X

Bu ay mutfakta neler var: Temmuz ayı meyve-sebzeleri ve zeytinyağlı patlıcan tarifi

Sıcaklar Temmuz ayıyla birlikte geldi çattı. Neyse ki bu sıcaklara uygun meyvelerimiz ve sebzelerimiz de yerini aldı tezgahlarda. E hadi o zaman biraz ferah ferah, ağız sulandıran Temmuz sofraları konuşalım.

Yaz geldiğinde sanki mutfak telaşı, yemek yapmaya üşenme de azalır gibi geliyor bana. Hele o kokulu domatese olan özlem zaten kahvaltıda bir çok şeyi unutturuyor. Üzerine mis gibi bir zeytinyağı domatesin suyu ile karıştığında… Bu keyif ardından öğlen sıcağında buz gibi bir karpuz. Hele keserken yaşanan çatladı mı çatlamadı mı heyecanı.

Karpuzcuların yanı sıra kavuna haksızlık yapmayalım, ben kavuncuyumdur misal. Eskiden öyle değildi ama damak tadının değişmesi, belki gelişmesiyle yaşadığım bu değişimler ayrı heyecanlandırıyor beni. Bu kayısı, şeftali ikilisinde de yaşandı. Eskiden açık ara önde olan şeftalinin yanına epey yaklaştı kayısı benim için.

Temmuz ayında gönülleri fetheden meyvelerin yanı sıra sebzeleri unutmamak lazım. Artık tencerelerimize tazecik mısırları koyup haşlama vaktidir a dostlar. Koçanıyla, püskülleriyle… Biraz soyun mısırı yeter, olduğu gibi tadını versin bırakın.

Zeytinyağlı patlıcan tarifi

Patlıcan var diğer kenarda. Öyle sabahları zeytinyağı ile yediğimiz domatesi yalnız bırakır mı hiç. Bol domates soslu zeytinyağlı patlıcan bir Temmuz akşam yemeği için yeterli bile. Hadi size annemin bol acılı zeytinyağlı patlıcan tarifini vereyim o zaman. Siz acı sevmiyorsanız acısız da olur canım yeter ki bol domatesli olsun!

  • 3-4 adet orta boy patlıcanı önce pijamalı şekilde soyuyoruz elbet (böyle gelmiş böyle gidecek sanırım, neyse kurcalamayalım). Dilediğiniz boyutlarda doğrayın, kim karışabilir size zaten. Ardından soğuk ve tuzlu suya koyun, üzerinde yüzecektir patlıcanlar. Küçük bir tabak koyarsanız su içinde tutmamız kolay olur, beklesin orada onlar.
  • O sırada 3 adet orta boy mis kokulu domatesin kabuklarını soyalım. Bu işlem için ev usulu tırtıklı bıçak ile ince ince soyabilirsiniz. Diğer bir yol için ise kaynayan bir suyunuz yoksa da kaynatıverin canım ne olacak bir şey deniyorsunuz sonuçta.
  • Domatesinizin alt kısmına artı işareti yaparak kaynar suya ardından soğuk suya -buzlu falan öyle soğuk- alarak kabuklarını kolayca soyabilirsiniz.
  • Evet domatesleri soyduk küp küp doğradık. Acı kısım için Temmuz ayımızın acı kıl biberlerinden alıyoruz 10-12 adet. Çok küçük olmayacak şekilde doğruyoruz hatta ikiye bölseniz bile olur.
  • 2 orta boy soğanımız ve 3-4 diş sarımsağımızı da soyup küp küp doğradıktan sonra tüm malzemelerimiz hazır oluyor.
  • Suda beklettiğimiz patlıcanlarımızı süzüp kuruladıktan sonra tüm hazırladığımız malzemeler ile birlikte içerisine yarım çay bardağı kadar zeytinyağ, tuz ve iki küp şeker ve güzelce karıştırın. Ben elimle karıştırıyorum valla sanki salata karıştırır gibi. Evet salatamı da elimle karıştırıyorum.
  • Tencerede önce harlı ateşte, ardından kısık ateşte 40 dakika kadar pişsin. Sonra güzelce unutun onu soğusun kenarda. Ben kahvaltıda bile yiyorum ne yalan söyleyeyim.

Temmuz ayında sadece bahsettiğim meyve ve sebzelerimiz yok tabi. Meyveler; karpuz, kavun, kayısı, şeftali, sarı erik, nektarin, üzüm… Sebzeler; patlıcan, kabak, mısır, taze soğan, dereotu, taze fasulye…

Temmuz ayının meyvelerine yakışacak bir dondurma ve sorbe atölyesi yapmayı planlıyorum ilgilenen olursa @gizemozaydemir Instagram hesabımdan ya da ozaydemirg@gmail.com​ adresinden ulaşıp, bilgi alabilir.

Bu arada balık yiyenler için Temmuz ayı sardalya ayıdır, bilginize. Başka neler var diye merak ediyorsanız semt pazarlarınızda araştırıp, inceleyebilirsiniz.

Semt pazarınıza gitmeyi unutmayın 🙂

Gizem Özaydemir: 1988 İstanbul doğumluyum. Profesyonel hayatıma Türkiye’nin ilklerinden olan bir sağlıklı yaşam merkezinde başladım. Detoks ve raw food ile tanışmam orada gerçekleşti. Bu durumumu geliştiren ve destekleyen şey ise yabancı dilimi geliştirip, çalışmalarımı derinleştirmek için ABD’ye gidişim oldu. Kendimi bulduğum mesleğin aşçılık olduğunu burada keşfettim ve profesyonel mutfak hayatım başlamış oldu. Bir Fransız restoranında çalıştıktan sonra profesyonel aşçılık eğitimimi tamamlamak için Türkiye’ye döndüm. Ardından uzun yıllar İstanbul’un önemli restoranlarında her basamakta çalıştıktan sonra mutfak şefi olarak görev aldım. Diğer önemli değişimimi ise Nepal’de gönüllü olarak yemek yaptığım ve meditasyon eğitimi aldığım manastıra borçluyum. Yiyecek çeşitliliğimiz içerisinde, tüketim şekillerimiz ve üretimin en önemli kaynağı olan tarım ile ilgili araştırmalara yoğunlaştığım bir dönemdeyim. Coğrafyanın yeme içme üzerindeki etkileri ve anneanne/babaanne mutfağına dönüş ile ilgili çalışmalarımın yanı sıra profesyonel aşçılık hayatıma devam etmekteyim.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale