X

Bir yarışmacının gözünden Gloria Ironman 70.3 Turkey

Öncelikle ülkemize böyle bir yarış geldiği için triatlon branşı yapanlar olarak çok şanslıyız. Bu sporun büyümesinde Ironman organizasyonunun Türkiye’de yapılıyor olmasının çok büyük katkısı olacaktır. Düşünsenize bir, 2011 yılında ben ilk 70.3 mesafe yarışı bitirdiğimde Türkiye’de ilk 50 70.3 bitiren kişiden birisiydim ve şuan sadece bu hafta sonu yaklaşık 400 Türk Ironman 70.3 finisher oldu. Bu kişilerin çevrelerindeki insanlar da artık Triatlon nedir öğrendiler. Eminim bu rakam giderek artacaktır.

 

Yarışta neler yaşandı?

Öncelikle yarıştan önceki 3-4 gün hava şartları oldukça sertleşti ve fırtına vardı. Son 10 gün Belek’te kalan birisi olarak bunu bizzat yaşadım. Cumartesi ile beraber daha ılımlı hava geldi ama denizeki dalga soru işareti oldu kafalarda. Ayrıca bisiklet parkurunu an be an takip ettim. Asfalt atılması için temizlik yapılırken yağmur ve fırtına başladı ve yol tamamlanamadı. B ve C planı hazırdı aslında parkur için taa en başından beri ama organizasyon asıl parkur yetişsin diye hergün parkura çıktı ve denetledi. Bizzat şahidim. B planı devreye girince aslında yarış hızlandı ve ilk defa ironman yapacaklar için çok daha ideal hale geldi, çünkü teknik viraj ve en sert çıkışın olduğu 2 tırmanış çıkmış oldu parkurdan. Yüzme de bu parkur değişikliği sebebi ile tek start a çevrildi yani wave starttan vazgeçilip tüm yarışmacılar 8.05 de başlatıldı yarışa. Bunun sebebide parkur üzerinde dar geçişlerin olduğu bir köprüde gidiş-dönüş sırasında karşılaşma olmaması içindi.

 

 

Saydığım şeylerin devamında en büyük yarış sabahı kabusu, saatler oldu. Her ne kadar telefonların otomatik saat değişimlerini kapasak bile operatörler ( Türkcell, Vodafon ) telefon saatlerini değiştirdi. Yani ben saat 5 diye uyandığımda aslında saat 6 olmuş. Bu sebeple birçok kişi geç kaldı yarış alanına ve tarihte ilk defa bir ironman yarışının başlama saati bekletildi. Hepsinin yanında bir de denizin dalgalı olmasından dolayı parkur atılamamıştı son ana kadar. Yoksa Cuma’dan parkur atılacaktı ve Cuma Cumartesi sporcuların deneme yapma imkanı olacaktı. Aldığım bilgiye göre, parkur bilerek olması gerekenden 100-150m civarı kısa yapılmış ve bunun onayını 2 Alman ve 1 Amerikalı Ironman heyeti vermiş. Dalga ve can güvenliği ile beraber yüzme etabının iptal edilmemesi için bu kararı vermişler. Bu sebeple bir çok kişi en iyi yüzme derecelerini yaptı bu yarışta. Yani bu parkurun yanlışlıkla kısa yapıldığı filan yok, tamamen bilinçli bir karar.

Yüzme dalgalı ama hızlı bir parkurdu, akıntı vardı ama yanal bir akıntı olduğu için dereceleri çok etkilemedi. Su çıkışından sonra T1 alanı çok güzel organize edilmişti. Önce duşlar, sonra içme suyu dağıtan gönüllüler, T1 mavi çanta, değişim çadırı, çanta bırakma kutusu ve bisikletler sırası ile gayet işlek bir alışıldık ironman sistemi vardı. Bisiklet çıkışından sonra yaklaşık 30 km baya hızlı bir part ve sonra soğuk asfalt ve son 20 km yine düz ve hızlı bölüm. 3-4 günlük yağmur ile beraber parkur beklenenden daha elverişsiz olmuş. Bunda organizasyonun maalesef yapacak bir şeyi yok. Cumartesi gece bile yağmur yağdı, bu sebeple bir yerde su içinden geçtik. Ayrıca bir yerde de asfalta toprak akmıştı su ile beraber. Ama dediğim gibi son gece olan böyle bir şeye kimse engel olamazdı. Parkurun kötü yerleri yok muydu? Tabi ki vardı ve zaten bunu defalarca yazmıştık. Birçok yer düzeltilmeye çalışıldı, hatta devletin yapmadığı asfaltı Turset cebinden para vererek 2 km asfalt attırdı. Yine aldığım bilgilere göre yarış şampiyonu Van Lierde otobana çıktığı sırada halen yolun trafiğe açık olduğu gerçeği. Biz yarışmacılar tabi ki kendi konforumuzu düşünüyoruz ve eksik gördüğümüz şeylerden yakınıyoruz ama ben ilk defa bu kadar organizasyonun içinde yer aldım ve ilk elden tüm bilgilere ulaşıp destek olmaya çalıştım ve gördüm ki Türkiye’de Ironman düzenlemek gerçekten müthiş başarı ve stres.

