X

Bugün hoşunuza gitmeyenleri sadece dinleyin: ‘’Savunmaya Geçmek’’ tarih oluyor

Hoşumuza gitmeyen gerçekler, bir arkadaşımızdan duyduğumuz eleştiri veya patronumuzun yönlendirdiği bir soru. İşte bu ‘’hoşumuza gitmeyen’’ anlarda ne yaparız; elbette ilk tepki olarak hemen savunmaya geçeriz.

Bizim hakkımızda hoşumuza geçmeyen bir söz duyduğumuz genellikle hep savunma durumuna geçeriz.

Peki nereden gelir bu savunma dürtüsü? Aslında duymakta olduğumuz eleştirileri veya yorumları ‘’tarafsızca’’ dinleyemeyiz, dinlesek bile değerlendiremeyiz. İlk aklımıza gelen düşünce, haksızlığa uğradığımızdır; çünkü her durumda biz haklıyızdır. Sonraki adım ise tam anlamıyla bir karşı taarruza yani savunmaya geçmektir.

Peki kendinizi hiç gözlemlediniz mi o anlarda? Cümlelerimiz genel olarak şöyle başlar; ‘Hayır ama ben’, ‘Kesinlikle katılmıyorum, ben bu şekilde yapmamıştım’, ‘Bence yanılıyorsun, neden böyle düşündün, ben asla böyle bir şey ima etmek istemedim’ vs. Peki şimdi bu anları durduralım.

Karşı taarruza geçtiğimizi gösteren vücut hareketleri

Uzmanlar özellikle bu savunmaya geçme anlarımızda beden dilimizin ‘’karşı taarruz’’ halimizi dışarı vurduğunu belirtiyor. Bu konudaki en önemli göstergeler ise şöyle:

  • Kolları bağlamak ve/veya bacak bacak üstüne atmak,
  • Dişleri ve/veya çeneyi sıkmak, dudakları ısırmak,
  • Bakışları başka tarafa çevirmek,
  • Ellerini bele koymak,
  • Hızlı nefes almak,
  • Ağzı sıkıca kapatmak ve konuşmayı reddetmek,
  • İçinde bulunulan bu ortamı terk etmek (tepki göstermek).

Diyelim ki bir eleştiri duyduk, bir arkadaşımız sürekli sözünü kesiyor olmamızdan yakınıyor, bu noktada savunmaya geçme mekanizmamız tetiklendiğinde, yine aynı yolu izleyerek karşımızdakinin sözlerini bitirmesine izin bile vermeden, ‘Hayır bu şekilde davranmıyorum.’ diyerek açıklama yapmaya başlıyoruz. Ve tabi ki tahmin edeceğiniz üzere, arkadaşımız daha fazla bu konun üzerinde durmuyor, konuşmayı burada sonlandırıyor ve biz söz kesme üzerine bu davranışımızı aslında değiştiremiyoruz.

Diğer bir senaryomuz ise söyle; arkadaşımızı dinliyoruz, bu sırada ‘’savunmaya geçmeden’’ sözlerindeki doğruluk payını tartıyoruz. Sözlerini bitirinceye kadar onu yargılamadan, savunma hazırlamadan ve dikkatlice dinliyoruz. Sözleri bittiğinde, önce görüşü için teşekkür ediyoruz, söz kestiğimiz anları belki heyecan veya heves ile fark etmemiş olabileceğimizi açıklıyoruz. Ve bu konuyu bir ‘’gelişim’’ alanı olarak alıp, kendimizi gün içerisinde söz kesme alışkanlığımız açısından dikkatlice izliyoruz.

Sonuçta bir davranışımızı iyileştirebiliyoruz ve arkadaşımız ise, bizi eleştirdiğinde, açıkça rahatsızlığını paylaştığında, onu dinleyeceğimizi ve bunu pozitif bir davranış olarak kabul edeceğimizi anlıyor ve ilişkimiz dürüst ve üst bir boyutta daha da güçlenmiş oluyor.

İlgili yazı: Yapılan eleştirilerin kişisel gelişiminize katkıda bulunması için izlemeniz gereken 8 adım

Siz siz olun, ‘’savunmaya geçme’’ anınızı iyi gözlemleyin, size ulaşan her mesaj sizin daha iyi bir siz olmanız için. Savunmaya gerek olduğunuz durumlar olacaktır; fakat savunmadan önce ‘’kabul etme’’, ‘’sindirme’’ ve ertesinde de ‘’cevap verme’’ olarak süreci yönetebilirsiniz.

Savunmaya geçmek bugün sizin için tarih olsun.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale