X

BtcTurk CEO’su Özgür Güneri ile kriptopara, yeni nesil birikim ve yatırım araçlarını konuştuk

Türkiye’yi Bitcoinle tanıştıran alım satım platformu olarak 1 Temmuz 2013 yılında kurulan BtcTurk’ün CEO’su Özgür Güneri ile Türkiye’de yapmış oldukları yatırım ve anlaşmalar, Bitcoin’in gelişimi için yürütülen çalışmalar, Türk Milli Takımları’na ve bireyse sporculara sağladıkları destek ve yeni nesil birikim ve yatırım araçları üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajımızı keyifle okumanız dileğiyle.

Türkiye, dünya genelindeki kripto yatırımlarında büyük bir hacme sahip. Bu durumu ülkemiz için nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de kriptopara sektörü her geçen yıl biraz daha büyümeye devam ediyor. Türkiye, kriptopara bilinirliğinin yüksek olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Küresel piyasalar içerisinde en aktif ülkelerden biriyiz. BtcTurk olarak biz de 12 yıllık sektörde 8,5 yıldır faaliyet gösteriyoruz. 2013 yılında Türk lirası ile ilk Bitcoin alım satım işlemini gerçekleştirerek Türkiye’yi Bitcoin ile tanıştırdık.

Yaptığımız yatırımlar ve hizmetlerle 2018 yılında 500 bin olan kullanıcı sayımız ise dünya genelinde 4,5 milyon kişiye ulaştı. 2021 yılı sonunda 142 çalışanımız bulunurken, bugün 850 kişilik bir ekiple 7 gün 24 saat işlem yapma imkânı sunuyoruz. Son bir yılda kullanıcı sayımız iki katına; ortalama 24 saatlik işlem hacimlerimiz ise yaklaşık 10 katına çıktı.  2021 yılında dünyada en çok indirilen 10 kriptopara uygulaması arasında yer aldık. Ülkemizdeki yatırımcıların buna katkısı çok büyük ve yaptığımız yatırımların sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Sektöre de baktığımızda, bilançolarına kriptoparaları ekleyen, kriptopara alıp satan kurumsal firmaların sayılarında da artış gözlemliyoruz. Gelecek günlerde 10’larca trilyon dolarlık bir ekonomi oluşacağını öngörüyoruz.

Son dönemde ülkemizde kriptopara yönetmeliği hazırlanması konusunda çalışmalar gündeme geldi. BtcTurk olarak sizin bu konudaki önerileriniz neler oldu?

BtcTurk olarak; Türkiye’deki mevcut kanunları ve kriptopara sektörünü düzenlemesi ve denetlemesi mümkün tüm olası regülatörlerin düzenlemelerini dikkate alarak hizmet veriyoruz. Kullanıcılarımızın kriptopara varlıklarının en az 97’sini güvenli çevrim dışı cüzdanlarda saklanırken, kriptopara çekme taleplerinin karşılandığı sıcak cüzdanlardaki bakiyelere karşılık gelen tutarın daha fazlası şirketin kendi kriptopara varlıkları ile güvence altına alıyoruz. Kriptoparaları listelerken de oldukça katı bir prosedür uyguluyoruz. Geliştirme ekibi aktif olarak çalışan, bir ürün, servis ya da çözüm sunan, topluluğu olan, küresel piyasalarda yeterli işlem hacimlerine ulaşmış kriptopara birimlerini kullanıcılarına sunuyoruz. Dolayısıyla kurulduğumuz günden bu yana regülatif bir sistemle çalışıyoruz. Sektöre baktığımızda da kendini düzenli bir şekilde idame ettirdiğini söyleyebiliriz.

Yasal düzenlemelerin nasıl olacağını ise hep beraber göreceğiz. Düzenlemelerin, Türkiye ekonomisi ve sektörün önünü açacak şekilde olacağına inanıyoruz.  Dünyanın çeşitli ülkelerinde de kriptopara alım satımını ve alım satım platformlarını düzenleyen yasalar mevcut ancak genel olarak bir fikir birliğine varılabildiğini söyleyemeyiz. Bazı ülkeler, alım satım platformlarını regüle etmeyi tercih ederken, bazı ülkeler kriptoparaları kanunen tanımlayarak, kriptopara gelirlerinin nasıl vergilendirileceğini de düzenledi. Dolayısıyla ülkeler bu fırsatları görüyor ve ülkelerinden kaçırmak istemiyorlar. Diğer yandan birçok paydaş söz konusu; alım satım platformları, saklama şirketler ve diğer kriptopara ile ilgili yapılar… Sektörümüzün daha da yeşerebilmesi için yasaklayıcı değil teşvik edici yasaların yürürlüğe alınmasının Türkiye’ye büyük getirisi olacağına inanıyoruz. BtcTurk olarak; kullanıcıların, özel sektör ve kamudaki tüm paydaşların ortak çıkarlarının gözetildiği şeffaf, güvenilir, hesap verilebilir ve sürdürülebilir bir yasayı savunuyoruz. Bitcoin ruhu ve özü; özgürlük ve teknoloji demektir. Bizim vizyonumuz da özgürlük anlayışıyla finansal hizmetleri yeni nesil ruhuyla sunmaya devam etmek… Diğer yandan; sektörün önünü açan, tüm paydaşların haklarını koruyan, rekabetin önünü açan, herkesin işini en iyi şekilde yaptığı bir ekosistem oluşturmak ve Türkiye’yi hızla büyüyen bu küresel yeni ekonomik oluşumun önemli oyuncularından biri haline getirmenin hepimizin görevi olduğu kanaatindeyim. BtcTurk olarak bu hedefle çalışarak insan kaynağına, teknolojimize yatırım yapmaya devam ediyoruz. 2021 yılında toplam işlem hacmimiz 1,7 trilyon TL, günlük ortalama işlem hacmimiz 4,7 milyar TL oldu. Yıl sonunda 965 milyon TL toplam vergi ödedik. 2022 yılında da yatırımlarımızla ülke ekonomimize ve sektöre katkı sağlamayı sürdürerek sektörün gelişmesine katkı sağlamasını beklediğimiz düzenlemelerin de destekçisi olacağız.

Kullanıcıların bu alandaki en büyük endişelerinden biri güvenlik. BtcTurk olarak kullanıcı bakiyelerinin güvenliği konusundaki çalışmalarınız neler?

BtcTurk olarak kullanıcılarımızı, kendi kriptopara varlıklarını kontrolü kendilerinde olan cüzdanlarda saklamaları konusunda bilgilendiriyor ve teşvik ediyoruz. Soğuk cüzdan kullanımı sıcak cüzdan kullanımı kadar yaygın değil ancak donanım cüzdanları, yazılım cüzdanlarına kıyasla çok daha güvenli bir saklama aracı olarak tercih ediliyor. BtcTurk kullanıcıları, haftanın yedi günü, günün 24 saati herhangi bir ücret ödemeden Bitcoin çekebiliyor. Düzenli olarak alım satım yapan kullanıcılarımız, kriptopara varlıklarını BtcTurk’te saklamayı tercih ediyor.

Türkiye’deki kriptopara alım satım platformlarının lider kuruluşu olmak, dünyada ve Türkiye’nin 81 ilindeki kullanıcıya hizmet vermek ayrı bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Her bir kullanıcımızın varlıklarının ve verilerinin güvenliğine hassasiyetle yaklaşıyoruz. Bu yaklaşımımızın bir sonucu olarak uluslararası bağımsız bir kuruluş olan KPMG’ye kendimizi düzenli olarak kontrol ettirmeye karar verdik. Kullanıcılarımızın varlıklarını korumak, güvenliğini sağlamak amacıyla kurumumuz içerisinde halihazırda birçok mekanizmamız bulunuyor. Bu alandaki teknoloji yatırımlarına da hız kesmeden devam ediyoruz. Ancak, KPMG ile bunu bir adım daha ileriye taşıdık. BtcTurk’ün kullanıcıları adına sakladığı Bitcoin, Ethereum ve XRP kriptopara varlıklarının, kullanıcı ekranlarında ve BtcTurk’ün yönetim ekranlarında görüntülendiği şekilde BtcTurk’e ait sıcak ve soğuk cüzdanlarda karşılıklarının olduğu KPMG tarafından düzenli olarak kontrol ediliyor. Böylece kendi görevlendirmesi ile kullanıcılarının varlıklarını kontrol bağımsız bir kuruluşa kontrol ettiren ilk kriptopara platformu olarak dünyada ve Türkiye’de bir ilke imza attık. Bunun sektöre de örnek olacağına ve büyük katma değer sağlayacağına inanıyorum.

BtcTurk Ödül Avcılığı Programı’ndan bahseder misiniz?

Güvenlik araştırmacılarının BtcTurk’ün güvenliğine katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz. BtcTurk | PRO Ödül Avcılığı Programı’nı da bu anlayışla başlattık. Programda güvenlik araştırmacılar, BtcTurk | PRO’ya ait platformlarda ya da servislerde bir güvenlik zafiyeti tespit etmeleri durumunda, eğer tespitleri program kural ve koşulları dahilindeyse, yaptıkları bu katkıdan dolayı ödül kazanıyorlar.

BtcTurk | PRO Ödül Avcılığı Programı’nda en düşük ödül 100 USDT. Para ödülleri zafiyetin derecesine ve etkisine göre değişkenlik gösteriyor fakat tüm zafiyetler para ödülü ile ödüllendirilmiyor. Bazı etkisiz veya düşük etkili zafiyetleri bulan araştırmacılara yalnızca Onur Tablosu’nda yer verilebildiği gibi etkisi yüksek zafiyetler için daha yüksek ödül ödemesi yapılabiliyor.

İşlem çeşitliliğini artırma yönünde çalışmalarınız var mı?

Bitcoin kriptopara piyasasındaki hakimiyetini sürdürüyor. Kullanıcılar, Bitcoin’in fiyat hareketlerini yakından takip ediyor. Bitcoin alım satım hareketleri azaldığında, diğer kriptoparaların alım satım yoğunluğu artıyor. Ancak, piyasa hacmi yüksek olan kriptoparaların öncelikli olduğunu söylemek mümkün. Belirli dönemlerde, kriptopara projelerinin gelişmelerine bağlı olarak bazı kriptoparaların işlem hacimleri kısa süreler için Bitcoin’i geçebiliyor fakat bu hacim artışları genelde uzun soluklu değil.

Biz de BtcTurk olarak kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerini de dikkate alarak işlem hacmiyle kendini kanıtlamış kriptopara birimlerini profesyonel kriptopara yatırımcıları için geliştirdiğimiz BtcTurk | PRO’ya ekliyoruz. Yatırımcılar, 48 kriptopara birimine erişerek işlem yapabiliyor. 

Coin skalasını artırmadaki hedefleriniz nelerdir?

Bugün bakıldığında 18 bine yaklaşan sayıda kriptopara bulunuyor. BtcTurk, alım satım işlemlerine açılacak kriptoparaları seçerken kriptopara projelerini detaylı olarak inceler. Öncelikle, ilgili kriptoparanın geliştirme ekibinin aktifliği, kaynak kodunun genel erişime açık olup olmadığı, BtcTurk’ün çoklu imzalı kriptopara cüzdanları ile uyumluluğu gibi teknik kriterler ele alır. Küresel piyasadaki konumu, 24 saatlik işlem hacimleri ve itibari paralar ile işlem yapılan global alım satım platformlarında listelenip listelenmediği kontrol edilir. Bu kriterleri sağlayan projeler, listelenmeye aday olarak ilgili ekiplerin bilgisine sunulur. Dolayısıyla bu işleyiş kapsamında yeni kriptoparalar devamlı değerlendirmeye alınıyorlar. Diğer yandan kullanıcıların ihtiyaç ve beklentileri de dikkate alınır. Değerlendirmeler sonucunda BtcTurk’ün kriterlerine uyan kriptoparalar BtcTurk | PRO’da listelenir. Yatırımcılar, 48 kriptopara birimine erişerek işlem yapabiliyor. 

Metaverse evreni ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Metaverse’ün, oyun dünyasının blokzincirini etkin bir şekilde kullanmaya başlamasıyla birlikte popüler olduğunu söyleyebiliriz. Aslına bakılırsa, sanal dünya kavramı oyuncular için yeni bir kavram değil. Fakat, blokzinciri destekli sanal dünya, oyun dünyasında sınırları ortadan kaldıran bir sanal yaşam vaad ediyor. Metaverse, oyunculara kendi istek ve arzularına göre bir sanal hayat kurgulama imkânı veriyor. Üstelik blokzinciri destekli sanal dünyayı 3 boyutlu olarak deneyimleme olanağı da sunuyor. Markalar için de yeni bir reklam ve pazarlama mecrası olmasının yanı sıra Metaverse, sanal dünyada ürün geliştirebilmek için de pek çok fırsat sunuyor. Örneğin biz de BtcTurk olarak Kalben’in yeni albüm lansmanını metaverse’te yaparak Türkiye’de bir ilke daha imza attık. Gerçek dünyadaki ihtiyaçlarımız benzer ihtiyaçlar sanal dünya için de geçerli olacak. Sanal dünyaya özel ev, araba, kıyafet tasarımları oyuncuların aşina olduğu kavramlar… Bu ürünleri, 3 boyutlu deneyimle sanal dünyada sunmak isteyen şirketler için Metaverse çok büyük bir pazar yeri olacaktır. Tıpkı bilim kurgu dizilerindeki gibi Metaverse için ürün ve hizmet geliştirmeye başlayan şirketler, rakipleri karşısında önemli avantajlar yakalayabilirler.

Türk sporunu ve milli sporcularımızı destekleyen bir yol haritanız var. Önümüzdeki süreçte bu anlamda yeni bir çalışmanız olacak mı?

Yeni nesil finansal kuruluş olarak özellikle yeni neslin spor alanındaki başarılarına da katkı sağlamayı hedefliyoruz. Türk sporunun yarınlarını desteklemeyi millî görev olarak görüyoruz.  #YeniNeslinYanındayız yaklaşımıyla, sporun birçok alanında Türkiye’nin dünyaya açılan değerlerini desteklemeye devam ediyoruz. Futbolda kulüp sponsorluğu ile başlayan süreci, Kadın ve Erkek Millî Futbol Takımlarının ana sponsoru olarak milli takımlar seviyesine yükseltirken voleybolda da Kadın ve Erkek Millî Voleybol Takımlarımızın ana sponsorlarından olduk. Hedefimiz her zaman Türk sporunun çıtasının yükselmesi… Bu doğrultuda; olimpik sporcuların da yanında oluyoruz. Diğer yandan Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinde, SkiLab ile yaptığımız iş birliği ile BtcTurk Kayak Okulları’nda geleceğin sporcularını yetiştirmeyi sürdürüyoruz. E-sporda da Türkiye e-Milli Takımı ana sponsoruyuz. Valorant ile de E-spor’a olan desteğimizi bir adım daha ileriye taşıdık. Gelecekte de bu sponsorlukların sayısı artırmakla kalmayıp, yeni neslin yeteneklerini ortaya koyabileceği daha fazla alan yaratacak turnuvalar, gelişim alanına dönüşecek rekabetçi organizasyonlar da BtcTurk tarafından tasarlanmaya, uygulanmaya devam edecek. Bu sponsorluklar ve destekler; bize milli takımların her maçında ve olimpiyatların her branşında sahada olmanın gururunu yaşatıyor. Alınan madalyaların bir parçası olmak tarif edilemez bir gurur ve mutluluk… Sporcularımızın daha nice başarılarla ülkemizi gururlandıracağına inanıyorum.

Son olarak kripto para yatırımcılarına neler söylemek istersiniz?

İlk defa kriptopara alacak kişilere öncelikle, Bitcoin ve kriptoparalar hakkında bilgi sahibi olmasını tavsiye ediyoruz. Bitcoin’i yeni duymuş birinin de kriptopara profesyonellerinin de faydalanabileceği yazılı, görsel, işitsel içerikler hazırlıyoruz. Destek ekibimiz, kullanıcılarımızdan ve BtcTurk’ü sosyal medyadan takip eden takipçilerimize 7/24 destek oluyor. Bir kriptoparayı satın almadan önce o kriptopara hangi amaçla üretilmiş, hangi teknolojiyi kullanıyor, proje ekibinin yol haritası nedir, proje hangi soruna çözüm sunuyor ya da nasıl bir hizmet sunuyor gibi belli temel sorular sormalarını öneririm.

Kriptopara yatırımı yapmak isteyenleri, kriptoparaların yüksek fiyat dalgalanmalarına karşı da uyarmakta fayda görüyorum. Bunun yanı sıra alım satım yapmaya karar vermeden önce bir strateji belirlemek, olası ani fiyat hareketlerine karşı paniğe kapılma riskini azaltacaktır.

BtcTurk ile tanışmak için tıklayın.

Yağmur Aşık Mola: Yağmur Aşık Mola, 1993 yılında Aydın’da doğdu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli ajans ve gazetelerde muhabirlik yaptı. Halen bir kamu kurumunda editörlük görevine devam etmektedir. Türkiye’nin en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı Nazilli’de hayatını sürdüren Mola, minimalizm, dijital detoks, sağlıklı yaşam konularında araştırmalar yapmış, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar kaleme almıştır. İletişim: yagmurasik1@gmail.com https://www.instagram.com/yagmurmola/

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:

  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale