X

Cinsel rutinde Salı’nın yeri yok mu?

Cinsellik Hakkında Merak Edilenler

Cinsellik konusunda yapılan her yeni araştırma, ilginç gerçekleri gözler önüne seriyor. İngiltere’de yakın zamanda yapılan bir araştırmada, cinsellik konusundaki algıları yıkacak türden sonuçlar alınmış.

Haftanın en seksi günü, en çok zevk alınan pozisyon ya da ideal süre kişiden kişiye değişebilir olsa da; Uplifers olarak bu araştırmanın sonuçlarını paylaşılmaya değer bulduk.

Araştırmanın sonuçlarına göre Salı, haftanın en az seksi günü. Salı günleri sevişme isteğinin olduğunu belirten çiftlerin oranı, sadece %4. Perşembe ise %6’yla ikinci sırada yer alıyor.

Tercihler hangi günden yana olursa olsun, büyük çoğunluk, cinselliğini ışıklar açık yaşamaktan keyif alıyor.

Kadınların %66’sı, erkeklerin ise %88’i, ışıklar açık sevişmekten keyif alıyor. İngiltere’nin en büyük seks oyuncakları dağıtıcısı Lovehoney’e göre, bunun ana sebebi, partnerlerinin birbirlerinin yüzünü ve vücudunu görmek istemeleri.

Cinsellik Hakkında Merak Edilenler

Çoğunluk aydınlıkta sevişmekten hoşlanıyor olsa da, kadınların 3’te 1’i (yaklaşık %36) vücutlarına güvenmedikleri için karanlıkta olmayı tercih ediyor. %19’un karanlığı tercih etme sebebi, böylesinin daha samimi olduğunu düşünmeleri. Diğer %19 ise, ışıklar kapalıyken daha az çekingen olduklarını belirtiyor.

Araştırmanın şaşırtıcı sonuçlarından biri, ideal seks miktarının haftada sadece 1 kez olarak belirlenmiş olması. Online eczane olarak hizmet veren ukmedix.com’un araştırmalarına göre, bunun için tercih edilen zaman ise; akşam saat 11’den önce ve 23 dakika. İdeal pozisyon ise kadının üstte olduğu.

Haftasonları, seks için hala en popüler zaman. Çiftlerin %37’sinin en seksi bulduğu gün Cumartesi. %23 için ise favori, Cuma.

Erkekler, sevişmelerin %79’unda ilk adımı kendilerinin attığını iddia ederken, sevişmeyi kendisinin başlattığını belirten kadın oranı %46.

Şaşırtıcı olmayan istatistiklerden biri, partnerlerini asla geri çevirmediğini söyleyen erkeklerin oranının %73 olması. Bu oran, kadınlarda ise %46’ya kadar düşüyor. Kadınların neredeyse 3’te 1’i (%30), partnerlerini 10 seferden en az birinde geri çevirdiğini belirtmiş.

Hayır demenin en yaygın nedeni; erkeklerde %62, kadınlarda %59 ile yorgunluk. Yılların bahanesi olan “baş ağrısı” ise popülerliğini kaybetmiş gibi. Bu bahaneyi kullananların oranı sadece %1.

Cinsellik Hakkında Merak Edilenler

En seksi gün; %37 gibi bir oranla Cumartesi. Cumartesi’yi %23 ile Cuma ve %16 ile Pazar takip ediyor. Çarşamba’yı seksi bulanların oranı %7, Perşembe’yi %6. Salı ise %4 ile cinsel rutinin neredeyse dışında kalıyor.

Çiftlerin cinselliği başlatmak için en sık kullandığı yöntem, birbirlerine dokunmak ya da öpüşmek. %12 içinse, flörtöz bir bakış, kıvılcımı yakmak için yeterli oluyor.

Uyku öncesi, %33 oranında çiftlerin sevişmek için tercih ettiği zaman. Seksin başladığı esnada genellikle televizyon izliyor olduğunu belirtenlerin oranı %30. Şarabın etkisi %10 ile biraz gerilerde kalmış. Gece dışarı çıktıktan sonra sevişenlerin oranı %9’ken, işten eve dönünce seks yapan çiftlerin oranı%7.

Cinsellik Hakkında Merak Edilenler

Rutini kırmak isteyen çiftlerin yöntemleri çeşitli ancak çok beklenmedik değil. Otele gitmeyi tercih edenler %19, dış mekanda sevişenler %16,  duşu seçenler  ise %16. Koltukta sevişmek %13 ile dördüncü sırayı alırken, bunu %10 ile sahil, %9 ile araba ve %7 ile mutfak takip ediyor.

Lovehoney’nin bu sonuçlara ulaşabilmek için yaptığı ankete 1654 kişi katılmış. Şirketin kurucu ortağı Richard Longhurst’e göre, toplumun cinsellik konusunda artık daha rahat ve dürüst olduğu. Baş ağrısı gibi bahanelerin artık kullanılmıyor olması, daha sağlıklı ilişkiler kurulduğunun altını çizerken; kadınların yarısına yakınının ilk adımı atmaktan çekinmediğini söylemesi oldukça mutluluk verici.

Longhurst şöyle ekliyor; “Eğer bu anketi 20 yıl önce yapsaydık cevaplar çok farklı olabilirdi. İngiltere’deki cinsel manzara oldukça hızlı değişiyor. Bu durumda Grinin 50 Tonu’nun etkisi oldukça büyük. Kadınlar gittikçe cinsel açıdan daha özgüvenli ve kendinden emin hale geliyor ve bu partnerleri için oldukça güzel bir haber.”.

 

Kaynak: Dailymail

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale