X

Cinsiyet eşitliği bilincini sağlamak için çocuklarla nasıl konuşmalıyız?

Yaşamın ilk yıllarında, çocuklar kendi bedenleri ve başkalarının bedenleri hakkında gelişimsel olarak bir merak duymaya başlarlar. Yaklaşık iki yaşında, çocuklar erkek ve kız çocukları arasındaki fiziksel farklılıkların farkına varırlar. Üç yaşına geldiklerinde, çoğu çocuk kendilerini erkek ya da kız olarak kolayca etiketleyebilir. Dört yaşında, çoğu çocuk cinsiyet kimliğine sahip olur. Bu dönemde çocuklar cinsiyet rollerini öğrenmeye başlarlar, “kızların yaptığı işler” ya da “erkeklerin yaptığı işler” gibi tanımlamalarla tanışmaya başlarlar.

Çocukların cinsiyet kimliğinin erken çocukluk döneminde gelişmeye başlamasından sonra, erkek ya da kız olmanın ne anlama geldiği ve cinsiyet kavramlarının kendilerine nasıl uygulandığı hakkındaki fikirleri orta çocukluk ve ergenlik döneminde de şekillenmeye devam etmektedir. Cinsiyet gelişimiyle ilgili ilk yılların etkilerini göstermek için, Hilliard ve Liben (2010) tarafından “sosyal grup üyeliğinin çocuklar üzerine etkisi” ile ilgili iki haftalık bir süre zarfında 3 ila 5 yaş arasındaki çocuklar üzerine yapılan araştırmada; cinsiyet tutumu, dış gruplara yönelik önyargı kavramları , sürecin başında ve sonunda ölçülmüştür.

Bu çalışma sadece iki haftalık bir süre içermesine rağmen, erken çocukluk gelişiminin önemi konusunda çarpıcı sonuçlar doğurmaktadır. Sonuçlar, cinsiyet sınıflandırmalarının belirgin bir şekilde telaffuz edildiği ve tetiklendiği ortamda (erkekler mavi giyer, kızlar pembe oyuncaklarla oynar, erkekler tamirat köşesinde oynar, erkekler ip atlayamaz, kızlar kızlarla, erkekler erkeklerle oynar, kızlar mutfak köşesinde oynar vb.) çocukların sınıflandırmalar dahil olmak üzere daha fazla cinsiyetçi dil kullanma eğiliminde olduklarını ve cinsiyetçi bir dile maruz kalan çocukların oyun zamanında karşı cins akranlarının daha fazla reddedildiğini vurgulamaktadır.

Ayrıca, bu çalışma “Gruplararası Gelişim Teorisi”ni destekler ve kişinin sosyal gruplarının, sosyalleşme deneyimlerinin, bir kişinin belirli kalıp, yargıları ve önyargıları nasıl benimsediğini, etkilediğini gösterir. Çevrenin, özellikle çocukların mikrosisteminin (onunla doğrudan iletişim içinde olan kişilerin) cinsiyet, toplumsal cinsiyet rolleri ile ilgili inanç sistemleri hakkındaki fikirleri üzerinde önemli etkileri olduğunu göstermektedir.

Sınıf ortamında cinsiyet ayrımı ile karşılaşan çocuklar, cinsiyet hakkında daha fazla sınıflandırma ve etiketleme ve insanları cinsiyet kategorilerine göre ayırma eğiliminde olabilirler. Sonuç olarak, çocuğa direkt temas eden yetişkinler ebeveyn ve öğretmenler olarak bu gerçeğin farkında olmalı, dili cinsiyet önyargısı olmadan kullanmaya çabalamalıyız ve eşitlikçi bir dil kullanmaya gayret etmeliyiz.

İlginizi çekebilir: Çocuğun İnsan Hakları: Çocuklara yetişkin değil, çocukçu bir perspektifle yaklaşmak

Duygu Meriç: Ben Duygu Meriç, 2013 yılında Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Bir yıl özel bir okulda çalıştıktan sonra atanarak doğu göreviyle köy öğretmenliğini deneyimledim. Daha sonra İstanbul’a döndükten sonra Boğaziçi Üniversitesi Erken Çocukluk alanında yüksek lisansımı tamamladım ve halen Kuştepe’de öğretmenlik görevime devam ediyorum. Sosyo-duygusal öğrenme, çocuk hakları, oyun, çocuk kitapları, anne çocuk ilişkileri ve ebeveynlik stilleri, çocuk tiyatroları, müzik ve toplumsal cinsiyet rolleri temel ilgi alanları olarak odaklandığım konuları oluşturuyor ve burada sizlerle deneyimlerimin ve eğitimlerinin bana verdiği bakış açısıyla önerilerimi ve düşüncelerimi paylaşma serüvenine başlıyorum. Hayata, çocuğa ve eğitime dair bilgi ve önerilerle buluşmak üzere...

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale