X

Çocuğunuz büyürken: Çocuklarımızı olumsuz olayların etkilerinden korumak

Yaşadığımız coğrafya ve bulunduğumuz ortam, yaşamak ve görmek istemediğimiz birçok olumsuz olaylarla karşı karşıya gelmemize neden oluyor. Maalesef  cinayet şiddet ve terör olaylarını yaşamaya mecbur bırakılmamız, her geçen gün artan çaresiz hastalıklarla, bu psikolojiye alışmaya çalışmamız fazlasıyla zor ve ağırken; bir de en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştığımız çocuklarımızı olan bitenden korumaya ve bu ortam içerisinde güçlü bir psikoloji ile mutlu çocuk yetiştirmeye çalışıyoruz. Yaşamdaki bu zorluklardan zarar görmemeleri ve etkilenmemeleri için ne yapmalıyız? Sanırım bu, son dönemlerde özellikle ülkemizde yaşayan ebeveynlerin en büyük sorunu haline geldi.

Yıllar önce henüz evlat sahibi değilken, uçaktaki hostesin uçuş öncesi uyarılarını dinlediğimde, tedbir amaçlı “önce kendinizi sonra çocuğunuzu…” diye sıraladığı zaman bana oldukça ilginç gelmişti. Nasıl yani çocuğumuzdan önce kendimizi mi güvence altına alacaktık? Ama yıllar içerisinde değişen fikirler, doğrular ve önceliklerle, özellikle de anne olunca, sağlıklı ruh haline sahip ebeveynin çocuk üzerinde ne kadar fazla etkisi olduğunu gördüm ve aslında uçaktaki anonsun ne kadar mantıklı olduğunu anladım.

Negatif olaylar ve bunun bizde hüküm sürmesi öncelikle psikolojimizin ve buna bağlı olarak da bağışıklık sistemimizin çökmesine neden oluyor. Bu durum psikolojik bozukluklar yaratıyor ve içinden çıkamayacağımız durumlar baş gösteriyor. Her şeye rağmen öncelikle güçlü olabilmeli ve çocuklarımıza güçlü gözükmeliyiz. Çünkü ebeveynler olarak çocuklarımızı olumsuz dünyanın etkisinden çıkarmak ve sorunlarla baş etmelerini sağlamak bize düşüyor.  Çocukların televizyonlarda fazla şiddet içeren görüntüleri izlemeleri, sosyal medyada paylaşılan görüntülere şahit olmaları, anne-baba tartışmaları gibi olaylar endişeye kapılmalarına neden olarak onlara aşılamaya çalıştığımız öz güven duygusunun etkisini yitirebiliyor.

Olumsuz olaylar hakkında çocuklarımızla nasıl iletişim kurmalıyız?

Elbette çocukların gördükleri olaylarla ilgili sordukları soruların üstünü kapatmak daha çok kaygıya neden olabilir. Onların yaşlarına uygun açıklamalarda bulunmak ve ölçülü olmak kaydı ile çocukların biz ebeveynlerin duygu ve düşüncelerini bilmesi gerekir. Bu konularda sizlerle konuşabiliyor olmaları kendilerini güvende hissettirecektir.

Yaşadığımız bu olumsuz olayları “olmaması gereken yanlışlar” olarak anlatmalıyız. Böyle ortamlarda yaşayan insanların sevgi ve ilgi görmeden büyüdüğünden bahsedebiliriz. Şu bir gerçek ki, öz güven duygusu ve sevgiyle yetişen çocuk, büyüdüğü zamanda çevresine sevgiyle bakacaktır. Aynı şekilde saygı görmeyen, önemsenmeyen ve sürekli azarlanan çocuklar büyüdükleri zaman bu şiddeti en yakınlarına yansıtacaktır.

Onlara dış dünyanın kapısını aralarken pembe gözlüklerini çıkartmamalı, mümkün olduğunca yüksek sesli ve tartışmalı ortamlardan uzak tutmalıyız. Bulundukları  ortamda konuşmalarımıza dikkat etmeli, hayatın gerçekliğinden bahsederken onların kalplerindeki berraklığı ve duygularındaki temizliğini korumalıyız. Bize çok basit gelen bir davranışlarını bile coşkuyla karşılayabilmeliyiz. Gerektiğinde ‘çocukla çocuk’ olabilmeliyiz. Onların ilgisine ve isteklerine yönelik faaliyetler yapmalı ve çocuğumuzu asla diğer çocuklarla kıyaslamamalıyız. Onun davranış  ve becerilerinden hoşnut olmadığınızı hissetmesi çocuğunuzda yetersizlik duygusunu yaratacak ve psikolojisini olumsuz yönde etkileyecektir.

Mutlu çocuklar için önce mutlu “siz”

Çocuğumuzun mutlu birey olması ve güzel davranışlarda bulunmasını istiyorsak, ondan beklediğimiz davranışı önce biz yaparak ona model olmalıyız. Pozitif yaklaşımımız, ses tonumuz ve kurduğumuz ilişkilerde ona nasıl model olursak, geri dönüşümü de bize aynı şekilde olacaktır.

Tabii ki bunları uygulayabilmek için sağlıklı bir ruha, enerjiye ve mutluluğa ihtiyacımız vardır. Bu sebeple mümkün olduğunca hayatınıza değer katın, üretken olun, sevdiğiniz şeyleri yaparak bulunduğunuz olumsuz ortamdan uzaklaşmaya çalışın. Çocuğunuza kendisini keşfetme olanağı sağladığınız gibi kendi kabiliyetlerinizin de farkına varın, çok güçlü olduğunuza ve  zor olan her koşuldan daha da güçlü ayrılacağınıza inanın. Kendinizi olumlu ve olumsuz bütün özelliklerinizle sevin. Yaşamın bize getirdiği tüm olumsuzluklara rağmen mutlu olabileceğimize inanıyorum.

Sevgili anneler unutmayın; biz ne kadar mutlu ve huzurlu olursak çocuklarımıza sevildiklerini, korunduklarını ve güven duygusunu hissettirebilecek sağlıklı bir zihne sahip olacağız. Onların mutlu bir çocuk ve mutlu bir yetişkin olmaları yolunda önemli bir adım atmış olacağız.

Sevgilerimle.

Melis Dilmener: Merhaba ben Melis Dilmener. 1985 doğumlu, evli ve bir çocuk annesiyim. Eğitimimi Kadir Has Üniversitesi’nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümünde tamamladım. NLP İstanbul ‘Educational Consulting’ te Profesyonel Yaşam Koçluğu eğitimi aldım. Doğallık ve doğruluk peşinde koşarken çevreme de örnek olmaya çalışıyorum. Kişinin tüm duygularını özgürce ifade etmesi, yüzde yüz kendisi olabilmesi, ona hayalinin ötesinde bir güç veriyor. Hayatım boyunca yaptığım her işte ve bulunduğum her ilişkide önem verdiğim tek ilke budur. İnsanoğlunun birbirinden öğrenerek ve destek vererek geliştiğine inanıyorum. Ben de danışanlarıma yol arkadaşı olarak destek veriyorum. Hayatta en çok hissederek yaptığım şey, bende olan her duyguyu heyecanla ve tüm kalbimle yazmaktır. Bu zamana kadar edindiğim bilgileri ve yasadığım deneyimleri yazarak paylaşmak için kendi web sitemi kurdum. Şimdi de siz Uplifers okurları için yazılarımı buradan paylaşıyor olacağım. Hepinize keyifli okumalar diliyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale