Çevrim içi aşırı güven tuzağı: Dijital kibir

Bilginin serbestçe aktığı ve sosyal medya platformlarının kendini ifade etme ortamı sağladığı dijitalleşme çağında, artık dijital kibir olarak adlandırabileceğimiz bir hal var. Kişilerin çevrim içi platformlarda sergilediği aşırı öz güven, kendini beğenmişlik veya üstünlük olarak tanımlayabileceğimiz bu durum, kendini öven sosyal medya gönderilerinden çevrim içi tartışmalardaki küçümseyici yorumlara kadar çeşitli biçimlerde ortaya çıkıyor. Herkesin çevrim içi okur yazarlık eğitimleri almasının bir gereklilik haline geldiği son dönemde dijital kibir kavramını, bu halin nedenlerini, sonuçlarını ve kişilerin dijital ortamda nasıl daha büyük bir tevazu ve saygıyla gezinebileceklerini anlamaya çalışıyorum.

Dijital kibir nasıl oluşur?

Dijital kibre katkıda bulunan önemli faktörlerden biri, internetin sağladığı anonimlik algısıdır. Aslında bu algı bir yanılsamadan ibarettir. Ekranın arkasında insanlar, eylemlerinin sonuçlarına karşı kendilerini korunmuş hissettiklerinden bu korunma hali onları yüz yüze etkileşimlerde yapmayacakları şekilde davranmaya cesaretlendiriyor.

Sosyal medya platformları genellikle dikkat çekme davranışını teşvik ediyor. Beğenilerin, yorumların ve paylaşımların peşinde koşmak, bireylerin başarılarını abartmasına veya gerçekte sahip olduklarından daha güvenli bir imaj yansıtmalarına yol açabiliyor.

“Onaylanma ihtiyacı ve değer görme arzusuyla beraber bu davranış, zamanla farkındalıktan uzak bir kibir yumağına dönüşebiliyor.”

Bazı kişilerinse özellikle sosyal medyayı bir yankı odası gibi kullandığını ve bu odada vakit geçirmekten çokça haz aldığını gözlemliyorum. Fikirlerin yankılandığı ve güçlendirildiği çevrim içi topluluklarda bireyler, kendi görüşlerine yakın ya da aynı görüşte olan paylaşımların etkisi içinde dönüp duruyorlar. Bu döngü de belki yanlış bir entelektüel üstünlük duygusuna ve alternatif bakış açılarını dikkate alma isteksizliğine neden olabiliyor. İsteksizliğin bir sonucu olarak da farklı fikirlere karşı saldırgan ve fanatik tutumların, üstünlüğü koruma mekanizmasının gelişiminde koruma kalkanı görevi gördüğünü düşünüyorum.

Dijital kibrin kaçınılmaz sonuçları

Dijital kibir, empatiyi aşındırabilir çünkü bireyler, başkalarını anlamak ve onlarla bağlantı kurmak yerine sadece kendi imajlarını ve fikirlerini önceliklendiriyorlar.

“Bu tarzda bir önceliklendirme empatiyi erozyona uğratarak çevrimiçi toksisiteye ve siber zorbalığa neden olabiliyor.”

Sürekli onaylanma ihtiyacı ve öz güvenli bir kişiliği sürdürme baskısı, çevrim dışı yaşam çevrim içi görünümle eşleşmediğinde kaygıya, strese ve daha fazla yetersizlik duygusunu beraberinde getiriyor. Ayrıca her alanda kişileri fark ettirmeden yalnızlaştıran kibir, dijital platformlarda kişisel ilişkileri zorladığı kadar profesyonel ilişkileri de bozabiliyor. İnsanlar, çevrim içi ortamda sürekli olarak kibirli bir tavır sergileyen kişilerle iletişim kurma konusunda isteksiz olabildiklerinden bu durum, o kişinin bulunduğu alandan izolasyonuna da yol açabiliyor.

Dijital ortamda alçakgönüllülükle gezinemez miyiz?

Çevrimiçi davranışlarımızı ve bunun başkaları üzerindeki etkisini düzenli olarak değerlendirmek, sağlıklı bir öz eleştiri yapmamızı sağlayabilir. Dijital varlığımızın gerçekten değerlerimizi ve inançlarımızı temsil edip etmediğini tartıp bulduğumuz sonuca göre yeni bir temsil oluşturabiliriz.

Başkalarıyla çevrimiçi etkileşimde bulunurken aktif dinleme ve empati pratiği yapıp farklı bakış açılarını anlamaya çalışabiliriz. Mümkün olduğunca yapıcı ve saygılı tartışmalara katılabiliriz. Kendi paylaşımlarımızda benimseyeceğimiz orijinallik, kusurlu ama gerçek bir benlik sunmak, kibir sahibi birine göre çok daha fazla anlam bağlantılar kurmamızı sağlayabilir.

“Gerçek bir bağlantı mı yoksa doğrulama mı arıyorsunuz?”

Amaca yönelik kullanımın önemi

Uzun uğraşlardan ve birçok denemeden sonra, sosyal medyada bir paylaşım yaparken ne amaçla yapmak istediğimi daha fazla düşünmeye başladım. Amacım neyi paylaşmak? Hayatımın ne kadarını neden paylaşmak istiyorum? Önemli olduğunu düşündüğüm fikirleri başkalarına ulaştırırken dikkatli olmalı mıyım? Dikkatli yapılan paylaşımların, dijital kibir ihtiyacını azaltmaya yardımcı olabileceğine inanıyorum.

Dijital platformların çoğu kartvizitimiz ve hatta bazen CV’miz gibi. Çevrim içi davranışın psikolojik ve sosyal dinamikleri hakkında kendimizi eğitmek, görünür olmakla ilgili nasıl bir yol çizeceğimizin alçakgönüllü tavsiyelerini verebilir. Dijital kibrin sonuçlarının farkındalığı, daha bilinçli seçimler yapmamıza yardımcı olabilir.

Dijital ortamda sağlıklı bir şekilde gezinmek için hepimizin çevrim içi etkileşimlerinde tevazuya, empatiye ve özgünlüğe değer vermesi gerek. Bunu yaparak, kibir ve üstünlük yerine gerçek bağlantıları ve anlayışı teşvik eden daha sağlıklı, daha saygılı bir çevrim içi kültürü teşvik etmeye katkıda bulunmuş oluruz.

Kibirli olma halini dijitale de taşımak istemiyorsak hayat boyu öğrenmeye ve bilmediği bilmeye açık olmaya ihtiyacımız var.

İlginizi çekebilir: İfade özgürlüğü mü, görgüsüzlük mü: Lüks yaşam tarzına dayanan paylaşımların ardındaki motivasyon ne?

Aslı Yirsutimur
Merhaba ben Aslı! 1988’de İstanbul’da doğdum. Lisans hayatımı Ankara ve Almanya’da tamamladım. Ankara Üniversitesi Sosyal Antropoloji ve İletişim çift anadal mezunuyum. Almanya’da Avrupa Etnolojisi ... Devam