Koşu parkurunda bariyerleri arabası ile aşıp geçmeye çalışanlar olmuş ve 4 kişi tutuklanmış bu sebepten. Ben koşarken bir kavgaya şahit oldum, parkur görevlisine halk saldırdı da araya polis girdi ama devamını göremedim. O kadar stresli geçmiş ki organizasyonun arka tarafı, bizim gözümze batan şeyleri maalesef yetiştirememişler. Mesela su ve Powerade şişeleri, tek tek 8000 kapak değiştirmişler. Parkurun başındaki yol stresine, koşuda tuvaletleri kuramamışlar. Daha bir çok şey vardır tabi.

Ben ülkem adına çok mutluyum. Bu sporu sevdirmek adına 3-4 yıldır mücadele veriyoruz ve sonunda emeklerimiz karşılık buluyor. Evet, eleştri yapacağız ama organizasyonun içindekilerin emeklerini hiçe saymadan yapmakta, onları rencide etmeden yapıcı eleştiri yapmakta fayda var. Eksiklikleri iletmek bir sonraki sene için çok büyük önem taşıyor. Özellikle bu yarışta bizlerle beraber Ironman CEO’sunun yarışması, eksiklikleri yerinde görmesi çok önemli bir şey. O da tüm detayları söyleyecek ve daha iyisi olması için elinden geleni yapacak ve takip edecektir. Ayrıca kendisi özellikle ekibi tebrik ederek inanılmaz bir iş başarıldığını, nice ilk yarışlar gördüğünü ama bu kadar zor şartlarda bu kadar iyi idare edildiğini görmediğini iletmiş. Daha ne olsun. Ve ayrıca tüm yabancı heyet yarıştan çok memnun kalmışlar.

Eksiklikler elbette var, ama onlar giderilirse bu yarış seneye sold out olur. Ayrıca çok da hızlı bir parkur olduğu için tercih sebebi olur. Aldığım bilgiye göre 2016 senesinde 23 ya da 30 Ekim tarihlerinde yapılması planlanıyor. Takvimlerinize not düşün.

Yazımı bence çok değerli olan bir öğrencimin sözleri ile bitirmek istiyorum:

Triatlon camiasının birçok spor camiasına göre çok daha elit, eleştiri yaparken çözüm üretebilen, daha iyiye götürmeye çalışan ve güzel Türkçe kullanan kişilerden oluştuğuna inandığım için bu sporu zevkle yapıyorum. Sizlerden ricam lütfen bu oluşumu bozmayalım. Eleştirilerimizi daha iyi nasıl olabilir düşüncesiyle yapalım, eleştirileri de olumlu tarafından dinleyip, bu sporu sevdirelim. Rekabet güzel bir şey ama unutmayalım ki hepimiz amatörüz ve bu işi gönülden yapıyoruz. Birbirimizi kırmadan incitmeden, kötülemeden rekabet edelim.

Edelim ki gelişelim. Gloria 70.3 e 400 Türk sporcunun katılması çok güzel, gurur verici. Amacımız bunu artırabilmek, özendirebilmek, destek olabilmek olmalı. Sevgiler

Göksen Çınar: 19 ironman 70.3 ve 4 ironman bitirmiş olan Göksen Çınar aynı zamanda deneyimli bir triatlon antrenörü. Ortağı ile birlikte kurdukları Yüz Bin Koş grubunun sporcularının antrenman programlarını oluşturmaktalar ve yurt içi ve yurt dışındaki yarışlara hazırlamaktalar. Yüz Bin Koş olarak düzenli bir şekilde katıldıkları triatlon ve Ironman yarışlarının haricinde Göksen’i Ultramaraton'larda görmek mümkün. Kürek ve kano milli takım sporcusu olmanın yanı sıra eğitmen olarak diğer aktif branşları ise futbol, voleybol, yüzme, dans, koşu ve bisiklet. Ayrıca kano branşında ilk Türkiye şampiyonu olarak, toplam 300 kadar kürsü madalyasını evine götürmüş.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale