X

Küllerinden doğan Casa Botter hakkında tüm merak edilenler

İstanbul’un Art Nouveau üslubundaki ilk yapısı olma özelliği taşıyan tarihi Botter Apartmanı, tamamlanan restorasyonun ardından 15 Mayıs 2023’te “Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi” olarak kapılarını açtı. Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde uzun zamandır metruk halde duran Botter Apartmanı’nda, geçen yıl İBB Miras ekiplerince bir restorasyon çalışması başlatılmıştı. Aynı zamanda İstanbul’un ilk moda evi olarak bilinen bu görkemli yapı, 123 yıllık tarihine yakışır şekilde, yeniden İstanbulluların hizmetinde!

Casa Botter’i henüz ziyaret etmediyseniz Casa Botter kaça kadar açık, Botter Apartmanı giriş ücreti gibi konuları merak ediyor olabilirsiniz. Botter Apartmanı hakkında merak edilen tüm sorularınızın yanıtları, yazımızda.

Casa Botter ne demek?

Geçtiğimiz günlerde ziyaretçilere kapılarını açan Botter Apartmanı ile ilgili olarak İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat; “Sanatçı ve tasarımcıların İstiklal Caddesi’nde bir evi var” diyor. Peki şu anda Botter Apartmanı’nı ziyaret ettiğinizde sizi neler bekliyor?

Botter Apartmanı’nın giriş katı Melike Bayık küratörlüğündeki “Düşler, Hakikatler” sergisine ev sahipliği yapıyor. Binada açılan ilk sergide ise Larissa Araz, Mehtap Baydu, Sena Başöz, Orhan Cem Çetin, Cevdet Erek, Ulaş Eryavuz, Ece Gökalp, Berat Işık, Ali Miharbi, Studio Pinprick, Güneş Terkol, Erdem Varol ve Emir Yağmurca’nın eserleri yer almakta. Serginin 14 Nisan-16 Temmuz tarihleri arasında görülebileceğini de ekleyelim.

Ayrıca Casa Botter, İspanyolcada “ev” anlamına gelen “casa” kelimesinden dolayı “Botter’in evi” anlamına geliyor. Bunun nedeni, 1900-1901 yıllarına tarihlenen yapının, dönemin padişahı II. Abdülhamid’in isteği üzerine sarayın resmi terzisi Jean Botter için inşa edilmesi. Böylece Jean Botter kimdir sorusunu da açıklamış olduk…

Botter Apartmanı nerede ve nasıl gidilir?

Botter Apartmanı veya Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi, İstanbul’un Avrupa yakasında, Beyoğlu ilçesi Asmalımescit Mahallesinde; İstiklal Caddesi üzerinde 235 numarada bulunuyor. Bugünkü İsveç Konsolosluğu binasının yanında bulunan tarihi apartman, dönemin ünlü mimarı Raimondo D’Aronco’nun eseri. Botter Apartmanı, ayrıca aynı binada hem iş yeri hem de konut uygulamasının gerçekleştirildiği İstanbul’daki ilk yapı olma özelliğine sahip.

Buraya toplu taşıma ya da kendi aracınızla kolaylıkla ulaşım sağlamak mümkün. Otobüs kullanacak kişiler 129T, 35C, 46Ç, 559C, 66, 72T, 93T numaralı hatlar; metro kullanacak kişiler ise M2 metro hattı ve Marmaray aracılığıyla Botter Apartmanı’na ulaşabilirler.

Botter Apartmanı giriş ücreti ve ziyaret saatleri

Tarihi Botter Apartmanı’nın yeniden açılmasıyla birlikte çoğu kişi Casa Botter kaça kadar açık, merak ediyor. Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi, çoğu müze gibi Pazartesi günleri kapalı. Kalan günlerde ise 10.00- 19.00 saatleri arasında açık. Elbette ziyaret saatlerinin, bayram gibi günlere özel olarak değişiklik gösterebileceğini unutmayın. Peki ya Botter Apartmanı giriş ücreti? Tarihi yapı ve sergiler, şu anda ücretesiz olarak gezilebiliyor.

Botter Apartmanı kime ait?

Botter Apartmanı ile ilgili merak edilenlerden biri de yapının kime olduğu. Tarihine baktığımızda, Botter Ailesi’nin Paris’e gezmeye gittiği sırada hastalanarak vefat eden oğullarının ardından tamamen Paris’e göç ettiklerini ve binayı da II. Abdülhamid zamanında Donanma Nazırlığı yapmış Kaptan-ı derya Osman Paşa’nın oğlu Mahmut Nedim Efendi’ye sattıklarını görüyoruz. Nedim Bey’in erken vefatından sonra ise eşi Zeynep Ovayar, binanın alt katılarını ticari kuruluşlara kiraladı. Zeynep Hanım’ın ölümüyle sahipsiz kalan yapıya Hazine el koydu. İkinci dereceden mirasçılar hak iddia edince, uzun yıllar devam eden hukuk süreci nedeniyle bina bakımsız kaldı. 2007 yılına gelindiğinde, Zeynep Ovyar’ın yeğenleri Botter Apartmanı’nı Hazine’den devraldılar.

Botter Apartmanı’yla bilinmeye değer bir diğer bilgi ise sevilen yazar ve şair Ferit Edgü’nün de bir dönem burayı ofis, daha sonra da ev olarak kullanmış olması…

Botter Apartmanı’nın hikayesi

Botter Apartmanı veya Casa Botter, giyimine gösterdiği özenle bilinen, dönemin padişahı II. Abdülhamid tarafından sarayın resmi terzisi ve modacısı, Hollanda uyruklu Jean Botter için inşa edilmiştir. Binanın yapımına 1900 yılıda başlanmış ve bina, yaklaşık bir yıl sonra ünlü mimar Raimondo D’Aronco tarafından tamamlanmıştır. Jean Botter, apartmanın zemin katında hem Türkiye’nin ilk modaevi olan Botter Modaevi’ni işletmiş hem de üst katlarında ailesi ile birlikte yaşamına devam etmiştir. Botter Apartmanı, daha önce de belirttiğimiz gibi İstanbul’da Art Nouveau tarzında inşa edilmiş ilk binadır. Dolayısıyla mimarlık tarihi açısından da büyük önem taşımaktadır.

Yapıyı ilginç ve değerli kılan bir başka özellik ise örneklerine daha çok Avrupa’da rastlanan, aynı binada hem iş yeri hem de konut bulundurmasıdır. Casa Botter bu özelliğiyle de İstanbul’daki bir ilki temsil eder. Ayrıca Türkiye’de ilk kez bu yapının inşasında çelik konstrüksiyon kullanılmıştır. Pera Palas Oteli’nden sonra asansörü olan ikinci bina da yine burasıdır.

Görkemiyle görenleri kendisine hayran bırakan Botter Apartmanı’nın biraz da mimari özelliklerine değinelim… Yapı dar ve uzun bir arsa üzerine inşa edildiğinden, bitişik nizam ve yamuk bir dikdörtgen biçiminde forma sahiptir. Apartmanın bodrum katı depo, yüksek tavanlı giriş katı mağaza birinci katı atölye ve depo; ikinci, üçüncü ve çekme katları ise konut olacak şekilde tasarlanmıştır. Apartmanın giriş kapısı ve mağaza kısmının üzerinde uzun dallar ve güller; birinci kattaki dikdörtgen formlu üç pencerenin üst kısmında ise armalar yer alır. Muhteşem mimarisiyle dikkat çeken yapının projeleri, bugün hala İtalya’da bulunan Udine Kent Müzsesi’nde saklanmaktadır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale