değil. Ancak; yok sayılan, üstü kapatılan travmalar, hissedilmeye izin verilmeyen duygular ve korkular nesilden nesile, anne babadan çocuğa aktarılıyor. Net bilgi, net tecrübe!

Nasıl trafiğe çıkmadan önce araba kullanmak öğreniliyor, sonra sürüşümüz test ediliyor ve ardından başarılı olunursa ehliyet veriliyor ya… Ebeveyn ehliyeti; trafiğe çıktıktan sonra alınıyor. Dolayısıyla çarpa çarpa öğreniliyor, pek çok kaza oluyor. Bana sorarsanız evlenmeden önce de evlilik ehliyeti verilmeli. İnsanlar ilişkilere, kendi benliklerine, duygularına, korkularına dair farkındalıkla bilinçlendirilmeli…

Dikkat eksikliği, hiperaktivite günümüzün moda tanımları oldu. Çocuklarda bir sorun olduğuna dair bir algı pompalanıyor. Çocuğa gelene kadar kendimizde neler olduğuna dair bir yaklaşımımız olsa, kendimizden kaçmasak çok daha sağlıklı olur. Çocuğunuza konan bu tanılar, bu teşhisler sizin iç dünyanızın, duygu durumunuzun ya da ailenizden, atalarınızdan gelen görülmemiş, onaylanmamış, yargılanmış olayların, duyguların, sırların, travmaların etkisinden kaynaklı olabilir. Bir süredir almakta olduğum Aile Konstelasyonları (aile dizimi/sergisi) eğitimlerinde çok sık bu yansıtmalara şahit oluyorum. Sizin de dikkatinizi özellikle bu konuya çekmek istiyorum.

Hatta bu duruma dair bir atasözümüz var: Dede koruk yer, torununun dişi kamaşır.

Anlamı; bir ailede büyüklerin önceleri yaptığı kötü bir işin veya ödemediği borçların sıkıntısını çocukları çekebilir. Yani eskilerin yaptığı işlerden daha sonrakiler de zarar görür.

Duyguları farkındalıkla ifade etme üzerine workshop: 15 Haziran Cumartesi 10.30-13.00 hafta sonu grubu, 17 Haziran Pazartesi 19.00-21.30 hafta içi grubu (dolunay meditasyonu ile birlikte)

Katılım ve bireysel danışmanlık randevu için whatsup 0532 783 21 41’den bana ulaşabilirsiniz. www.handeakin.com

İlginizi çekebilir: 23 Nisan’da çocukluğunuzu hatırlayın: İçinizdeki çocuğu hissetmek için bir meditasyon önerisi

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale