X

Brené Brown bakış açısıyla ilişkilerde kırılganlık ve savunmasız olma korkusu

Brené Brown, yaklaşık 20 yıldır derin insan ilişkilerini güçlendirme misyonu ile ilerleyen bir profesör, yazar ve podcast sunucusudur. Profesör olarak yer aldığı Houston Üniversitesi’nde de araştırmalarının çoğunu ilişkilerde savunmasızlık, empati, sevgi ve cesaret gibi konulara adamıştır. Çalışmaları bugüne dek 30’dan fazla dile çevrilmiş ve bir dizi çok satan kitabıyla milyonlarca insana ulaşmıştır. Brown aynı zamanda uluslararası üne sahip bir konuşmacıdır ve South by Southwest (SXSW), Birleşmiş Milletler ve TEDx’te açılış konuşması yapmıştır. Öyle ki “Savunmasızlığın Gücü” hakkındaki TEDxHouston konuşması, bugüne kadar 60 milyondan fazla izlenmeyle, “dünyanın en çok izlenen videoları” arasına girmiştir.

Brené Brown hakkındaki tüm bu bilgiler yeterince etkileyici gelmediyse, onun aynı zamanda ders akışı Netflix’te filme alınmış ilk araştırmacı olduğunu, Mart 2022’de HBO’nun son kitabı “Atlas of the Heart“a odaklanan bir şov başlattığını da ekleyelim…

Brené Brown’ın araştırmaları neden önemli?

Kaynak: YouTube

Brené Brown’ın araştırmaları insan ilişkilerine -başkalarıyla empati kurma konusundaki benzersiz yeteneğimize, ait olma arzumuz ve yeteneğimize, derinden sevme kapasitemize- odaklanıyor. Kendisi istatistiğin gücünün ve “nicel araştırmanın temiz çizgilerinin” kendisine çekici geldiğini, bu arada nitel araştırmanın zenginliğine ve derinliğine aşık olduğunu söylüyor. Brown kendi web sitesinde bunu, “Hikaye anlatımı benim DNA’mda var, bu yüzden farklı hikayeleri yakalamak için araştırma yapma fikrine karşı koyamadım” şeklinde açıklıyor. Ayrıca 15 yıldır yaptığı araştırmaların sonucunda, özellikle tek bir şeyden emin olduğunu söylüyor: “Burada olmamızın, yani yaşamın nedeni insan ilişkileri. Günlük hayatımızda bize amaç veren şey tam olarak bu.”

İnsanların “bağlanma” konusundaki en büyük endişesi savunmasız olma korkusu

Brené Brown, uzun yıllardır sürdürdüğü araştırmalara dayanarak, insanların bağlanma konusunda duydukları birincil endişenin “savunmasız olma korkusu” olduğunu öne sürüyor. Bu da genellikle kendimizden şüphe ettiğimizde ya da kendimizi küçümsediğimizde, başarısızlıklar üzerine kafa yorduğumuzda ya da utanç hissettiğimizde ya da zenginleştirici ilişkilere değer olmadığımızı düşündüğümüzde ortaya çıkıyor. Brown, “Bu endişeyi, kırılganlıklarımızı anlayarak ve empati, cesaret, şefkat geliştirerek çözebileceğimizi öğrendim” diyor.

İlişkilerde “savunmasızlık” neden önemli?

Profesör ve yazar Brené Brown, ilişkilerde korkuya rağmen savunmasızlığın önemli bir cesaret ölçüsü olduğunu ve insanların hayatlarında önemli olan kişiler tarafından görülüp anlaşılmalarını sağladığını öne sürüyor. Ona göre, savunmasız olmak aynı zamanda özgünlüğü, aidiyeti ve sevgiyi beslemenin önemli bir yolu olarak hizmet edebilir. Başka bir ifadeyle kırılganlığı kabul ettiğinizde, önemli duygusal faydalar elde ettiğinizi görebilirsiniz.

  • Daha fazla güç: Kendinizi savunmasız hissettiğiniz durumlara sokmak, zorlu durumlarla başa çıkma becerinize güven ve inanç kazanmanın bir yolu olabilir. Bu, hayatın zorlukları karşısında daha dirençli olmayı sağlayabilir.
  • Daha güçlü ilişkiler: Başkalarına karşı savunmasız olmak yakınlığı güçlendirmenin bir yoludur. Merhametinizi, empatinizi ve başkalarıyla olan bağınızı derinleştirebilir.
  • Geliştirilmiş kendini kabul: Savunmasız olmak, kendinizin farklı yönlerini kabul etmenize ve kucaklamanıza olanak tanır. Bu, güveni ve özgünlüğü besleyebilir.

Peki eğer durum buysa, insanlar neden kırılmaktan bu kadar korkuyor? Çünkü güvenlik açığı, bir dizi başka zorlayıcı duygusal durumla ilişkili. Örneğin hayal kırıklığı, utanç, korku ve keder gibi zor duygularda da sıklıkla rol oynuyor. “Savunmasız olma korkusu”, genellikle reddedilme veya terk edilme korkusuyla da ilişkili.

Savunmasız olma korkusuyla duvarlar ördüğünüzü nasıl anlarsınız?

Küçük bir çocukken muhtemelen daha açık ve özgürdünüz, kendinizi başkalarına korkusuzca açıyordunuz. Ancak büyüyüp olgunlaştıkça dünyanın çok acı verici bir yer olabileceğini öğrendiniz. Herkesin sizin tarafınızda olmadığını ve her durumun istediğiniz gibi gitmeyeceğini fark ettiniz. Dolayısıyla belki de zamanla, kendinizi korumayı da öğrendiniz. Bu, kalbinizin etrafına duvarlar ördüğünüz, sizi inciten kişiyi aslında sevmediğinize kendinizi ikna ettiğiniz ve inkar sanatında pratik yaptığınız gibi anlamlara gelebilir… Daha da kötüsü, kendinizle ilgili olumsuz düşünce ve duygulara inanmaya ve onları içselleştirmeye başlamış olabilirsiniz. Hayatın acılarına cevap ararken onlardan sorumlu olduğunuzu bile düşünebilirsiniz.

Kendine duvarlar inşa etmek, aynı zamanda ilişkilerde hızla geri çekilebileceğiniz güvenli bir alan yaratabilir. Ama diğer yandan enerjinin ve sevginin her iki yönde akışını engeller. Tıpkı olumsuz duygular gibi olumlu duyguları da verememek veya alamamak; kendi duygusal savunmalarınızın arkasına hapsolmak kolaydır. Hatta bugün, bunu yapmak birçok insanı izole edilmiş ve yalnız hissettiriyor.

Savunmasız olma korkusuna sahip insanlar, başkalarını kol mesafesinde tutmak için çeşitli yöntemler kullanırlar. Bazıları kasıtlı olarak sosyal faaliyetlere gömülür. Bazıları bir ilişkinin yakınlaşmaya başladığının ilk işaretini alır almaz, ortadan kaybolur. Bazıları ise potansiyel bir partneri, diğer kişi çok yaklaştığında ondan duygusal olarak uzaklaşmak için geri iterek, ardından mesafe yeniden sağlandığında o kişiyi yanına çekerek bir itme ve çekme dansı gerçekleştirirler.

Otantik benliğinizi kucaklayın

Brené Brown’a göre kırılganlık korkusunu azaltmanın bir yolu, gerçek benliğinizi kucaklamak. Daha önce incindiniz, bu yüzden tekrar incinme riskini en aza indirmeye çalışıyorsunuz. Bununla birlikte, olası hasarı en aza indirmenin en iyi yolu, duvarlar örmemek veya kendi oluşturduğunuz bazı kontrol listelerine göre hareket etmeye çalışmak değil. Kırılganlık korkusuyla mücadele etmek için önce otantik benliğinizi sevmeyi ve kabul etmeyi öğrenmelisiniz.

Kendinizi sevmek, karşılaşacağınız en zor derslerden biri. Herkesin kusurları, utanç verici hikayeleri ve unutmak istediği geçmiş hataları var. İnsanlar güvensiz, beceriksiz ve çaresizce bazı şeyleri değiştirebilmeyi diliyorlar. Çünkü bu insanın doğası! İşin püf noktası, herkesin böyle hissettiğini fark etmek. Birisi ne kadar başarılı, ne kadar güzel, ne kadar mükemmel görünürse görünsün, her insanda aynı beceriksizlik, güvensizlik ve kendinden şüphe duyguları var. Peki, kendimizi nasıl sevebiliriz?

Kendinizi sevmeyi öğrenmek için kendinizi “bütün bir insan” olarak kabul ederek başlayın: kusurlar, hatalar ve diğer olumsuzluklar. Geçmişteki hatalarınızı sahiplenin ve kucaklayın, ancak bunların bugününüzü veya geleceğinizi tanımlamadığını anlayın. Önemli ölçüde haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz herkesten özür dileyin ve sonra yolunuza devam edin. Kendinizi bağışlayın.

  • Siz önemlisiniz: Var olduğunuz gerçeğinin hayal gücünüzün ötesinde bir dalgalanma etkisi vardır. Kimin hayatına dokunduğunuzu ve bunun yansımasının ne olduğunu asla gerçekten bilemezsiniz ama bunlar gerçektir.
  • Hatalarınızı kucaklayın: Hatalarınız sizi insan yapmakla kalmaz, aynı zamanda başkalarına yardım ederken kullanabileceğiniz zengin deneyimler sunar. Geçmişinizi iyilik için kullanmak, tüm benliğinizle bağlantı kurmanın en güçlü yollarından biridir.
  • Değerinizi kanıtlamaya çalışmaktan vazgeçin: İnsanlar, özellikle kırılganlık korkusu olanlar, diğerlerine her zaman ne kadar değerli olduklarını göstermeye çalışırlar. Bir şekilde bunu yapmazsak, insanların bizimle ilgilenmeyi bırakacaklarından endişeleniriz. Ve daima bilinçsizce tam olarak istemediğimiz şeyi alırız: Kim olduğumuz yerine, ona ne verebileceğimizle ilgilenen bir dizi insan…
  • Herkes için her şey olamayacağınızı unutmayın: İnsanların her şeyi olmaya çalışmak yerine, onlara en değerli hediyeyi, kendinizi sunun. Bu, başkaları için iyilik yapmayı bırakmanız gerektiği anlamına gelmez, ancak korku veya kendini yargılama yerine sevgiye dayalı tekliflerde bulunmak demektir.

Brené Brown’ın çalışmalarına daha yakından bakın

Brown, zihinsel sağlık alanındaki kariyerine başladığından beri, zamanını ve emeğini insanların nasıl ilişki kurduğunu, kendimiz ve birbirimiz için nasıl daha iyi olabileceğimizi anlamaya adamış biri. Bu yüzden eğer onun yukarıdaki fikirlerinden, bakış açısından ve benzersiz yaklaşımından ilham alıyorsanız, çalışmalarını ayrıca keşfetmenizi öneririz.

İzleyebileceğiniz TEDx Konuşmaları:

Dinleyebileceğiniz podcast’ler:

  • Unlocking Us: Brown’ın bizi benzersiz şekilde insan yapan şeyin en derin kısımlarını ortaya çıkaran konuları ele aldıüı psikoloji ve kendi kendine yardım podcast’i. Siz de bu bölümlerle daha fazla özgünlük ve cesaretle, ruhunuza ebeveynlik yapmayı, onu sevmeyi, yaşamayı öğrenebilirsiniz.
  • Dare to Lead: Bu kendi kendine yardım podcast’inde ise Brown, yenilikçilikleri, yaratıcılıkları ve cesur kararlarıyla tanınan kişilerle çok önemli sohbetler ediyor.

Okuyabileceğiniz kitaplar:

İlginizi çekebilir: Kendini olduğun gibi kabul edebilmek için neye ihtiyacın var?

Kaynaklar: verywellmind, mindbodygreen, brenebrown

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale