X

“Çakra”lara yakından bir bakış: Çakra nedir, tıkanık çakralarımızı nasıl açarız?

Çakra kelimesinin ilk defa kullanılması, Hindistan’ın yazılı en eski metni olan ve ilim anlamına gelen Veda’lar adlı ilahiler serisine kadar uzanır. Bu metinler, aynı zamanda Yoga kelimesinin de ilk kullanımını gördüğümüz metinlerdir. Veda’lar, uzun yıllardır birlikte anılan çakralar ve yoganın ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı oluşunun ipuçlarını da bize vermektedir.

Kelime anlamı olarak bakmak gerekirse de çakra kelimesinin anlamı tekerlektir. Tekerlek ise bize, hareket halindeki dönüşümü ve değişimi çağrıştırır. Omurga hattı boyunca uzandığı kabul edilen ana çakraların da hareket halindeki bir tekerlek gibi enerjiyle döndüğünü ve çalıştığını düşünebiliriz. Bedenimizin enerjisi çakralarımızın dönmesini, çalışmasını ve hareketliliğini sağlayan güçtür.

Kuyruk sokumundan, başın tepesine kadar olan yedi ana çakramız olduğunu kabul ediyoruz. Ama bu çakralar fiziksel bedenimizin üzerinde yer almıyor, süptil bedenimizin üzerinde yer alıyorlar, diğer bir deyişle enerji bedenimizin üzerinde. Böylelikle birbirlerinin iletişimi üzerine hareket ettiğini, birbirlerinden bilgi almak ve bilgi vermek üzerine çakranın da hareket ettiğini, buna bağlı olarak az veya çok çalıştığını söyleyebiliriz.

Peki, nedir bir çakranın az veya çok çalışması? Daha sık duyduğumuz şekliyle “Çakram tıkalı mı? Ya da benim çakram kapalı mı?” gibi sorulara bakalım birlikte… Aslında bu sorular için verilebilecek cevap şudur: Bir çakranın tıkalı ya da kapalı olmasından ziyade az ya da çok çalıştığını söyleyebiliriz. Biraz daha detaylandıralım:

Bahsettiğimiz 7 çakranın enerjisi omurga hattı boyunca orada duruyor. Hepimizde halihazırda çakra merkezlerinde bu enerji mevcut ve bu merkezleri çalıştırmak elbette pratik ile oluyor. Fiziksel olarak dahi bir çakranın bulunduğu bölgeyi çalıştırmamak, çakranın enerjisinin az olduğunu ya da var olan enerjiyi kullanmadığını bize gösteriyor. Bu da çakranın temsil ettiği fiziki beden bölgelerinde hastalıklar olarak ortaya çıkabiliyor ya da yine o bölgenin temsil ettiği duygusal ve ruhsal dalgalanmalar olarak kendini gösteriyor.

Diğer bir örnek de bir çakranın çok çalışması ile ilgili olabilir. Bu kez çakrada enerji var ve çok yüksek. Sürekli o bölgeyi, o çakrayı çalıştırarak daha fazla enerji üretiyorum. Enerjinin halihazırda fazla olduğu çakrayı çalıştırmak bedenin enerji sarfiyatını artırmak demek. Bu da hem bedensel olarak hem de ruhsal olarak yorulmak, tükenmek, sakinleşememek olarak kendini gösteriyor.

Her durumda olduğu gibi, az ya da çok çalışmasından ziyade, bir çakranın dengede çalışmasını amaçlıyoruz. Bunun için de yoga pratikleri, nefes pratikleri ve meditasyon öneriyoruz.

Dengeleme nefes tekniklerinden biri olan Nadi Shodhana’yı paylaşmak isterim. Eğer mümkünse yerde bir bağdaşta, mümkün değilse bir sandalyede dik bir oturuşta ayak tabanları yerde olacak şekilde oturabilirsin. Sol el sol dizin üzerinde kalsın, nefes pratiği için sağ elin parmaklarından destek alacağız. Başlamak için sağ elin baş parmağıyla sağ burun deliğini kapat ve önce soldan nefesi BOŞALT ve tekrardan hala sağ burun deliği kapalıyken soldan nefes AL. Şimdi nefesi verirken sağ elin en küçük parmağıyla sol burun deliğini kapat ve sağdan nefesi VER, sol burun deliği hala kapalıyken, sağdan nefes AL. Nefes aldığımız delikten nefesi boşaltacağız, sonra diğer delikten alıp yine aynı delikten boşaltacağız. Başlangıç için bu döngüye 3 dakika devam edebilirsin.

Sevgiler…

Burcu Ceren Tan: Kurumsal hayatın stres yüküyle uğraşmaya çalışırken, nefes teknikleriyle karşılaştım. Yolculuğum bir nefes kampıyla başladı ve sonrasında yoga ile tanıştım. Kısa sürede bende başlayan dönüşümü, birçok kişiyle paylaşmak iç güdüsüyle eğitmen olmaya karar verdim. Kurumsal hayatı tamamen bıraktım. Hayatımın her alanına yogayı yerleştirdim, çünkü pratik sadece matın üzerinde değil her an devam ediyor. Öğrenmek ve anlatmak, paylaşmak en keyif aldığım şeylerden birkaçı. Sen de deneyimlerimi ve derslerimi paylaştığım Ceren'i görmek istersen Instagram hesabım @burcucerentan. Bana yazabilirsin.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale