X

Çiftler arasında rol dağılımının eşit olması cinsel ilişkinin kalitesini düşürüyor mu?

Çiftler arasında rol dağılımının eşit olması

İlişki danışmanı Lori Gottlieb tarafından geçtiğimiz ay New York Times’da yayınlanan ‘’Evlilikte daha fazla eşitlik daha az cinsellik mi demektir? (“Does a More Equal Marriage Mean Less Sex?)’’ makalesi, ilişki uzmanları ve cinsellik üzerine çalışmalar yapan kesimde çeşitli tartışmaların yaşanmasına neden oldu. Gottlieb’in kapsamlı şekilde yaptığı analize göre, eşitlikçi, yani tarafların gücü ve sorumlulukları eşit olarak paylaştığı bir ilişki yaşayan çiftlerin cinsel yaşamları; geleneksel rollerdeki çiftlere göre daha kötü. Gottlieb bu hipotezini American Sociological Review dergisinde geçtiğimiz yıl yayınlanmış olan ve görev dağılımının geleneksel normlara göre (kadınDoes a More Equal Marriage Mean Less Sex?)’’ makalesi, ilişki uzmanları ve cinsellik üzerine çalışmalar yapan kesimde çeşitli tartışmaların yaşanmasına neden oldu. Gottlieb’in kapsamlı şekilde yaptığı analize göre, eşitlikçi, yani tarafların gücü ve sorumlulukları eşit olarak paylaştığı bir ilişki yaşayan çiftlerin cinsel yaşamları;ların ev işlerinde erkeklerin ise ev dışındaki işlerde aktif olması) yapılmış olduğu evliliklerde cinselliğin daha fazla yaşandığı sonucuna varan bilimsel makaleyle destekliyor. Gottlieb’in düşüncesini desteklediği makaleyi detaylı olarak incelediğimizde, sonuçlarını abartılı şekilde aktardığını söyleyebiliriz.

Öncelikle, Gottlieb’in düşüncesiyle paralel olan çalışma, bir neden-sonuç araştırması değil. Gottlieb çalışmanın bu yönden eksik olduğunu belirtse de, kendi düşüncesini destekleyebildiği için bu eksikliğin üzerinde pek fazla durmuyor. Fakat Gottlieb’in buna değinmiyor oluşu, araştırmanın iki öğesi olan ev işlerinin cinsiyete göre dağılımı ve cinsel ilişki sıklığı arasındaki istatiksel ilişkinin ne derece anlamlı olduğu sorusunu sormamıza engel olamıyor. Yani, cinsiyete göre dağılmış ev işlerinin cinsel ilişki sıklığı üzerinde etkisinin olup olmadığını açıklayabilmek çok da kolay değil. Bir evlilikte cinsiyet rollerine göre ev işlerinin dağılımı çok keskin ve geleneksel olabilir ve bu kişiler aynı zamanda erkeklerin ve kadınların eşit olmadığı görüşüne sahip olabilirler. Sonuç olarak, böyle bir ilişkinin içinde yer alan kadın, partnerini cinsel olarak mutlu etmenin görevi olduğunu düşünerek partnerinin cinsel ilişki isteğini geri çevirmiyor olabilir.

İkinci olarak, araştırmanın datası yaklaşık 20 yıl önce toplanmış. Gottlieb, tıpkı araştırmanın yazarı gibi bu durumun problem olmayacağını, çünkü 20 yıldan bu yana ilişki dinamiklerinde pek de bir değişiklik yaşanmadığını söylüyor. Ancak 1990’lardan beri kadının toplumdaki yerinin, rolünün ve evlilik dinamiklerinin çok büyük değişimler geçirdiğini biliyoruz. Örneğin, çiftlerin evlenme oranları 90’lardan beri en düşük seviyede gözlemleniyor. Ayrıca, 90’lardan beri çalışan kadın  sayısında büyük bir artış gösterdiğini de biliyoruz. Artık kadınlar da üniversite mezunu ve evin gelirine en az erkekler kadar katkıda bulunuyorlar. Bu nedenle, araştırmada kullanılan 20 yıllık datanın günümüzde elde edilecek datadan çok farklı olacağını söyleyebiliriz.

Üçüncü olarak, her ne kadar ev işlerinin cinsiyetçi dağılımı, ilişkide daha fazla cinsellik olduğunun bir göstergesi olarak görülse de; rol dağılımıyla değişen cinsellik oranının çok da büyük rakamlarda olmadığını görebiliyoruz. Ev işlerinin tümünün kadın tarafından yapıldığı ve kadının hiç bir işe dokunmadığı evlilikler arasındaki bilgiler karşılaştırıldığında, arada sadece aylık 1.6 katlık bir fark olduğunu görüyoruz. Yani, çok cinsel ilişki ve az cinsel ilişki dediğimiz şey aslında öznel bir ifadeden ibaret.

Ayrıca, araştırmacıların katılımcılara cinsel ilişkinin tanımını yapmadan, yalnızca ne sıklıkta cinsel ilişkiye girdiklerini sorması ve ilişki süresince ne kadar zaman harcadıklarını belirtmemesi de altı çizilebilecek eksikliklerden. Burada katılımcıların cinsel ilişkiden yalnızca vajinal seks mi yoksa farklı boyutlarda mı bahsettiklerini görebilmemiz mümkün değil. Belki geleneksel roller benimsemiş çiftler, cinsel ilişkiyi yalnızca çocuk yapmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için araç olarak kullanıyorlar ve ön sevişmenin olmadığı, kalite olarak verimsiz bir ilişki deneyimleri var. Bunu araştırmanın sonuçlarından çıkarabilmemiz mümkün değil.

Son ve en önemli konu olarak, cinsel ilişki sıklığı ve rollerin geleneksel dağılımı arasında pozitif bir ilişki bulunmuş olsa da, bu ilişkiden alınan zevkin cinsel tatminle bağlantısının olup olmadığını bilemiyoruz. İlişki miktarı ve kalitesi birbirinden tamamen farklı olan iki kavram; çiftlerin çok fazla cinsel ilişkiye giriyor oluşu herkesten daha iyi bir cinsel yaşamları olduğu anlamına gelmiyor. Hatta yapılan araltırmalar, rol dağılımında geleneksel bir bakış açısı izliyor olmanın cinsellikten alınan zevki düşürebildiği ve kalitesini etkileyebildiği görüşünde.

Kısacası, Gottlieb’in düşüncelerini desteklediği, evil çiftler üzerinde yapılmış olan bu araştırmanın geçerliliği tartışma konusu. Bir evlilik terapisti olarak bu araştırmayı gözlemleriyle paralel bulduğu için kullanan Gottlieb’in olaya dar bir bakış açısıyla yaklaştığını söyleyebiliriz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale