X

Biyolojik yaşınızı sabitlemek mümkün mü?

Woman with photo of elderly woman's eyes on hers'

Zaman öyle çabuk akar ki, yoğunluk, hayat telaşı içinde koştururken, durup düşünmeye vaktimiz bile olmadan bir bakmışız yaşlanıvermişiz. Önce 25 sınırı geçilir, sonra yavaş yavaş zaman 30’lu yaşlara doğru ilerlenir. O öyle önemli bir sınırdır ki; 30’un üzerindeki herkes bana hak verecektir diye düşünüyorum. 30 sınırı benim de hayatımda çok özel bir sınırdır.

Tüm hayatım boyunca spor yapmayı çok sevdim; hatta bazı dönemler spor salonunda hem sabah hem akşam çalıştım. Ayrıca koşu antrenmanları ve daha sonra tanışıp aşık olduğum yoga seanslarının da en zor çeşitlerinden biri olan (deneyimleyenler kesinlikle içlerinden zorluk seviyesi konusunda yorumlar yapmıştır) hot yogaya (sıcak yoga) arka arkaya seanslar halinde girebilmeyi ‘’başarabilen’’ o insanlardan bir tanesiydim. Fakat 30 yaşım ertesinde kontrolüm dışındaki bu ‘’durak bilmeyen’’ enerji, gün içerisinde tabiri caizse teklemeye başladı.

Tabiki yoğun iş yaşamının, stresin ve hayatın getirdiği türlü sürprizlerin de bu sürece etkisi var. İşte 33 yaşımda bugün, hala gerek fitness gerekse de koşu antrenmanlarımı hiç aksatmadan ve her gün daha yüksek ağırlık antrenmanları ile birleştirerek, yaşıma karşı gelmeye çalışıyorum.

Peki her daim 25 yaşımızda kalmamız mümkün mü?
Deepak Chopra’nın ‘Genç Kal Uzun Yaşa; Yaşlanmayı Tersine Çevirmenin 10 Yolu’ adlı kitabı, hissettiğiniz yaşa gelmenize yardımcı olacak.

Bugüne kadar bu kaynaktan birçok farklı bilgiler edinmiştim. Fakat bugün öyle bir kaynakla tanıştım ki, son 1 aydır yoğun şekilde uyguladığım ve gerçekten etkisini adeta 25 yaşımda gibi gördüğüm, hatta çevremde birden çok kişiden ‘Sende değişen bir şeyler var. Zaten enerjin çok yüksekti, daha da yükseldi, sana yetişemiyoruz’ dedikleri bir değişim sürecinde, kendime kattıklarımı paylaşmak isterim.

Bu kaynak, çok sevdiğim yazarlardan Deepak Chopra’ nın değerli eseri ’Genç Kal Uzun Yaşa; Yaşlanmayı Tersine Çevirmenin 10 Yolu’’ isimli kitabı. Şimdi sizlerle bu yollardan en önemlilerini birlikte deneyimleyeceğimiz küçük bir yolculuk yapalım.

Benim yolum 33’ten 25’e uzandı, diliyorum bu yazımı okuyorsanız sizin yolunuz da kendinizi bulacağınız ve gerçekten hissettiğiniz yaşınızı size getirecek bir yolculuğa vesile olabilir, çünkü genç kalmak güzeldir.

  • Bedenin normal deneyimi ve yaşlanması koşullanmış bir tepkidir: bir düşünme ve davranış alışkanlığıdır. Düşünme ve davranış alışkanlıklarınızı değiştirerek bedeninizin deneyimini ve yaşlanmasını değiştirebilirsiniz.

Dünyayı algılarımızla yorumlarız ve bu noktada sadece fiziksel varlığımıza odaklanırız. Oysa kuantum fizik anlayışına göre; bizler, olduğumuz zamanda tüm yaşların ve tüm olasılıkların bir bütünüyüz. Temel halimiz sonsuz olasılıkları içerir.

Bu noktada yaş algısı biyolojik ve psikolojik olarak iki farklı yaşa karşılık gelir. Biyolojik yaş yaşlanma sürecinin anahtar bir bileşenidir. Psikolojik yaş sizin kendinizi kaç yaşında hissettiğinizle ilgili olan öznel deneyiminizdir.

Koşullandırılmış bir inanç ile hepimiz yaşlandıkça fiziksel ve zihinsel olarak kötüleşeceğimize inanmaya sürükleniriz. Önemli olan bu koşullandırmayı kırarak, her gün fiziksel ve zihinsel işlevlerimizi daha da geliştirmeye odaklanabilmektir.

  • Algılar gerçekliği yaratır. Algılarınızı değiştirerek gerçekliğinizi değiştirebilirsiniz. Bedeninizi, bedeninizin yaşlanmasını ve zaman algılarınızı değiştirerek biyolojik yaşınızı tersine çevirebilirsiniz.

‘Ne görürseniz, o olursunuz’ sözü algı inancımızı özetlemeye yeter. Biostat; sizin algınızı kilitlediğiniz yaş seviyenizdir. Biostatınızı kurduğunuz nokta gerçekliğinizi yaratır. Bu çalışma ile, biostatınız için belirli bir yaş seçerek algınızı bu gerçekliğe odaklayabilirsiniz. Sistem şöyle çalışacaktır:

  1. a) Belirli bir Biostatta kalma niyetiniz doğrudan enerji, dönüşüm ve zekanızı etkileyecektir.
  2. b) Bu Biostata odaklanmak düşünmenizi, ruh hallerinizi ve davranışlarınızı etkileyecektir.

Paralel olarak zaman algısı da kişisel inanç ve yoruma dayalıdır. Yaşlanmayı tanımlamanın bir yolu onu bir zaman metabolizması olarak görmektir. Yerine sonsuzluğu koyduğunuzda ise zamandan bağımsız hale gelirsiniz.

Zaman deneyimi özneldir. Her zaman telaş içindeyseniz, biyolojik saatiniz hızlanır. Dünyadaki bütün zamana sizin sahip olduğunuzu düşünürseniz biyolojik saatiniz yavaşlar.

Hergün farkındalığınızı daha da arttırmak ve biostatınızı daha da etkin kullanmak üzere şu akışı tekrar edebilir, hayatınıza; enerji, canlandırıcı dönüşüm ve canlandırıcı zekayı davet edebilirsiniz;

  1. Her gün her şekilde, zihinsel ve fiziksel kapasitemi arttırıyorum.
  2. Biostatım sağlıklı bir …… yaşa ayarlı.
  3. Sağlıklı bir ….. yaşında gibi görünüyor ve hissediyorum.
  • Beden ve zihindeki endişe rahatsızlık yaratır, yaşlanmayı hızlandırır. Beden ve zihindeki derin dinlenme, biyolojik yaşı tersine çevirir.

Biyolojik yaşınızı iki tür derin dinlenme ile tersine çevirebilirsiniz; dinlendirici uyanıklık ve dinlendirici uyku.

Dinlendirici uyanıklık

Gün içerisinde sabah ve akşam olmak üzere zaman ayıracağınız 20 dakikalık meditasyon ile gerçekleştirilir. Bu hal, biyolojinizi yavaşlatır, fiziksel gevşeme ve stresin azaltımı hissini getirir. Düzenli yapılması halinde uzun vadede hipertansiyon, kalp hastalığı, kaygı ve depresyon gibi hastalıklardan korunmayı da getirecektir.

İlgili yazı: Meditasyona başlamanızı sağlayacak, bilimsel olarak kanıtlanmış nedenler 

Düzenli meditasyon; hipertansiyon, kalp hastalığı, kaygı ve depresyon gibi hastalıklardan korunmaya yardımcı olur.
Dinlendirici uyku

Her gece en az altı ile sekiz saat arasında ihtiyacımız olan uykudur. Hazırlık sürecinde, gece 19:00 ertesinde yemek yememek ve öğünü hafif tercih etmek, yemekten sonra hafif bir yürüyüş yapmak, gece özellikle 20:30’dan sonra daha sakin ve yavaş zaman geçirmek ve 24:00 öncesinde uykuya geçmiş olmak (yatma zamanınız öncesinde rahatlama sağlamayacak banyo ve mesaj uygulaması) önemlidir. Dinlendirici uyku yoksunluğu yaşlanmayı hızlandırır.

  • Zihin ve beden birdir. Zihin ve beden arasındaki yakın ilişki bozulduğunda, yaşlanma ve entropi hızlanır. Zihin/beden bütünlüğünü düzeltmek yenilenmeyi ortaya çıkarır. Bilinçli nefes alma ve hareket teknikleri ile zihin/bedeni yenileyebilir ve yaşlanma sürecini tersine çevirebilirsiniz.

Bu noktada günlük uygulamalar ve bunların devamlılığı çok önemlidir. Günde 5-10 dakika yapacağınız bilinçli nefes uygulamaları ve yine günlük egzersizinize dahil edeceğiniz yoga ve esneme çalışmaları, beden/zihin farkındalığınızı arttırmanıza yardımcı olacaktır.

Zihin ve beden bütünlüğünü arttırmak, içeriden gelen sinyalleri dışarıdan gelenleri dinlediğiniz kadar dikkatli dinlemenizi de gerektirir. Dinlenilen bir beden, gençleşen bir beden özellikleriyle –enerji, güç ve esneklik- cevap verir.

Özellikle yoga nefes tekniklerinden yararlanacağınız uygulamalar zihin/beden bütünlüğünüzü geliştirmekte önemli pratik uygulamalar olacaktır. Yine yoga uygulamalarından güneşe selam akışı ise gerek esneklik ve gerekse beden farkındalığınızı geliştirmek açısından tavsiye edilen diğer bir önemli kaynaktır.

  • İyi bir egzersiz programı; tersine yaşlanmaya, güç çalışmasına ve kardiyovasküler kondisyona önem verir. Egzersiz, yaşlanmanın bütün biyoişaretlerini tersine çevirir.

Haftada en az 3 kez yapacağınız antrenman, düzenli egzersizi hayatınıza katmanızı sağlayabilecektir. Bu noktada istikrar ve disiplin ile beden eğitimi önemlidir. Haftaya en az 3 kez 20 dakikalık esneme egzersizleri de ekleyebilirsiniz. Gün içerisinde fiziksel gücünüzü daha çok kullanmayı bilinçli olarak tercih edebilirsiniz. Örneğin; fırsatınız var ise asansör yerine merdivenleri tercih edebilirsiniz.

Tek başına egzersiz, yaşlanmanın birçok önemli biyoişaretlerini değiştirebilir

Tufts Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada; egzersizin kas kütlesi, güç, aerobik kapasite, kemik yoğunluğu ve yaşlanmanın başka birçok anahtar biyolojik işaretlerini geliştirmedeki kuvvetli etkilerini belgelemiştir. Çalışmalar, 60 yaştan 70 yaşa kadar olan erkeklerin sadece on iki haftalık antrenmandan sonra kas güçlerini yüzde 100’den yüzde 200’e kadar yükseltebildiklerini göstermiştir.

Egzersiz yapmak ayrıca duygusal ve psikolojik açıdan da önemlidir; depresyon, kaygı, öfke, güvensizlik ve endişeyi azaltırken, öz güven, esneklik, denge ve iyileşmeyi de arttırır.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale