X

Çin astrolojisine göre 2020’de bizi neler bekliyor: Yılın elementleri Yang Su (Fare) ve Yang Metal

Bu yazıya, 12. yüzyılda yaşamış, söylemleri çağının ötesinde ve evrensel kabul edilen Şems-i Tebrizi’nin şu sözleri ile başlamak istedim. Yüzyıllar geçse bile hiçbir şekilde doğruluğunu kaybetmemiş bu sözler, her zaman değişimler karşısında bizim de kulağımızda olsun…

“Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. ‘Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir’ diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”

Her sene yeni enerjileri ile beraber geliyor. Kimi zaman hayatımıza kolaylıklar, kimi zaman de değişimler taşıyor… Her giden seneyi neyse ki bitti diye göndermek ve bütün umutları gelecek yeni seneye bağlamak ne kadar da üzücü… Aslında her giden sene, giderken bizi biraz daha büyütüyor, çoğaltıyor, geliştiriyor, gelecek seneler için cebimize yolda tökezleyeceğimiz günler için dersler koyuyor.

Geçmiş bir senede yapamadıklarımıza değil, yapabildiklerimize odaklanalım… Bardağın dolu tarafını görelim ki umutlarımızı ve mutluluklarımızı çoğaltalım. Yaşadıklarımıza olumlu-olumsuz şükredip, o senenin defterlerini kapayalım… İşte bundan sonra, yeni sene için umutla, sevgiyle ve gelecekleri, değişimleri kabul ile yola çıkalım… “Nereden biliyoruz hayatımızın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

Çin, Batı, Vedik astrolojiler, yıldızlar, elementler olsun hepsi doğanın bize yol gösterici pusulaları… Her yeni senenin beraberinde getirdiği elementler ile yeni enerjiler de, doğum haritalarımızı farklı noktalardan etkiliyor. Bu etkileri bilerek seneye başlamak bizi 1-0 avantajlı hale getirmez mi? Karşımıza çıkacak fırsatlar konusunda doğru seçimleri yapmak, yapabileceklerimiz ve yapamayacaklarımız konusunda bilinçli olmak… İşte Çin astrolojisi bize bu konuda yol haritası da sunan kadim bir sistem. Yeni senenin yolculuğunda kullanabileceğimiz bir pusula gibi de diyebiliriz… Tabii bunu değerlendirmeyi seçmek yine kişinin kendi seçimine kalmış…

Bu noktadan sonra bu bilgiyi kullanmaya niyetli olanlar yazıyı okumaya devam edecektir.

Çin yeni yılına, bu sene 4 Şubat’ta giriyoruz. Çinliler Batı takviminin yanı sıra “Hsia” adını verdikleri, doğanın ritmini baz alan, Çiftçi Takvimini de günlük hayatlarında çokça kullanıyorlar. “Hsia takvimi”ni diğer takvimlerden farklı kılan şey, zamanı bildiren tüm birimlerin, diğer tüm Çin metafizik bilimlerinde olduğu gibi 5 element ile ifade edilmesi… Haritamızda bulunan toplamda 8 elementin birbiri ile olan ilişkisi, hem yaklaşan senenin geneli hakkında, hem de şahsi haritalarımız ve kendimiz hakkında bilgilerle dolu oluyor.

Evet; her sene iki element demiştik… 2020 senesinin elementleri Yang Su (Fare) üzerinde Yang Metal… Bakalım bize neler anlatıyor?

Metal ve Su elementlerinin aslında birbiriyle iyi geçinen elementler olduğunu söyleyebiliriz. Metal elementi, Su elementine hayat veren, destekleyen bir elementtir. Ancak; burada bahsettiğimiz Yang Su, okyanus gibi güçlü, gerektiğinde yıkıcı olabilen bir Su. Üzerinde oturan Yang Metalin karakteri ise yine yıkıcı, sert ve ağır bir yapıda. Ancak genelde Toprak elementi ile beslenen ve güçlenen bu Metal elementin, Toprak tarafından desteğini alamadığını görüyoruz. Çünkü sistemde ne Toprak elementi, ne de Ateş elementi mevcut… Bu durumda da Metalin bu yıkıcı etkisi bir parça da olsa zayıflamakta…

Harekete geçmenin ve planlama yapmanın tam da zamanı

Metal elementi sonbaharı, yani hasat zamanını sembolize ederken; Fare ise 12 burçluk döngünün başlangıcının sembolüdür. Eğer ki daha önceki yıllarda farklı niyetlere, projelere yatırım yaptıysanız, bunların meyvelerini toplayacağınız, sonuçlarını izleyeceğiniz, karşılığını alacağınız bir dönemdesinizdir. Aynı zamanda da önümüzde uzanan 12 yıllık yeni döngüye taptaze niyet, proje, düşünce, strateji tohumları atarak da gelecek hedeflere odaklanabilir, yeni başlangıçlara ve hayallere doğru yola çıkabilirsiniz.

Pragmatik ve rasyonel bir şekilde yol almak yerine sezgilerin ve içgüdülerinle hareket et

Bu yolda ilerlerken Farenin kıskanç ve aldatıcı, fırsatçı tarafı sizi test edebilir, yolunuzu değiştirmeye çalışabilir. Ancak sabır ve sarsılmaz bir kararlılıkla açgözlülük yapmadan ilerlemek, içgüdülerinize güvenmek, yol boyunca çıkabilecek aksaklıklardan korunmanızı sağlayacaktır.

Metal Fare yılı, aslında daha önceki yıllarda akıllıca yatırım yapan kişilerin, bu yatırımlarının meyvelerini toplayabilecekleri bir dönem olmakla birlikte, yeni yatırımları da destekliyor. Ancak finansal yatırımlarınızı yaparken Su elementinin bilgeliğinden ve diplomatik yapısından yararlanmalısınız ki, fırsatçılıkla ilerlemeye çalışan hırslı ve kıskanç kişilerin sizi engellemesini önleyebilesiniz. 

Dünyadaki siyasi huzursuzluk, yeni 12 yıllık dönemin başlamasıyla artma eğiliminde

Yang Metal Elementi; Çin Astrolojisinde büyük bir kılıç gibi metaller, yıkıcı silah ile ilişkilendirilir ve Yang Metal gününde doğan kişinin genelde liderlik özelliği vardır. Yang Metal, cesareti, adaleti, eşitliği, savaşçı ruhunu, korkusuzluğu, açık sözlülüğü, haksızlıklarla savaşı, kahramanca yaklaşımları temsil eder.

Günümüzde, Yang Metal kişisi karşımıza iyi bir politikacı, sporcu, avukat, lider, sosyal hakların destekleyicisi; geçmişte ise güçlü komutan, imparator, kral, savaşçı olarak çıkmıştır. İşte tam da bu yüzden, Metal fare yılı, kurulan düzenlerin yıkılmasına, devrimlerin bozulmasına ve yerine yeni fikir ve ütopyaların çıkmasına elverişli bir zemin hazırlıyor. Bu bağlamda da toplumlar, sosyal yapılar, ideolojilerini gerçekleştirmek, sosyal eşitlik ve sivil haklar ve adalet konularına dikkat çekmek için gösteri ve protestolarını gerçekleştirirken çatışma ve isyanlar yaratabilirler. Ancak Yang Metal, Toprak elementinin desteğinden yoksun olacağı için, nispeten daha zayıf olacağından, bu agresif hareketler yoğunluğunu ve şiddetini kaybedecektir.

2020 yılının elementlerinden Metal daha yalnız bir karaktere sahipken, Fare ise sosyal ortamsız yaşayamayan bir burç. Bu çelişkili durum, kimi zaman kalabalıkların ortasında bile yalnız hissetmemize neden olabilir. Ancak, Fare sistemde romantik ilişkileri destekleyen bir “Aşk Çiçeği” yıldızı olarak geçer. Dolayısıyla havada aşk kokusu var… Her ne kadar Yin enerji bizi içe dönmeye sevk ediyor olsa bile, sosyal ortamlarda bulunmanın zararı yok… Metal elementinin desteklediği konular ise güzellikle ilgili olanlar diye düşünürsek, her ikisinin karmasından çıkacak olan sonuç bol bol moda, güzellik ve eğlence sektörlerindeki artış diyebiliriz… Sene ile zıtlığı olanlar için ise cinsellikle-aşkla ilgili konular biraz daha hassaslaşıyor… Aman dikkat evlilik dışı ilişkiler ve sonuçları sizi zora sokmasın…

Her sene, sisteme giren yeni elementlere göre, belirli sektörler para kazanırken, diğerleri de para kaybeder. Ancak, ekonomik büyümedeki yavaşlama, uzun vadeli borsa düşüşleri bu sene de devam ediyor…

Global ekonomi genelde küçülme şeklinde bir gidişat sergilese de; temkinli yatırımlar yaparak, olayı lehinize çevirmek de çok mümkün. Bu senenin elementi olan Metal Elementi, Ateş elementi için Para demek… Dolayısıyla, 2020 Fare senesinde para kazanacak öncelikli sektör olarak; Ateş endüstrileri (borsa, finans, enerji, eğlence, restoran, pazarlama, PR, reklamcılık, moda, hukuk, kimya…) sektörlerini sayabiliriz.

Bu senenin burcu olan Fare ise bir Su elementi… Su elementi ise, Toprak elementi için Para demek… Toprak endüstrileri (tarım, konut, inşaat, emlak, ileri teknoloji, maden, sigorta, bilgisayar software, danışmanlık…) sektörleri için de iyi bir sene. Metal endüstrileri (bankacılık, mühendislik, bilgisayar, araba, makine, kuyumculuk…) aktif ve verimli bir sene geçirecekler. Su endüstrilerinde ise (ulaşım, telekomünikasyon, gemicilik, lojistik, taşımacılık, seyahat, spa…) ciddi bir rekabet söz konusu, çünkü Su elementi için para Ateş elementi ve sistemde uzun bir süredir yok. Ağaç elementi için de Toprak, para demek, ki o da sistemde bulunmuyor. Ağaç elementi sektörleri (tekstil, kâğıt, çevre, moda, yayın, medya, eğitim, dekorasyon, mobilya, ormancılık…) için ise paranın olmadığı ama yine üretimin olduğu bir dönem…

Ateş seneleri insanlara güven verir. Dolayısıyla borsa artışa geçer. Ancak sistemde Ateş elementi hiç kalmadı. Dolayısıyla optimistik hava tamamıyla kayboldu ve yerine Su elementinin temsil ettiği “korku” duygusunu bıraktı. İnsanlar böyle dönemlerde kendi içlerine kapanırlar ve daha az para harcarlar. Bunun sonucu olarak da; ekonomik büyümede yavaşlama, kriz senaryoları, uzun vadeli borsa düşüşleri yaşanacak gibi gözüküyor. Özellikle de Su elementinin zirve yaptığı kış dönemleri, bu düşüşlerin de zirve yapacağı dönemler. Sistemde Ateş elementinin ortaya çıkması ve piyasaların yükselişi 2025 senesinde yaşanacak. Ancak Ateşi besleyen Ağaç elementinin 2022’den itibaren devreye girmesiyle piyasalarda rahatlama da başlayacak.

Ekonomi bir yana; dünyamız her geçen gün kan kaybediyor. Orman yangınları, küresel ısınma, kirlilik her geçen gün daha da büyüyor. Oysa ki bu dünya bizim evimiz aslında. Hiç farkında olmadan bizler de evimizi yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sistemde çok güçlü olarak bulunan Su elementinin yarattığı etkiler karşısında çok da şaşırmamak lazım. Global ısınma, buzların erimesi ve Su elementinin güçlü olarak görülmesi ile beraber, sel, su baskınları, kuvvetli fırtınalardan dünyamız da nasibini alıyor. Aman deniz trafiğine de dikkat! Ateş elementinin sistemde olmayışının yarattığı yangınlar ve volkan patlamaları ise işin cabası.

Varlığımızın her bir parçası, fiziksel, duygusal ve zihinsel işlevlerimiz de dahil olmak üzere, birçok bakımdan Beş Elementin iç işleyişi tarafından idare ediliyor ve etkileniyor.

Metal elementi Çin tıbbında akciğer, burun, ciltten oluşan solunum organlarını temsil eder. Su elementi ise böbrek, idrar sistemi ve cinsel organlar ile ilişkilidir. Metal elementinin Su elementini desteklediği 2020 yılında Su miktarının aşırı artması ile vücutta da, bu organlarda sağlık problemleri yaşanabilir.

Toprak Elementinin sistemde yokluğu, mide ve sindirim sistemi problemlerine ve de insülin ve diyabet şikâyetlerine yol açar. Bu sene yine geçen seneki gibi Ateş elementinin olmadığını söylemiştik. Ateş elementinin yokluğu ile de kan dolaşımı ve kalple ilgili sorunlarda, enerji düşüklüğünde, bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlarda artış yaşanır.

Fare bir Su elementidir ve sistemdeki suyun artışı Ağaç elementi ile ilgili vücuttaki kemiklerde romatizmal sorunlara da yol açabilir.

Sene içinde, Toprak elementini dengelemek için antioksidanlardan, Ateş elementini artırmak için de COQ 10’den yararlanabiliriz. Bağışıklığımızı yüksek tutmak adına, mevsimsel sebze ve meyveleri tüketmeye, güneşi gördüğümüz açık havalarda kendimizi dışarı atmaya devam…

Bu senenin elementleri olan Metal ve Su elementi, doğaları gereği soğuk elementlerdir. Her ikisi de sonbahar ve kışın Yin mevsimini, yani karanlık, mistik, gizli tarafını temsil ederler. Su elementinin güçlenmesi ile içe dönüş, endişe, korku gibi duyguları daha yoğun hissetmemiz muhtemel. Yin Enerjinin yükselmesi ise depresyona meyilli kişilerde olumsuz birtakım zihinsel ve psikolojik sorunlara neden olabilir, depresyona daha fazla yatkınlık oluşturabilir.

İçinizi ısıtacak samimi eş-dost-arkadaş-aile sohbetlerinin bu konularda ne kadar şifalı olduğunu söylemeye gerek yok herhalde…
Sene genelinden gelen elementlerin makro sonuçları olduğu gibi, mikro düzeyde kendi hayatlarımıza da etkisi var…

Doğum anımızda saat, gün, ay ve yıldan gelen 4 temel etki alırız. Bu etki 4 sütunla ve her sütun da 2 element ile belirlenir. İşte buna da “Kaderin 4 Sütunu” denir. Buradaki 8 elementin birbiriyle olan ilişkisi, kişisel hayatlarımız ile ilgili bilgiler verir. Burada 2020’nin (Yang Metal-Yang Su) etkisi haritalarımıza nasıl etki edecek bir bakalım…

2020’nin uyumlu burçları; Sütunlarınızın birinde (saat/gün/ay/yıl) Öküz, Maymun ve Ejderha olanlar, sene ile uyumlu burçlar olduğunuz için, genelde sakin ve rahat bir dönem geçireceksiniz… Fare ile zıtlığa girecek olanlar ise maalesef 4 Sütunlarında At ve Tavşan Elementleri olanlar… Zıtlık; hareket, kaza ve değişim getirir… Ama eğer siz kendi rızanız ile, değişiklikleri yaparsanız sistem sizi destekler ve çatışma minimuma iner. Anlayacağınız; geleni kabul edip, direnmemekte fayda var. Çatışma olduğu zamanlarda, Fare elementinin uyumlu-dost dediğimiz elementi Öküz olduğu için, sene boyunca, korunma amaçlı olarak, üzerinizde sevdiğiniz herhangi bir “Öküz” sembolünün aksesuarını taşıyabilirsiniz. Genelde arkadaş, meslektaş, aile ilişkilerinde bu sene endişe, hoşnutsuzluk, sıkıntı yaşayacak olanlar ise haritalarında Tavşan Elementi olanlar. Evlilik dışı ilişkiler, ihanetler, seks skandalları bu cezanın konuları… Yine bir korunma olarak “Öküz” sembolünü taşımanız iyi olur.

Doğum seneleri 5 ve 9 ile bitenler için yine olumlu bir sene diyebiliriz. “Koruyucu Melek” dediğimiz yıldız, işlerinizi kolaylaştırmak, arkanızı kollamak için görev başında. Etrafınızda sürekli size yardım etmeye-destek vermeye çalışan insanları gördükçe bu söylediğimi anlarsınız. 

2020 Fare senesi, haritalarında Domuz, Tavşan ve Keçi olanlar için “Aşk Çiçeği” özelliğini taşıyor. Daha çok sosyal ortamlar, romantik arkadaşlar kapıda… Senenin enerjisi ile beraber kendinizi daha bir çekici hissedeceğiniz kesin. Evli olanlara güzel ve uyumlu bir birliktelik, bekâr olanlara ise romantik rüzgârlar getirecek olan bu yıldızın keyfini çıkarın. Eğitim-iş hayatındaki sunum ve toplantılarda da destek verip, ne kadar ikna edici olduğunuzu hissederseniz, işte bu yüzden…

Doğum yılınızı, ayınızı, saatinizi öğrenmek için yazının sonundaki tabloya bakabilirsiniz…

Ama unutmayalım ki haritaları doğru yorumlamak, detaylı bilgiye sahip olmak için aslında her kişinin saat, gün, ay ve yıldan oluşan tam doğum haritasına sahip olması gerekir. Burada verilen bilgiler geneldir. Günler çok sayıda olduğu için belirtilmemiştir.

Her sene ne getirirse getirsin; önemli olan bu haritaları yol pusulası gibi kullanmak. Sene geneli hakkında bilgi sahibi olmak, bize; potansiyelimizi, beklentilerimizi belirleyebilmemiz, yola ne yükle çıktığımızın farkında olmamız, olayları lehimize çevirebilmemiz için bir avantaj sağlar. Size de bu bilginin yol gösterici olması ümidiyle, iyi bir yıl geçirmenizi dilerim…

 

 

İlginizi çekebilir: Doğadaki 5 elementi tanıyor musun: Senin elementin hangisi?

Bahar Gücüyener Pardorokes: 1970 yılında İstanbul’da doğan Bahar Pardorokes Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesinin ardından Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2012 senesine kadar çeşitli mimari ofislerde, yurt içi ve yurt dışı projelerde, daha sonra da kendi mimarlık şirketinde aktif olarak çalıştı. 2013 senesinden itibaren ise kişileri, yaşadıkları mekânlar ile uyumlayarak mekânları düzenleme fikri gelişmeye başladı… 2013 senesinden itibaren mesleki bilgisine, Feng Shui öğretisini eklemeye karar verdi. Önce IFSA (International Feng Shui Association) Türkiye temsilcisi Master Esra Koyuncu’nun eğitimlerini tamamladı. Daha sonra Grand Master Raymond Lo’dan Klasik Feng Shui, Çin Astrolojisi ve I Ching eğitimlerini alarak danışmanlık derecesi kazandı. Y. Mimar Banu Olcay Akkiprik ile beraber “madeinfengshui” şirketini kurdu. O günden beri, ev ve işyerlerine, profesyonel Feng Shui danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyor, mekânları, sahipleriyle dengeli hale getirmeye çalışıyor. “Aynı Feng Shui uzmanı gibi mimarın da amacı yaşanılan mekânları iyi işlev görecek şekilde tasarlamak, her mekânda var olacak faaliyete uygun dekorasyon ve düzenleme sağlamaktır. Yaşadığımız mekânlarda, yaşam enerjisini yok saymamız mümkün değil. Bu enerjinin, mekân içinde mükemmel şekilde akması, içinde yaşayanlara da mutluluk sağlık, denge getirir. Bütün tarihsel süreçte ve şimdi günümüzde yine hepimiz, huzur ve mutluluk peşinde değil miyiz?”

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale