X

Bulldozer ebeveynlik: Koruyucu ebeveynlik stilinden yönlendirici ebeveynliğe bir bakış 

Ebeveynlik, insanın en karmaşık ve bir o kadar da önemli rollerinden biridir. Her ebeveyn, çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek için çeşitli yollara başvuruyor. Bilgiye ulaşmanın hızlı ve bir o kadar kolay olduğu günümüzde anne ve babalar; çocuk yetiştirmenin altın kurallarına her yerde maruz kalıyorlar. Bu gerçekliğe paralel olarak çocuk yetiştirmek, ilk andan itibaren mutluluk ve heyecan duyguları yaratmakla birlikte birtakım endişeleri de beraberinde getiriyor. Ebeveynler ve özellikle anneler, büyük bir baskıyı sırtlanarak çocuklarının mutlu ve başarılı olması adına bir mücadeleye dahil oluyorlar.

Anne ve babaların çocuklarını yetiştirme konusundaki hassasiyetleri ve perde arkasındaki ihtiyaçlarını görmekle beraber bu iyi niyetin kendini bir paradoksa çevirdiğine de çoğu kez şahit oluyorum. Bazı ebeveynler, çocuklarının hayatındaki her engeli kaldırmaya çalışıyor; her zorlukla başa çıkmalarını sağlamak için.

Bu ebeveynlik tarzı, psikoloji literatüründe “bulldozer ebeveynlik” olarak adlandırılmaktadır. Peki, bulldozer ebeveynlik nedir ve çocuklar üzerindeki etkileri nelerdir? Gelin, bu konuda derinlemesine bir inceleme yapalım.

Bulldozer ebeveynlik nedir?

Bulldozer ebeveynlik kavramı, adını bir bulldozerin engelleri aşarak yol açmasına benzetmesinden almaktadır. Bu yaklaşıma sahip ebeveynler, çocuklarının karşılaştığı her türlü zorluk ve engelle doğrudan ilgilenmekte ve onları aşmalarını sağlamak için sürekli müdahalede bulunmaktadırlar. Çocuklarının duygusal ve pratik gelişimlerini korumak adına, her türlü olumsuz durumdan onları koruma amacını güderler.

Bulldozer ebeveynlerinin bazı özellikleri şunlardır:

  • Çocuğunun her türlü problemine müdahale etme eğilimindedirler.
  • Okulda veya sosyal hayatta karşılaştıkları her zorluk, ebeveyn tarafından “çözülür”.
  • Çocuğun herhangi bir başarısızlık yaşaması önlenmeye çalışılır.
  • Onların yerine kararlar alarak, bağımsızlıklarını kısıtlarlar.

İyi niyetle yapılan tüm bu müdahaleler, çocukların gelişimine uzun vadede ruhsal hasarlar yaratabilir. Tam da bu noktaya ışık tutan bir söz der ki; “Herhangi bir engelin yolunu sürekli temizliyorsanız, çocuklarınız kendi yollarını nasıl bulacaklar?”

Bir paradoks yaratan bu ebeveynlik stilinin çocuklar üzerinde psikolojik etkileri nelerdir?

Bulldozer ebeveynliğin psikolojik açıdan çocuklar üzerinde yol açtığı olumsuz etkiler daha çok çocukların gelişimsel süreçlerinde açtığı yaralar sonuçlanmaktadır.

1. Bağımsızlık ve karar verme becerilerinin zayıflaması

Çocuklar, kendi başlarına kararlar almak ve problemlerle başa çıkmak için deneyim kazanmaya ihtiyaç duyarlar. Ancak bulldozer ebeveynlik stilini benimseyen anne babalar, çocuklarının kararlarını aktif olarak kontrol ettikleri için, çocuklar bu becerilerde gelişim gösteremezler. Bu tavır, çocukların bağımsızlıklarını kazanamamalarına yol açar ve gelecekte kendi hayatlarında karşılaştıkları en ufak güçlükle baş etmekte zorlanmalarına neden olabilir.

2. Kaygı ve stres

Her türlü engeli ortadan kaldırma çabası, çocukların gerçek dünya ile yüzleşmekten uzaklaştırır. Bunun sonucunda, çocuklar daha fazla kaygı yaşayabilirler, çünkü onlar, hayatta karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelme becerisi kazanmamışlardır. Çocuk, kendi başına başaramayacağını düşündüğü her durumda, korku ve stres duygusuyla baş başa kalabilir.

3. Hatalardan ders alma fırsatının kaçırılması

Hatalar, öğrenmenin ve kişisel gelişimin temel taşlarından biridir. Ancak bulldozer ebeveynler, çocuklarının başarısızlıklarını engelleyerek, onların hatalarından ders almalarını engellerler. Çocuklar, yanlış yaparak öğrenme sürecini yaşayamadıkları için gelecekte daha büyük zorluklarla karşılaştıklarında hata yapma korkusuyla yoğun stres yaşayabilirler.

4. Özgüven eksikliği

Çocuklar, yaşadıkları her başarısızlıktan sonra tekrar ayağa kalkarak özgüven kazanırlar. Ancak bir çocuk, sürekli olarak ebeveyninin müdahaleleri ile korunursa, kendini toparlama fırsatını bulamayabilir. Bu da çocuğun kendi yeteneklerine olan güveninin azalmasına ve uzun vadede özgüven eksikliklerine yol açabilir.

5. Bağımlılık ve kontrol sorunları

Çocuklar, aşırı kontrol edilen bir ortamda büyüdüklerinde, genellikle yetişkinliklerinde de bağımsız düşünme ve hareket etme konusunda zorluklar yaşarlar. Bulldozer ebeveynlik, çocukların hayatlarını sürekli olarak denetleyen bir yapı oluşturduğu için, çocuklar hem dışarıdan gelen baskılara hem de içsel bağımsızlıklarını geliştirme konusunda baskı hissedebilirler. Yetişkin olduklarında bağımlı kişilik örüntülerine sahip olacakları için, yaşamdaki istekleri, ihtiyaçları konusunda dahi fikir almaya yönelecekler, karar mekanizmaları zayıf kalacaktır.

Son olarak geçtiğimiz yıllarda çok sık duyduğumuz helikopter ebeveynlik stiline de değineceğim. Bulldozer ebeveynlik kavramı ile helikopter ebeveynlik arasında ince bir ayrım bulunmaktadır. Bu konudaki kafa karışıklığını önlemek için hadi gelin bu kavramları açıklığa kavuşturalım.

Helikopter ebeveynlik, ebeveynlerin çocuklarını sürekli gözlemlemesi ve çocuklarının her hareketini yakından izlemeleri halini ifade etmektedir. Bu ebeveynler, çocuklarının etrafında sürekli “uçan” ve her an onlara müdahale edebilecek şekilde gözlemler yapan bir tutum sergilemektedirler.

Ancak, helikopter ebeveynlik, çocukların karşılaştıkları zorlukları doğrudan ortadan kaldırmaktan ziyade, çocukların bu zorluklarla baş etmelerini sağlamak için onlara rehberlik eder.

Sonuç olarak;

Ebeveynler çocuklarına destek verirken, onların bağımsızlık ve problem çözme becerilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratmalıdır.

Her iki ebeveynlik tarzının da olumsuz etkilerini dengelemek için, daha esnek bir yaklaşım benimsemek ve çocuğa zorluklarla başa çıkabilme fırsatları sunmak önemlidir.

Peki ebeveynlik stilinde ideal olan nedir derseniz;

Çocuğun gelişim seviyesine uygun olarak, ona rehberlik etmek ve gerektiğinde geri adım atmak, böylece kendi problem çözme becerilerini geliştirmesine olanak tanımaktan geçmektedir. Unutmayın çocuklar anne babalarının kanatları altına sığınabileceklerini bilmeye ihtiyaç duydukları kadar çoğu zaman özerkliğe de ihtiyaç duyarlar. 

İletişim; Instagram: psikologhazalaslan

İlginizi çekebilir: Terk edilme şeması: Ben imkansız aşklar için yaratılmışım, ne kavuşmayı bilirim ne unutmayı

Hazal Aslan: Hazal Aslan, İstanbul Bilim Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünden 2017 yılında mezun olmuştur. Akabinde uzun dönem yurt dışında bulunarak dil eğitimini tamamlamıştır. Türkiye'ye geri dönmesinin ardından çeşitli özel kurumlarda psikolog olarak görev yapmıştır. 2020 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programına kabul edilmiştir. Yüksek Lisans eğitimi esnasında almış olduğu psikoterapi eğitimleri doğrultusunda süpervizyon eşliğinde danışan görmüştür. ''Doğuma Psikanalitik Bakış'' Projesi ile mezun olmuş ve uzmanlığını tamamlamıştır. Gönülden bağlı olduğu Saadet Öğretmen Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Derneği ile pek çok eğitim kurumunda seminerlerde konuşmacı olarak yer almıştır. UCİM ( Uluslararası Çocuk İhmal ve İstismarı Önleme Derneği ) Eğitim Koordinatörü olarak görev almaktadır. Temel olarak eğitimini alarak yararlandığı yaklaşımlar; Şema Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Deneyimsel Oyun Terapisi, Pozitif Psikolojidir. Pek çok farklı modelin eğitim ve süpervizyon sürecinden geçmiştir, eğitim serüveni devam etmektedir. ‘’Her insanın anavatanı çocukluğudur. İns’an, çocukluğunda yaşadığı anları unutsa bile o anların yarattığı hisleri her daim hatırlar. ‘’ ilkesi ile mesleki çalışmalarına özel bir klinikte devam eden Psikolog Hazal Aslan; çocuk, genç yetişkin, yetişkinlerle yüz yüze ve online seans kabulünü gerçekleştirmektedir. Yaşamdan ilham alarak, ins’anın var oluş haline dair fikirlerini yazdığı, Instagram hesabı: psikologhazalaslan

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale